2013-01-27 19:21:30

Binalar büyüdükçe, insanlar küçülüyor.

Murat BOĞURCU

27 Ocak 2013, 19:21

 İnsanda şu an var olan akıl insanı kesin özgürlüğe asla ulaştıramaz, her özün tözü varsa insanın tözü de insanları var eden tanrıdır. Eğer insanlar, insanlar tarafından var edilen kurallara uyuyorlarsa-uyutuluyorlarsa, özgür olduklarından bahsedilemez. Bu noktada hiçbir iradeye ve istence uymayan tek şey tanrıdır. İnsanlar ise tanrının yarattıklarının yansımasıdır, gölgeye asla gerçek diyemezsiniz, sadece doğrunun işaretidir diyebiliriz. İnsanlarda şu an var olan bilinç ise gerçekliğin sadece gölgesidir.
Hal böyleyken bugün var olan kurum ve kurumların oluşturduğu yasalar, insanları her yerinden zincirlemiştir. Yasaların ve yasaların ötürülerinin var olduğu yerde asayiş ve güvenlikten bahsedilir, peki insanların sadece güvende olması onları özgür kılmaya yeter mi? Ayrıca toplumsal sözleşmeyse, bu kurallar neden toplumun hiçbir ferdi bu yasaları yaratmakta rol almıyor, neden sorulmuyor-söz hakkı verilmiyor, neden bu yasalara bütün insanlara eşit şatlarda uygulanmıyor?
Hiçbir insan, insanın var ettikleriyle, gerçek anlamda bir özgürlüğü öznel anlamda hissetmesini sağlayamaz. Günümüz toplumlarında yaşayan tüm insanlar bir şekilde hipnotize edilmiştir. Onların var ettiği Tanrılarından özgürlüğü aldıklarını söylerler, bir yandan da üst insan kimliğinin ne olduğunu bilmeden başka insanların güvenliğine, vicdanına, yaşamsal noktalarına ket vuruyorlar; hem de acımasızca. Bakınız başkasının özgürlüğüne engel olduklarını söylemiyorum, kendileri bile özgür değilken özgürlükten bahsetmek söz konusu bile olamaz.
Özgürlük, aklın verebildiğinden öte bir şeydir. Bugün bütün insanlar, özgür olmadan yaşamlarını sürdürebiliyorlar.Özgür yaşamayı başarabilenler bundan birkaç on bin yıl önce avcılık ve toplayıcılıkla uğraşan kavim ve kabilelerdir. Yerleşik hayatı benimsemeyen toplumlar özgürlüğü yaşayabilme noktasına gelmişlerdir. Çünkü istedikleri gibi yaşayabilmişler, istedikleri gibi yiyip içebilmişler, istedikleri her yere sınır olmadan ve sınır koymadan gidebilmişlerdir. Ama günümüz toplumları bir yerden bir yere gidebilmek için birçok engele maruz kalıyorlar, tellerle sınırı çizilmiş öte tarafa geçebilmeleri ancak belli şartları yerine getirebildikleri takdirde gerçekleşebiliyor.
Şimdi size soruyorum, tarih öncesinde yaşayan insanların belli bir tanrılarından söz etmek mümkün mü, yapabildikleri ve yapabilecekleri her şeye yasalarla ve yasaklarla mı yaklaşıyorlardı. Belli bir düzen ve belli bir yaşamsal akış olmadığından özgürlüğü farkında olmadan onlar yaşamışlardı. Peki, bu insanlar şimdi var olan bütün insanların ataları değiller midir, neden insanların yaşam koşulları geliştikte tutsaklaşıyor, ikisini de yaratan aynı tanrı değil midir, tanrı bir kısım insanları özgür kılarken bir kısmı da köleleştiriyor mu? Madem bu aklı insanlara tanrı vermiş, neden insanlar modernleştikçe köleleşiyorlar. Demek ki var olan us bilinci bizi gerçek bir özgürlüğe vardıramaz. Gerçek özgürlüğü ancak tanrı tadabilir, insanların tözü olan tanrı kendisini özgür kılarken insanları ise yetinmekle terbiye etmeyi yeğliyor. Biz zaman geçtikçe modernleşiyoruz, gelişiyoruz, ama var olan akıl ve bizi yöneten aklın koordinatlarıyla gerileşmeyi seyrediyoruz. Binalar büyüdükçe, insanlar küçülüyor.
 
Murat BOĞURCU
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.