Ortadoğu’nun en büyük, en donanımlı ve  en modern hastanesi olan Dicle Üniversitesi Kalp Hastanesi doktorları başarılı ameliyatlara imza atmaya devam ediyor.

Dicle Üniversitesi Kalp Hastanesi  Kardiyoloji Anabilim Dalı İnvazif Kardiyoloji Araştırma ve Uygulama Ünitesi'nde, Doç. Dr. Faruk Ertaş, Doç. Dr. Hasan Kaya ve Yrd. Doç. Dr. Halit Acet’en oluşan ekip  tarafından ameliyatsız bir yöntemle  gerçekleştirilen operasyonlarda, bu güne kadar kalp deliği olan 160  hasta sağlığına kavuşturuldu.

Kalp Hastanesi Kardiyoloji Birimi'nden Doç. Dr. Faruk Ertaş, konuyla ilgili yaptığı açıklamada;  3 yıldan beri yapısal kalp hastalıklarında girişimsel kardiyolojik işlemlere yönelik araştırma ve çalışmalar başlattıklarını, son 1 yılda da özellikle erişkinlerde doğumsal kalp deliklerini ameliyatsız olarak kapatılması yöntemini uyguladıklarını söyledi.

Diyarbakır ve çevre illerinin kapsadığı bölgede, erişkinlerde konjenital ve yapısal kalp hastalıklarındaki kardiyolojik yöntemleri Dicle Üniversitesi Kalp Hastanesinde  başarıyla gerçekleştirdiklerini belirten Ertaş, şunları söyledi;

“Geçmişte, kalp içi delikler ağırlıklı olarak ameliyatla kapatılırken, günümüzde ameliyatsız olarak kapatılma yöntemleri tercih ediliyor. Hastalarımız işlemin ardından 24 saat içerisinde taburcu olmaktadırlar. Burada ekip çalışması çok önemlidir. İşlemi gerçekleştirirken uygun görüntüler alınması çok önemlidir. Özellikle deliğin etrafında cihazı tutacak olan ritimlerin yeterli olup olmadığı ve yerleştirilecek cihazın boyutu, tek başına yapılabilecek işlemler değildir. Ekip halinde çeşitli ölçümlerle gerçekleştirilecek işlemlerdir. İşlem süresi 35 dakika ile 1 saat arasında değişiyor. Bu güne kadar 160'ın üzerinde hastaya müdahale ettik. İşlem sonrasında herhangi bir sorun yaşamadık ve hastalarımız başarıyla taburcu edildiler.”

Kalp deliği olan kişiler günlük yaşamlarını rahat sürdüremediklerini ifade eden Doç.Dr. Faruk Ertaş, Delik olan kalbin normal işleyişini sürdüremediğini, kirli kan ile temiz kanın birbirine karıştığını söyledi. Ertaş konuşmasını şöyle sürdürdü; “Bu gibi rahatsızlıklar hastada çok ciddi sıkıntılara yol açıyor. Özellikle aşırı yorgunluk, nefes darlığı, çarpıntı, ayaklarda şişme yaşanıyor.” Dedi.

Ertaş, uyguladıkları yöntemi şöyle anlattı; Operasyonda, kalp deliğinin olduğu yerden bir kateter yardımı ile geçtikten sonra, cihazla deliğin sol kulakçık tarafındaki diski, daha sonra da sağ kulakçık tarafındaki diskini açtıklarını ve disk şeklindeki cihazla birlikte deliği tamamen kapattıklarını, Kalp deliklerinin kapatılmasının yanında, damar tıkanıklıklarını anjiyo yöntemi ile açtıklarını söyledi.

Ertaş, en son M. Kangül ismindeki bir hastaya işlem yaptıklarını belirerek;” Bu  hastamızda, özellikle erişkinlerde ender rastlanan, kalpten çıkıp akciğere giden damardaki kapakta ciddi darlık vardı. Bu hastamız, nefes darlığı, çarpıntı ve ayaklarda şişme şikayetleri ile bize başvurmuştu... Akciğer damarı ile sağ kalp arasında oldukça ciddi 130 milimetre civarında bir basınç farkı mevcuttu darlık sebebiyle. Kateter yardımıyla kapağın olduğu bölgeyi geçtik, bir tel yardımıyla balonumuzu yerleştirdik. Kapağın olduğu yerde balonumuzu şişirdik. Balon darlığının olduğu yerde şiştiği zaman, dar olan kapağı açtık. İşlem sonrasında hastada düzelme oldu. Daha önce yürüyemeyen, nefes darlığı olan hastamız, bu işlem sonrasında eski sağlığına kavuşmaya başladı” şeklinde konuştu.

Tedavi masraflarını  SGK karşılıyor