Halep bölgesinde yer alan yoğun bir Kürt nüfusun yaşadığı Til Hasıl ve Til Aran’da El Kaide bağlantılı gruplar ile Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) taburlar, Kürtlere yönelik katliamlarını sürdürüyor. Çok sayıda Kürt gencinin sadece “Kürt” oldukları için katledildikleri bildirilirken, çoğu kadın ve çocuk yüzlerce kişi kaçırıldı.
Batı’nın “isyancı”, “muhalif savaşçılar” ya da “devrimci” olarak adlandırdıkları silahlı gruplar, insanlık ve savaş suçları işliyor. Sadece rejimin suçlarını kınayan “demokrasinin beşiği” Batılı ülkeler, Türkiye ve “Müslüman” Arap ülkeleri, destekledikleri “isyancıların” kadın ve çocuk demeden gerçekleştirdikleri katliamları, insanlık dışı uygulamalarını görmezden gelmeye devam ediyor.
31 Temmuz ve 1 Ağustos günü Til Hasıl ve Til Aran’da çoğu kadın ve çocuk 70 kişiyi acımasızca katleden El Kaide bağlantılı gruplar ve ÖSO taburları, bölgedeki Kürtlere yönelik saldırılarını sürdürüyor.
Til Hasıl ile Til Eran’ın büyük bir bölümü çeteler tarafından çembere alınırken, binlerce kişi çevredeki Kürt köylerine kaçmayı başardı. Ancak çevredeki köylerde de katliam tehdidi sürüyor. Halep’in 5 km batısındaki Sixêr köyüne kaçan köylüler, yaşanan vahşeti ANHA ajansına anlattı. Vahşetten kaçan insanlar, kaçak yollardan yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda kaldıklarını söyledi. Köylüler El Nusra savaşçılarının, Kürtlere ait evleri yağmaladığı ve Kürtlerin katliamına, kadınlarının alıkonulmasına fetva çıkardığını belirtti.
KÜRT GENÇLERİNİ SADECE KÜRT OLDUKLARI İÇİN KATLETTİLER
Güvenlik gerekçesiyle adını açıklamak istemeyen M.N. isimli bir genç Til Hasıl’da radikal dinci savaşçıların sadece Kürt oldukları için çok sayıda genci katlettiğini söyledi. M.N., “Bunlar Kürtlere karşı katliam yaptılar” derken, gizli bir şekilde kaçtıkları için çetelerin kendilerini görmediğini anlattı.
Camilerden yapılan anonslar ardından Til Hasıl ve Til Aran’da Kürtlerin evlerinin yağmalandığı ve çoğu kadın ve çocuk olmak üzere yüzlerce kişinin kaçırıldığı bildirildi. Bunların akibeti hakkında bilgi yok.
Katliamlara Batı, Türkiye ve Körfez Monarşilerinin açık bir şekilde destekledikleri ÖSO taburları da yer alıyor. ÖSO Askeri Meclis komutanlarından Abdul Cabar El İkeli, yanındaki diğer ÖSO komutanları ile birlikte yayınladığı bir videolu mesajda, Kürtleri katledecekleri tehdidinde bulunurken, kendi cephane depolarını Irak-Şam İslam Devleti ile El Nusra Cephesi’ne açacaklarını, tüm güçleri ile Kürtlere karşı savaşacaklarını ilan ediyor.