Rapçi Jojo!: Uslanmaz Rapçi Jojo!

Mardin/Kızıltepe'de, 10 yaşından beri rap müzikle uğraşan "Jojo" lakaplı Ahmet Yusuf Omuk, özellikle 14-18 yaş arası gençlerin büyük ilgi gösterdiği bir yetenek. Jojo, bir konser sonrası, rap müziğinin protest ve eleştirel bir tarza sahip olduğunu belirtikten sonra, "Bu müzik, gençlik coşkusu ve dinamizmi ile örtüşüyor. Yoksunluk ve yolsuzluğa karşı sanatsal zeminde muhalif bir çıkıştır. Bu müzik tarzımız, her yaştan insanın zevk ve keyif aldığı özelliklere sahiptir" demişti. Jojo’nun hayatı da izah ettiği gibi. Rapçi Jojo, tarlada sulama işi yapan bir sıra dışı insan... Annesi Gürcü, babası da Kürt. Kendi çalışmaları, dostlarının da yardımlarıyla çektiği renkli klipleri sayesinde azımsanmayacak bir ilgi de görüyor youtube üzerinden.
Jojo ile röportaj yapıyorum çünkü onun hikâyesi çok gerçekçi. Bu röportaj sayesinde belki TV ve radyolarda onun sesi tüm insanlarca duyulur diye umuyorum. Jojo’ya, onun hikâyesine, sizde benim inandığım gibi inanırsan şayet, bu “uslanmaz rapçi”ye, elinizden geldiği kadar destek verin ki çok sevdiği raple yolu aydınlansın.
İyi okumalar diliyorum.

Hazırlayan: Metin AYDIN (
[email protected])
 
Jojo kimdir; seni tanıyabilir miyiz?
 
Anneme göre Jojo, Ahmet’tir. Çalışkan, hırslı, delidolu, çözüm dolu biridir. Beni tanıyan ve dinleyen, bilen insanlara göre de; üretken, eğlenceli, sürekli gülen, müzik yapan, hiç beklenmedik zamanlarda sahnede beliren bir gençtir
 
Jojo senin gerçek ismin değil; bu isim nereden geliyor?
 
Jojo sahne ismim. Hiphop kültürünü ilk tanıdığım yıllarda edindiğim bir isim. Gürcü dilinde, “ders almayan, uslanmayan kişi” anlamlarına gelmektedir. Ayrıca birçok dilde de anlamları olduğunu bilmekteyim. Anne tarafından soyumun Gürcü göçmeni olması da bu ismi bulmamda önemli bir yer edinmiştir.
 
Rap serüvenin ne zaman ve nasıl başladı?
 
Çok eskiye dayanır. 9-10 yaşlarında Breakdance ile bu kültürün içine girdim. Bunu takip eden bir kaç yılda Breakdance ile devam ettim. İnternet’ten izlediğim figürleri okulda, parkta, evde, hemen hemen her yerde denemeye çalıştım. E tabi ki tatsız kırık çıkık olaylarımda oldu. Zaten Hiphop kültürünün içinde Rap oldum olası vardı. Haliyle bu müzikleri de dinliyordum. Cartel, Eminem, 2pac, Dr.dre ve Ceza. Bunlar en çok dinlediğim isimlerdi. Ama doğrusunu söylemek gerekirse, ilk ben Rap müzik yapmalıyım fikri, İstanbul avcılarda bir tekstil fabrikasının kimyasal bölümünde getir götürcü olduğum yıllarda, o çocuk zihnimde yeşermeye başlamıştı. Ben oldum olası hayalleri olan, hedefleri olan, yenilikçi biriydim. Buna hiç bişey engel olamıyordu. Ve 2008’de ilk şarkımı bir bilgisayar kulaklığı mikrofonuyla çıkardım. Aman Allah’ım, bu inanılmazdı! Artık benimde bir rap şarkım vardı. O gece uyumadım. Sabaha kadar hayaller kurup durdum. Tekrar tekrar şarkımı çalıyor ve gözlerimi kapatıp kendimi yeni bir hayalin içine atıyordum. Evet, görebiliyordum! Beni dinleyen binlerce insan, şarkılarıma eşlik eden binlerce ses… Flash’lar patlıyor, insanlar ellerini benim için kaldırıyordu.. Eğer o gece bana neler yapabileceğimi sorsaydınız, size dünyayı değiştirebileceğimi söylerdim. İşte o günden bu yana her yeni şarkıda kendimi geliştire geliştire bu güne kadar gelebildim. İşte rap müzik böyle başlamıştı benim için.
 
Müzik hayatını nasıl sürdürüyorsun?
 
Bölgede rap müziğe çok ilgi olmadığından dolayı müzikten bişey kazanmıyorum zaten. Hatta elimdekini de müziğe yatırıyorum. Kendim Kızıltepe’nin bir köyünde çiftçilik yaparak geçimimi sağlıyorum. Günümün büyük bölümünü tarlalarda, bahçelerde geçiriyorum. Kendi yetiştirdiğimiz ürünleri pazara götürüp getiriyorum. Aynı anda hayallerimi de kendimle beraber götürüp getiriyorum. Fakat hiç bir zaman hayallerimi satmayı düşünmedim. Onlar hep yanımda. Ruhum ve müziğim hayallerimle besleniyor. Şartlar işimi ne kadar zorlaştırsa da bundan şikâyetçi değilim. Çok şükür deyip devam ediyorum rutin işime. Çünkü insanlığa örnek olmuş büyük isimlerinde hayatlarında birçok zorlukla başa çıktıklarını biliyorum. Bunlar tecrübe ve pişme sürecidir. Elbet bir gün güneş benim içinde doğacaktır. Çünkü ben müziğe aşık biriyim. Umutlarımı ekiyorum ve yeşermesi için elimden geleni yapıyorum. Bir gün her şeyin çok güzel olacağını biliyorum. Sabırla o günün gelmesini bekliyorum.
 
 
Rap sevdan nereden geliyor? Neden Rap?
 
Dediğim gibi rap sevdam çok küçük yaşlardan beri var. O fabrikanın kimya bölümünde başladı bu sevdam. Sanki doğduğum günden beri bu işin içindeymişim gibi hissettim hep kendimi. Her yeni şarkıda, her yeni günde tecrübeme tecrübe kattım. Evet, neden rap? Bu soruyu bende bir çok kez kendime sormuşumdur. Çünkü kendimi mutlu hissediyorum rap müzik söylediğimde. Kafamdakileri, beynimde yanıt bulmamış soruları dinleyiciye yöneltiyorum, onlarla paylaşıyorum. Çözümüne ulaştığım soruların cevaplarını anlatıyorum. Rap, çünkü düşünüyorum. Düşüncelerim bir iki cümleye sığmıyor, uzun uzun anlatmak istiyorum. Açlığı, tokluğu, yoksulluğu, varlığı, kini, nefreti, ihaneti, aşkı, inanışı, savaşı, barışı, her şeyi anlatabiliyorum. Ve bu işi Kürtçe olarak da yapıyorum. Çünkü hâlihazırda alıcısı olmayan bir iş bu. Bunun nedeni ise bölgemizde konuştuğumuz dilimiz; dinleyici Kürtçe rapi anlamakta güçlük çekiyor; bu yüzden pek ısınamıyorlar ki. Zaten arabesk bir müzik kulağımızın olması da cabası. Ama Kürtçe rap, iyi bir sesten analizden geçtiği zaman insanlar haz alarak dinliyor. Çünkü daha iyi anlayabiliyorlar. Bu da insanların rap müziğe bakış açısını değiştirebiliyor.
 
Rap yaptığından dolayı nasıl tepkiler alıyorsun?
 
Önce ailemden başlamak istiyorum. Annem ve diğer aile fertlerim yaptığım işi destekliyor. Babamdan yana sıkıntı yaşadığımı söyleyebilirim. 21 yaşına geldiğimi ve hiçbir şey kazanmadığım halde rap müzikle uğraştığımı her fırsatta yüzüme vurmaktan çekinmiyor. Yaptığım işi ciddiye aldığını, desteklediğini pek söyleyemem.. Onun övgülerine çok ihtiyacım var, fakat bunu tam anlamıyla aldığım söylenemez. Arkadaşlarım ve yakın çevrem her zaman yaptığım işi takdir ediyor ve örnek alıyor. Çünkü onlar için farklılık getiren bir tüccarım; hiç kazanmayan bir tüccar olur mu da demeyin, olur
 
Şarkılarının sözleri ve alt yapısı sana mı ait? Nasıl yazıyorsun?
 
Şarkılarımın sözleri bana ait. Fakat alt yapılarımı yanı müziklerimi internetten temin ediyorum çoğu zaman. Çünkü rap işinde beat dediğimiz alt yapı olayı kesenin azgını biraz açmanızı gerektiriyor. Benim için kesenin azgını açmakta yeterli olmuyor. İletişime geçtiğim bir çok beatmaker (dj) Kürtçe şarkılarımın olduğunu belirterek benimle çalışmaktan kaçınıyor. Çalışanlarda ya çok ilgisiz çalışıyor ya da teknik bakımdan yetersiz. E tabi çalışmak isteyen profestonel beatmakerlarda oluyor, çalışabileceğini söylüyor, fakat onların istediği rakamlarında hatırı sayılır. Şarkılarımı nasıl yazdığıma gelince.. Yazdığım ortam kesinlikle sakin olmalı, yalnız olurum ve genelde telefonum kapalı olur. Kapalı bir odada, sadece yazıyor olduğum parçanın alt yapısı ve aklımdakiler... Bunları kelimelere dökmek güç ister. Anlatmak istediğiniz konu hakkında doğru kelimelerle kendinizce haklı bir konuyu ritimler eşliğinde anlatmak biraz kafa yoran iş.
 
Çalışmalarını dinleyicilerine nasıl ulaştırıyorsun?
 
Çalışmalarımı şu anlık internet üzerinden ulaştırmaya çalışıyorum. Bir kaç kez korsan cd yapıp, çoğaltıp satmaya çalıştığımda oldu. Bandrollü bir albümümün olması en büyük hedeflerimden biri. Fakat bu da çok masraflı. Kendi başıma altından kalkabileceğim bir şey değil. Bölgesel Tv kanalları da aynı şekilde büyük meblağda ücretler talep ediyor. Birkaç kez başvuruda bulunmuştum. Klibimin ve şarkımın iyi olduğunu fakat ücret talep etmek zorunda olduklarını söylemişlerdi. Ne kadar saçma… Bu kültür için, rap müzik için koşturan çabalayan, başarılı fark yaratan biri olduğunuzu söylüyorlar, fakat sizden ücret talep ediyorlar. Başka bir müzik kültüründe değerlerimizin anlatılması, bunlara önem verilmesi hiçbir şey ifade etmiyor. O kadar maddiyatçı bir toplum oldu ki insanoğlu kendi değerlerini hepten onun ellerine teslim ediyor. Ben kendime sanatçı gözüyle bakıyorum. En azından annemin gözünde bir sanatçıyım ben. Yıllarımı, çocukluğumu verdim bu müziğe. En değersiz konularda eli kolu bağlı olmak, dünyadaki en can sıkıcı heves kırıcı şeydir.
 
 
İlerde ne gibi çalışmalar yapmayı planlıyorsun?
 
İlkbaharda çıkarmayı düşündüğüm bir albüm hazırlıyorum. Teknik açıdan yetersiz olduğum için bir kaç ay çalışıp köydeki mevcut stüdyomdaki eksiklikleri gidermem gerekiyor. Bu eksiklikler tamamlanınca, çok iyi bir albüm çıkaracağım ilkbaharda. Albümdeki şarkıların sözlerini askerdeyken yazmıştım. Bolca zamanım vardı. En mükemmelini hedefledim. Güçlü seslerden düet sözü almak için koşturuyorum. Daha sonra sağlam bir stüdyo inşa edeceğim ve teknik eksikliklerimi kapatıp hemen albüme başlayacağım. Çok farklı çok güzel ve çok dinlenecek bir albüm olacağına inanıyorum.
 
 
Son olarak eklemek istediğin bir şeyler var mı?
 
Aslında eklemek istediğim çok şey var fakat çok geveze biri olmadığım için belli başlı bir kaç şeye değinmek istiyorum. Ben bu işe ilk başladığımda küçük bir çocuktum. Yaşıtlarım okul sıralarında birbirine silgi kalem fırlatırken, bir fabrikada öğle molalarında cebimdeki kâğıda bir şeyler yazmaya çalışıyordum. Hep inandım kendime. Hiç pes etmedim, her zaman en iyisini yapmak için çalıştım, çabaladım. Kendi şehrimde bu kültürü tanıttım, büyüttüm. Rap müziği alay edilen bir kültürken kendi çapımda bugün dinlenilen sevilen bir kültür haline getirdim diyebilirim. Batıdaki tanınan mc’lerden tek farkım, şartlarımızın eşit olmamasıydı. Ben rap müzik için, kendimi var etme, dilim ve kültürel değerlerim için mücadele ediyorum… Sahnede okuduğum her şarkıdan sonra alkışları alnımın teriyle alıyorum. Ve bir gün başaracağıma, bir çok insana örnek olacağıma inanıyorum. Ve beni dinleyen, takip eden herkesten buna inanmalarını istiyorum.. Teşekkürler.
 
Jojo’ya ulaşmak için: