2014-11-20 13:06:09

CELADET ELİ BEDİRXAN’DAN MAMOSTE KADRİ YILDIRIM’A

Evdal Baqî

20 Kasım 2014, 13:06

 Dün Celadet Eli Bedirxan’ın kimliğine, diline ve aydınlığına saldıranlar ile bugün onun mirasına ve mücadelesine sahip çıkıp yolunun yolcusu olan Mamoste Kadri Yıldırım’a kitapsızca saldıranlar da aynı çürümüş zihniyetin sahipleridirler. Kendilerinden olmadığı ve kendileri gibi düşünmediği için salyalarıyla saldıran bu yüreği ve beyni kararmış kişiler, aydınlığa ihtiyaç duymadıkları gibi tahammül de etmezler. Bu güç ve iktidar sarhoşu kişiler, herkesi kendilerine benzetmeye çalıştıkları için, kendileri gibi olmayı reddedip onlara karşı mücadele edenleri de yok etmek isterler. Bunların gördükleri yerde ışığa saldırıp kararan pervaneler kadar bile kıymeti harbiyeleri yoktur. Tarihin arka çöplüğü bunların leş haline gelmiş, çürümüş, kokuşmuş fikirleriyle doludur.
Nasıl ki halk, bugün ve her geçen gün gerçekleri görerek ve anlayarak daha çok, Celadet’in mirasına ve mücadelesine sahip çıkıyorsa, Mamoste Kadri Yıldırım gibi şahsiyetlere de sahip çıkacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Mamoste Kadri Yıldırım’ın Kürt Dili ve Kültürü ile ilgili çalışmalarına tahammül etmeyenler, yıllardır, kendisine ve fikirlerine saldırmaktadırlar. Kendi küçük köşelerinde nifak ve nefret tohumları eken bu dar ve sığ insancıklar, halkın yüreğinde, tarihin derinliklerinden kopup gelen sayısız kutsal mücadelenin engellenemez bilinciyle yer etmiş Kadri Yıldırım gibi aydınlık kişilerin izini silemeyecekler. Tarih ve halk her zaman doğru kişileri ve Mamoste Kadri gibi kişilikleri haklı çıkarmıştır. Tüm saldırılara rağmen Kürt Dili ve Kültürünü her şeyin üstünde tutan ve kervana her geçen gün bir yüreği daha eklemek için büyük uğraş veren Kadri Yıldırım, hiçbir zaman mücadelesine ara vermemiştir. Tüm engelleme ve saldırılarına rağmen kendisine dayatılan kişileri ve kadroları elinin tersiyle itmiş ve liyakattan hiçbir zaman taviz vermeden çalışmalarına devam etmiştir. Ve her zaman, daha önceki büyük, özgür mücadeleci ve aydınlık yürekler gibi, nerede olursa olsun, hangi çatı altında olursa olsun Kürt Dili ve Kültürü için elzem, bu kutsal çalışmalarına devam edecektir.
 Başka üniversitelerdeki Kürdoloji çalışmaları yok denecek kadar azdır ve kadrolaşma mantığı çerçevesinde Kürt dili, tarihi ve kültüründen bihaber kişiler buralara atanmışlardır. Başka üniversitelerdeki sözde kürdoloji çalışmalarını üstlenen sorumlu kişiler, maalesef, Artuklu Üniversitesi Yaşayan Diller Enstitüsünün Müdürü Profesör Kadri Yıldırım ve ekibinin çalışmalarına benzer çalışmalarının yüzde onunu yapabilecek Kürt Dili ve Kültürüne, yetkinliğine ve samimiyetine sahip kişiler değiller. Kaldı ki bunların böyle bir derdi de yoktur. Bunlar sadece günlük siyaset üzerine menfaat devşiren ve Kürt Dili ve Kültürünü kişisel çıkarlarına feda eden kişiliksiz kişilerdir. Mamoste Kadri Yıldırım’ın ve ekibinin, Kürt Dili ve Kültürü ile ilgili başarılı çalışmalarını her zaman bölücülük olarak niteleyip içlerine sindiremeyen bu zavallı kişiler, başka bir renge, sese, dile ve kültüre saldırmayı adet edinmişlerdir. Güneşin balçıkla sıvanmayacağını, hapsedilemeyeceğini ve nerede olursa olsun ışığını ve sıcaklığını tekrar her yere yayıp o mekanı merkezi yaptığını hatırlatmak isterim.
Bütün sağduyulu insanların bu adaletsizliklerin karşısında olmayı ve Mamoste Kadri Yıldırım’ın şahsında Kürt halkının iradesine ve kimliğine, canları sıkılınca saldıran bu kişileri kınamaya davet ediyorum. Bütün iyi yürekli insanların Mamoste Kadri Yıldırım şahsında da Kürt halkının diline, kültürüne ve iradesine sahip çıkmaya davet etmeyi boynumun borcu olarak görüyor ve ifade ediyorum. Bediüzzeman’ın dediği gibi;
 küfre rıza küfür olduğu gibi; zulme rıza da zulümdür.
Mamoste Kadri Yıldırım’ın bir öğrencisi olarak, kendisine ve Kürt diline saldıranlara inat ve Mamoste Kadri’nin mirasına her zaman sahip olacağımı ifade ederek yazımı kürtçe bir paragrafla bitirmek istiyorum.
Kesên ku hetta qirikê ketina nav pirika dizî û neheqiyên ku kirine, tehemulî qedr û qîmetên kesên wek Mamoste Qedrî nakin û dixwazin bi pirika di lepên xwe de, wî jî wek xwe bidine xuyakirin. Bila baş zanibin, ku rêzdarî û qedrê Mamoste Qedrî li cem gelê kurd, bi qasî serê derziyê jî kêm nabe, beramberî vê wê zêdetir bibe. Van kesên belengaz, wê wek her tim bi heriya di destên xwe de,li ber tîrêjên rojê poz bidin awêneya dîrokê. Qey hîn fêhm nekirine, ku kesên rêvî nikarin kesên şêr nêçîr bikin. Qey hîna fêhm nekirine ku roj bi kefa destên wan î qirêj nayê girtin û bi pirikê nayê seyandin. Qey hîn bawer dikin ku çemên mezin bi gemar û pîsiya xwe qirêj bikin û bisekinînin.
 
Evdal Baqî

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.