Şimal rüzgârların esintilerine değişemem seni; çaylak delikanlıların heveslerinde, boynu bükük güllere bırakamam. İnişli ve çıkışlı yüreklerde taptazesin biliyorum.
Yaz Serinliğinde Bir “Seni”, Birde “Mêrdîn’î ” Düşlerim. Onu da biliyorum.
Zılgıtların çocukları, oy havarların yiğitleri ile el ele vermişliğin hazzındalar. Bak, azim denen sevda kuşlarına özgürlüğü öğretiyorlar. Zincirye’den talimat almışlar. İnsana dair her daim, insani inancın deryasına kulaç atacaklarını…
Mêrdîn’im, tığ gibi sütunlu ve narin yüreklerin hülya süslerisin. Sana yakışmaz kavgaların öteberileri, sana mal olmaz ruhsuz suretler, sen ki inanç deryalarının heyulâsısın. Ötekilerin yaşam havzalarında narin filizlerin sevdasısın. Hu dedin mi? Kerboran’ın Seydaları imdadına yetişir, Of dedin mi Çiya’yı mazi cenkleri seni bulur.
Kanat çırpan güvercinlere sözlerin var. Gökyüzünde özgür uçacaksın, renk katacaksın vatanıma; lafı meydanlarda dolandıranlara, fersah fersah efendilik serpiştireceğin kudretli Matiat’ın kadim kardeşliğini, dağların meşeli tomurcuklarına saçacaksın.
Oflanıp puflanma Mêrdîn’im. Savur’da de narçiçeğinin güzelliğine, bir demet hoşgörünün dêsmalleriyle halaya duracağız, Koser’de güneşi serinleteceğiz, azim ve inancın gölgesini Mezopotamya’nın çocuklarına miras bırakacağız. Binyıldır esir tutulan fikirlerin özgürlüğüne ramak kaldı, tasalanma Mêrdîn’im.
Vel asra yeminler olsun, sen akitlerin mührüsün; kendi dünyasının kültürlerine aşık, aşıkların sazısın; pır pırlı haç haciklerin kanat çırpınışlarına işaretsin.
Yürek ağlatma talanlara, tarumarlara, figanlara ve cahillere…
Artuklu müderrislerin âlimlerini özlüyorsun biliyorum, hayata karşı kırılganlıklarını ve yaratanın yaratılışlarına olan mütevazılığine hayransın, kırgınlaşma bize ne olur.
Sana söz! Yeni Kasımlar, yeni Kasimiyelerin pencerelerine kuşların cıvıldayışlarını getireceklerdir. Aşina olacaklar sana; sokaklar, caddeler, abbaralar…
Ravza bahçelerinin gölgesinde uyanmış bedeller; şuurlu hayatlar adayacak sana.
Güneş doğarken hazırlayacaklar gerdanlığını, akşam ezanında törenlere, ayinlere, şölenlere gerek kalmadan takacaklar.
Ve Yaza yakın zamanlarda evlerin damlarında, her gece tanıştığımız yıldızlarına masallarını anlatacaklar. Bize küsüp’te kaybolan yıldızlarını arar, arayıp ta gördüğümüz yıldızlarından gelecek akşamlar için sözler alacaklar…
Misafir oluruz her gece yıldızlarına. Onlar dinler, bizler anlatırız öykülerimizi…
Onlar gülümser, biz öpücükler göndeririz sana.
Mêrdîn’im, bu aralar hep seni düşlüyorum.
Her dem seni özlüyor ve seni seviyorum…
***
Özel de bölgemizin, genelde tüm Türkiye’nin ve en geniş perspektif ile İslam Dünyasının Ramazan Ayını tebrik eder. Ümmete, barış, huzur ve sıhhat getirmesini diliyorum.
Vesselam herkese diyorum…
Tekin Oruç
24.06.2015