Ancak sonraki süreçte Bahçeli, Gül'e oldukça mesafeli tavır koymuştu.
Çankaya Köşkü'nde yapılan bazı davetlere gitmeyen Bahçeli, Gül'ün liderlerle yaptığı 'tutuklu milletvekilleri' ve 'Kürt sorunu' ile ilgili görüşmelere katılmayı da reddetmişti.
Buna rağmen Bahçeli, Köşk seçimleri arefesinde bambaşka bir tablo çizdi
BAHÇELİ'DEN GÜL'E: ÇATI ADAYIMIZ OLUN
Hürriyet'ten Şükrü Küçükşahin'in haberine göre, Cumhurbaşkanı adayı belirleme turlarını sürdüren Bahçeli, 21 Mayıs'ta da Gül'ün kapısını çaldı.
Görüşme talebi Bahçeli'den geldiği için söze başladı.
Türkiye'nin huzursuz olduğunu; etnik, mezhepsel temelde çok ciddi kutuplaşma yaşadığını; kamplaşma ve cepheleşme politikalarının çatışma zemini yaratıp gerilim doğurduğunu anlattı.
Ülkedeki bu gerginliğin sorumlusunun Başbakan Erdoğan olduğunu söyledi.
Yetinmedi; ona göre, 17 Aralık ve 25 Aralık soruşturmaları Erdoğan adı etrafında ciddi şaibe ve iddialara neden olmuştu. Buna karşın yargı süreci işletilmediği için bir aklanma da söz konusu değildi.
Bu şaibe ve iddialara rağmen Erdoğan'ın adaylığının Türkiye için çok olumsuz bir tablo yaratacağının altını çizdi.
Bu girişin ardından Bahçeli, tüm bu olumsuzlukları giderecek, toplumun her kesimini kavrayıp kucaklayacak; her dinsel, etnik, mezhepsel, sosyal kesime eşit mesafede duracak; milliyetçi, muhafazakâr, manevi değerlere bağlı bir cumhurbaşkanı adayı çıkarmak istediklerini anlattı.
Özetle Bahçeli, daha önce bize anlattığı 'çatı adayı' formülünü detaylı olarak Gül'e aktardı, sonra da baklayı ağzından çıkardı. Böylesi niteliklere sahip isimlerin başında gelenlerden birinin de kendisi olduğunu söyleyerek Gül'e, "Çatı adayımız siz olur musunuz" önerisi getirdi.
Gül'ün bunu beklediğini hiç kimse ileri süremez; çünkü kendisini yıllarca eleştirmiş bir liderden böylesi bir teklifin gelmesi herkes için şaşırtıcıdır.
GÜL'DEN BAHÇELİ'YE: AYNI PARTİDEN İKİ ADAY OLMAZ
Öte yandan iktidar partisiyle özdeşleştiği yolundaki tüm iddia ve söylemlere karşın, görev süresinin sonunda bir muhalefet liderinden 'adaylık' önerisi alması ise kesinlikle bir başarı öyküsü görülmeli.
İroniye bakın ki muhalefetin bu taktirine uğrayan Gül, aynı şeyi içinden çıktığı partiden göremedi; kendisine Başbakanlık yolları dahi kapatıldı.
Kim olsa etkilenilecek bir durumla karşı karşıya olan Gül, yine de duygusal bir tutum alacak biri değildi.
"Çok teşekkür ederim Sayın Bahçeli" diye söze başladı. Bahçeli, dikkat kesilmiş dinliyordu. "Ben Ak Parti'nin kurucusuyum" dediğinde ilk işaret geldi.
"Aynı partiden iki aday olmaz, bu siyasi etik açısından da doğru değil" diyerek noktayı koydu.
http://www.hurhaber.com/
Güncelleme Tarihi: 28 Mayıs 2014, 11:54