Hepimizin de bildiği gibi İslam Dinimizde üç aylar diye adlandırıldığı Recep, Şaban ve Ramazan aylarının habercisi konumunda olan Regaip Kandili Recep ayının ilk Cuma gecesidir.
Huzur Pınarlarından olan Regaip Kandilinin gecesi denildiği zaman, ihsanla dolu olup, çok lütuf olan, nimeti, rahmeti, bereketi, bol ibadeti, bol iyiliği olan, kıymeti değeri her zamankinden ve de her şeyden daha büyük bir gece akla gelmektedir.
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) bu mübarek gecede Cenabı Allah'ın birçok güzelliklerine, lütufuna eriştiği için hamd ve de şükür etmiş olup, dua etmiş ve de namaz kılmıştır.
Bu hayırlı ve mübarek Regaip Kandili gecesinde Yüce Yaradanın kullarına bol bol ikramda ve de ihsanda bulunduğu, ona açılan elleri boş koymadığını, duaların ve de tövbelerin kabul edildiği çok önemli bir gecedir.
İnsanoğlu bu güzel ve mübarek olan geceyi en iyi şekilde değerlendirmeleri gerekir. Bizler bu mübarek gece sebebiyle kendimizi, kendi nefsimizi hesaba çekmeliyiz. Cenabı Hakkın verdiği bunca nimetler karşısında bizlerin ne kadar şükrettiğini düşünmemiz gerekir.
Bu mübarek gecede kendimizi hesaba çekmemiz gerekir. Bu güzel mübarek gecede yaratılış gayemizin sadece ve sadece Yüce Yaradanı tanımak olduğunu hatırlamamız gerekir.
Bu mübarek gecede kendimizi hesaba çekmeli ve de Allah'a karşı görevlerimizi ne ölçüde yerine getirebildiğimizi gözden geçirmemiz gerekir. Bu mübarek gecede komşularımızla, sevdiklerimizle, ailelerimizle, dostlarımızla ilişkilerimizi gözden geçirmemiz gerekir. İçinde bulunduğumuz topluma karşı davranışlarımızı değerlendirip gözden geçirmemiz gerekir. Yoksullara, yetimlere, fakir fukara için neler yapıp neler yapmadığımızı düşünmeli ve de gözden geçirmeliyiz.
Bu mübarek gecede kendimizi hesaba çekmemiz gerekir. Bu güzel mübarek gecede yaratılış gayemizin sadece ve sadece Yüce Yaradanı tanımak olduğunu hatırlamamız gerekir.
Bu mübarek gecede kendimizi hesaba çekmeli ve de Allah'a karşı görevlerimizi ne ölçüde yerine getirebildiğimizi gözden geçirmemiz gerekir. Bu mübarek gecede komşularımızla, sevdiklerimizle, ailelerimizle, dostlarımızla ilişkilerimizi gözden geçirmemiz gerekir. İçinde bulunduğumuz topluma karşı davranışlarımızı değerlendirip gözden geçirmemiz gerekir. Yoksullara, yetimlere, fakir fukara için neler yapıp neler yapmadığımızı düşünmeli ve de gözden geçirmeliyiz.
Bu mübarek gece ve geceler sayesinde Yüce Yaradanı ne kadar hatırlıyoruz? Yüce Allah'ın bizlere gönderdiği kutsal kitabı olan Kur’an-ı Kerim’i ne kadar okuyor, manasını ne kadar düşünüyor, okuduğumuz ve de bildiğimiz o ayetlerin söylediklerini bizler ne kadar uygulaya biliyoruz. Kendi ailelerimizle, kardeşlerimizle, sevdiklerimizle ne kadar ilgileniyoruz.
Ensemize ölüm damgasını yemeden, geç olmadan yukarıda saydığım ve sayamadığım birçok şeyi düşünüp neler yapabileceğimizi planlayıp harekete geçmeliyiz.
Regaip Kandili gibi mübarek gece ve gecelerde her zaman bol bol ibadet etmeli, çevremizdekilere iyilik yapmalı, Yüce Yaradanın bizlere yolladığı kutsal kitabı olan Kur’an-ı Kerim’i okumalıyız. Bu mübarek geceleri en iyi şekilde duayla, ibadetle, Kur’an aşkıyla, Cenab-ı Hakkın sevgisiyle en iyi şekilde değerlendirmeliyiz. Yüce Yaradanın rızasını kazanarak cennetine girmeyi arzu etmeliyiz.
Yüce Yaradan kutsal kitabımız olan Kur’an-ı Kerim de şöyle buyurmaktadır.
(Bakara 2/25)
“ Ey iman edip, Salih amel işleyenler, sizler için, içerisinden ırmaklar geçen cennetler var olduğunu müjdeliyorum…”
(Ankebut 29/69)
“ …Şüphesiz ki Cenab-ı Hakk mutlaka iyilik yapanlarla beraberdir her daim.”
(Furkan 25/71)
“ Kim ki tövbe eder, aynı zamanda Salih amelde işlerse, muhakkak ki, Yüce Yaradan onun tövbesini kabul etmiş olur.”
Şöyle ki Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) şöyle buyurmaktadır.
(Buhari deavat 3)
“Vallahi ben bile, Cenab-ı Hakka günde yetmiş defadan daha fazla bağışlanma diliyor ve de tövbe ediyorum.
Ey insanoğlu!
Yaşadığımız ve ebedi olmadığımız bu dünya hayatında hiçbir zaman doğruluktan ayrılmadan Yüce Yaradan ve Resulünün istediği şekilde hareket ederek hem bu dünya hem de sonsuz olan ahiret için hayatımızı en iyi şekilde en doğru şekilde en hayırlı şekilde çizip yaşayalım.
Hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünyaya çalışmamız, biraz sonra ölecekmiş gibi de kendi ahiretimize çalışmamız dileğiyle…
Esenlikler Dilerim…
“ Mehmet KIZILKAYA “