Erbakan Hocamızın 27 Şubat 2011'de Rahmeti Rahmana kavuşmasının seneyi devriyesi bugün.
Önceki gün Mardin Artuklu Üniversitesi Öğretim Üyesi dostum Doç. Dr. Kamuran Gökdağ, Erbakan Hocayı anmak/anlamak üzere gündüz üniversite öğrencilerine, akşam ise eğitimci ve akademisyenlere yönelik Erbakan Hocayı anmak üzere gerçekleştirdiği söyleşilerde Erbakan mücadelesini tanımlarken Amerika’daki siyahilerin mücadelesine atıf yapması ve iki mücadelenin aşklında yok sayılan toplumların var olması hedefi anlamında benzeştiğini belirtmişti.
Aslında bu cümleler Erbakan Hoca’nın anılırken Baharı Başlatan Çiçek olarak tariflenmesini doğrudan desteklese de her alanda/anlamda yok sayılan siyahilerin varoluşunu ve ülkemizde de her alanda/anlamda yok sayılan dindar kesimin varoluşunun hikayeleri geçti gözlerimin önünden.
…
Amerika’nın kirli geçmişinde zencilerin birçok yerde bulunmasının yasak olduğu, aynı vergilere/yükümlülüklere tabi olmalarına karşın sunulan hizmetlerden beyazlarla aynı şekilde yararlanamadıkları, sosyal alanlarının kısıtlı, kamusal imkanlardan faydalanmalarının sınırlı olduğu bir dönemin varlığını hepimiz biliriz.
O dönemlerden siyahilerin etkili olduğunun söylenebileceği dönemlere ve dahi siyahi bir liderin seçildiği bir döneme geçişi de görüyoruz.
Şüphesiz bu geçiş kendiliğinden olmadı. Nice bedellerin, nice isimsiz/isimli kahramanların tavrının/duruşunun/itirazının, kim bilir verilen nice bedellerin bir sonucuydu ve değişim.
Bu kahramanların, bu uğurda bedel ödeyenlerin en bilinenlerinden biri de Rosa Luise Parks isimli bir kadındır. Bir akşam vakti nerdeyse karın tokluğuna çalıştırıldıkları bir iş çıkışı yorgun olarak bindikleri otobüste en yarka yerlerde yer verilen siyahilerin yeri dolunca boş olan biraz daha öndeki koltuklara oturmuştu Rosa ve 3 siyahi daha.
Aynı ücreti vermelerine rağmen ayakta beyazlar varken siyahlar oturamaz anlayışı sonucu yerinden kaldırılmaya çalışılmış, uyarılar sonrası yanındaki siyahlar kalkmasına rağmen kendisi itiraz ederek yerinden kalkmamış ve çağrılan polislerce tutuklanarak hapsedilmişti.
Rosa, tavrı/itirazı/duruşu ile özgürlüğe giden yolda en önemli gelişme olmuştu. Bu duruş ve itiraz yaygınlaşmış dalga dalga bütün Amerika’yı sarmıştı. Rosa, özgürlük ateşini yalan ilk kıvılcım olmuştu.
…
Sınırlamalar, kısıtlamalar açısından bakıldığında ve bir dönem ülkemizde bu ayrımcılığın doğrudan karşılığı olan kamusal alan söylemleri hatırlandığında ülkemizde de dindar/muhafazakar kesimin de bir dönem Amerika’daki zencilere yönelik politikalara benzer tutumlara maruz kaldığı bir gerçek.
Dindar kesimin kendisine çizilmiş sınırların içinde kalmaya zorlandığı, neredeyse evlerin içinde bile kamusal alanların ilan edilmesinin söz konusu olduğu bir dönemden o kısıtlamalara maruz bırakılan insanların sonrasında adım adım her alanda var olması sürecinde de şüphesiz bir itiraz, bir tavır, bir duruş vardır.
Ayrımcılığın, yasaklamaların, kısıtlamaların bitişinin başlangıcı olan bu itirazın, bu tavrın, bu duruşun adı Necmettin Erbakan’dır.
Siyaset yapmak ve ülkeyi yönetmeye talip olmak söz konusu olunca önüne setler çekilen ve adeta buraya oturamazsınız türünden aşağılayıcı bir zihinle yerinden kaldırılmaya çalışılınca tıpkı zenci Rosa gibi itiraz etmiş, tavrı ve duruşuyla dindar kesime çizilen sınırları tek başına aşmış ve değişimi başlatan öncü olmuştur Erbakan.
Sabırla verdiği mücadelesiyle ve önüne konulan her engeli basireti/feraseti/siyaseti ile aşan, hapsedilmelere/kapatılmalara/yok sayılmalara aldırış etmeden direnen/yürüyen Erbakan, kamusal alan türünden adlarla Anadolu insanının çevresine çekilen setleri ya yaşarken yerle bir etmiş ya da bunların yerle bir edilmesinin zeminini mücadelesiyle hazırlamıştır.
Her itirazıyla öz yurdunda garip kitlelerin biraz daha önünü açmış bu uğurda nice bedeller de ödemiştir.
…
Birlerle başladığı yolda sabırla yürüdü. İdeallerini yüreklere ilmek ilmek dokudu. Son nefesine kadar hizmet etti ve son nefesinde son nefese kadar hizmet edin dedi.
On milyonlarca gencin düşünce dünyasının mimarı oldu. Yeni nesillerin eylemlerinde ve söylemlerinde yaşamaya devam etti. Kanayan bir yaraya dönüşen İslam dünyası için dertlendi hep. Kaybolmaya yüz tutmuş evrensel insanlığın yeniden tesisi için mücadele etti.
Yeni bir Dünya için, kendine yeten ve öncü Türkiye için, Milli bir Görüş için, Adil bir Düzen için ömür tüketti.
O önden giden bir atlı, baharı başlatan bir çiçekti.
Özledik seni/sesini/samimiyetini Hocam.
Adil Düzgün 2 Hafta Önce
Yüreğime eline diline sesine sağlik.
Mehmet Ali Memiş 2 Hafta Önce
Sayın Erbakan hoca ile görüşlerimiz örtüşmese de garip bir şekilde kendisine gönülden oy vererek desteklediğim tek farklı görüşteki siyasetçidir.
Alaattin ATASEVER 2 Hafta Önce
Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun inşAllah.
Hicret 1 Hafta Önce
Milleti için dertlenen bir insandı. Dindar kesimin bütün kazanımlarının altında onun çektiği cefa var.