2024-10-31 14:02:20

GEÇİCİ OLANI KALICI KILMAK (1)

Kemal Kahraman

31 Ekim 2024, 14:02

“Hangi sadaka daha faziletlidir?” diye soran bir sahabiye, Allah resulü (s.a.s.) şöyle cevap verdi: “Sağlıklı, mal mülk toplamaya hırslı bulunduğun; bir taraftan zengin olma ümidi taşırken diğer taraftan da fakirlikten korkar olduğun hâlde verdiğin sadaka en faziletlisidir. Sakın sadaka vermeyi can boğaza gelip de ‘‘Şu malım falana, şu malım filana.’ diye vasiyet edeceğin hayatın son anına erteleme.” (Buhari, Vesâyâ, 7.) Bu hadis bize infakın ne zaman yapılması gerektiğini açıklamaktadır.

Peki, infak nedir? İnfak niçin yapılır? İnfak yaparken nelere dikkat edilmelidir?

Müslüman şahsiyetin olmazsa olmaz değerlerinden birisi olan infak, Kur’ân’ı Kerimde “fî sebilillah” (Allah yolunda) kaydıyla emredilen üç şeyden birisidir. Diğer ikisi cihat ve hicrettir. İnfak, yüce Kitabın hemen başında, Allah’a karşı sorumluluk bilinciyle hareket eden (muttaki) müminlerin bir vasfı olarak gösterilir. (Bakara, 2/3.)

Fıkıhta infakın farz olanına zekât, nafile olanına sadaka, Ramazan ayına özgü olanına da fıtr adı verilir. İnfak geniş anlamıyla; Allah’ın bize lütuf ve ikramı olan maldan, Allah’ın kullarına, O’nun rızasını kazanmak için yapılan her türlü maddi harcamadır.

Kişinin sahip olduğu ilmi, marifeti, bilgiyi ve tecrübeyi başkalarıyla paylaşmak; insanlara iş imkânı (istihdamı) sağlamak, güzel söz söylemek ve hata yapanları bağışlamak; acıkmış ve susamış olan insanı veya hayvanı doyurmak veya içirmek; bilgisizi bilgilendirmek, yol sorana yolu göstermek, bakıma ve şefkate muhtaç bir yetim/öksüz çocuğun yüzüne gülümsemek, başını okşamak gibi hayır kapsamında değerlendirilebilecek tüm davranışlar infaktır. Nitekim “Hayır adına her ne yaparsanız...” (Bakara, 2/215.) ayeti de bu tür bir infaklara işaret etmektedir.

Ayrıca ihtiyacı olan kişiye ihtiyaç duyduğu şeyleri vermek de bir infaktır. Zamanı insanlığın hizmeti için iyi ve yerinde kullanmak da bir infaktır. İnfakın en ileri boyutu; Allah yolunda nefsi feda etmektir. Böyle bir infakın karşılığı da ancak cennettir.

İnfak, kişiye mülkiyetinde bulunan malın, mülkün kendi elinde yalnızca emanet olarak bulunduğunun hem bizim hem de mülkün gerçek sahibinin Allah olduğunun bilincini kazandıran önemli bir ibadettir.

İnfak edilen mal ilk bakışta nicelik olarak azalsa da elde kalan mal nitelik olarak artmaktadır. Bu artışa “bereket” adı verilir. Bu durum ne matematiğin ne de fiziğin izah edemeyeceği bir husustur. Çünkü rasyonel matematiğe göre 70’tan 1 çıkarsa 69 kalır. Fakat iman matematiğine göre 70’tan 1 çıkarsa 700 kalır. Kerim Allah, Kur’an’ı Kerimde: “Mallarını Allah yolunda harcayanların durumu, yedi başak veren ve her başakta yüz dane bulunan tohuma benzer. Allah dilediğine kat kat verir...” (Bakara 2/261) ayetiyle infak konusunda müminlere cömertliğini hatırlatır Mümin, infakla malını nitelik olarak arttırarak temizlediği gibi kendisini de manen temizlemiş olmaktadır.

İnfak, malı dünya heybesinden çıkarıp ahiret heybesine koymak suretiyle geçici olan dünya malını kalıcı kılmanın en önemli yoludur. Tıpkı kesilen kurbanın kürek kemiği dışında tamamını dağıtan Hz. Aişe (r.anh.) validemize Hz. Peygamber’in (s.a.s.) “Desene kürek kemiğinden başka hepsi bize kaldı.” (Tirmizi, Sıfatu’l-Kıyame, 33.) demesi gibi tükettiklerimiz veya elimizin altındakiler değil, Allah için verdiklerimiz gerçek anlamda bizim olmuştur. Hakikatte Allah rızası için vermek, vermek değil almaktır. Bu gerçek, atasözümüzde “Ne verirsen elinle o gider seninle.” şeklinde ifade edilmiştir.

İman; mümini kâfirden, infak da mümini münafıktan ayırır. İnfak imanın, takvanın ve ihsanın alametidir. Nifakın panzehiri olan infak ile tünel anlamına gelen “nefak” kelimesi arasında bir anlam ilişkisi bulunmaktadır. Nasıl ki bir tünel iki ayrı ucu birbirine bağlıyorsa infak da zenginle fakirin gönlünü birbirine bağlayan manevi bir tüneldir. Böylece veren elle alan el arasında sevgi ve muhabbetin aktığı âdeta görünmez bir tünel oluşur. Ayrıca tünelinin bir deliği bu dünyaya diğeri öbür dünyaya işaret eder. Dolayısıyla tünelin bir ucundan bir şeyler gönderen kimse -görünürde birisine vermiş/göndermiş görünse de- gerçekte tünelin diğer ucuna yani ahirette kendi hesabına göndermiştir.

Devam edecek...

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.