Türk Eczacılar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Elik’in de katıldığı resepsiyonda basın mensupları ile 43.Bölge Mardin-Şırnak Eczacılar Odası toplantı salonunda bir araya gelen yönetim kurulu üyeleri adına bir konuşma yapan Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Oral şunlar söyledi:
“Gerçekleştirdiğimiz Olağan Seçimli Genel Kurulunda Mardin-Şırnak Eczacı Odası Yönetim Kurulu görevini üstlenmiş bulunuyoruz. Yeni yönetim dönemimize başlarken siz değerli basın mensuplarıyla bir araya gelmek, halk sağlığının korunması ve geliştirilmesi konusunda verimli bir iş birliği geliştirmek için bu resepsiyonu organize ettik.
Biz eczacılar, insanlıkla yaşıt kadim bir mesleğin mensuplarıyız. İnsan ve hastalık, tarihin en eski çağlarından beri iç içe var olan ve bundan sonra da var olacak olan iki olgudur. Biz eczacılar insanın sağlıklı yaşamasında kilit bir öneme sahip olan ilaç biliminin temsilcileriyiz.
Ülkemizde 56 bölge eczacı odamızla, 29 bini aşkın eczanemizde, 50 bine varan meslektaşımızla sağlık hizmeti veriyoruz. Size çok yakınız… Her mahallede varız, vatandaşlarımızın ilk sağlık danışmanıyız… Kırmızı ışıklı E harfi sağlığa açılan ilk kapının ışığı olarak her zaman yanar ve her zaman ulaşılabilir durumdadır. Bilimin ışığında, toplumun kalbinde, ilacın olduğu her yerdeyiz! Doğal afet, salgın hastalık ya da insan sağlığını tehdit eden her felakette kendi yarası olsa da sahaya ilk koşan bir mesleğin mensuplarıyız.
6 Şubat’ta yaşadığımız deprem felaketinin ilk gününden itibaren gezici tır eczanemiz ve 28 adet sahra eczanemizle kesintisiz ve ücretsiz olarak deprem bölgelerinde ilaç ve eczacılık hizmeti sunduk. 74 gün boyunca Türkiye’nin dört bir yanından gelen yaklaşık 4 bin 500 gönüllü meslektaşımızla halkımızın ilaca erişimini sağladık. Bu ilaçların tamamı çatı örgütümüz Türk Eczacıları Birliği’nin koordinatörlüğünde meslektaşlarımızın gönüllü bağışlarıyla karşılandı. Biz eczacılar da bu deprem felaketinde 44 meslektaşımızı, 21 eczacılık fakültesi öğrencimizi ve eczane teknisyenimizi kaybettik. Hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımızla birlikte onları da bir kez daha rahmetle anıyorum.
Pandemi dönemi de yine sahada olduğumuz bir felaket dönemiydi. Tüm pandemi boyunca kesintisiz ilaç ve sağlık danışmanlığı vermeye devam ettik. Hastalarımızın ilaca ve koruyucu ekipmanlara ulaşabilmesini sağladık. Bunun yanında ücretsiz maske dağıtımını üstlendik. Kronik hastalarımızın ilaçlarını temin ettik, ücretsiz grip aşısı dağıttık. Bilgi kirliliği ile mücadele ederek vatandaşlarımız için güvenilir bilgi kaynağı olduk. Kısacası sağlık sisteminin ayakta kalması ve işlemesi için tüm gücümüzle çalıştık. Hatırlarsanız ülkemizde Covid-19’dan dolayı ilk hayatını kaybeden kişi de bir eczacıydı. Pandemide 464 sağlık çalışanını kaybettik, bunun 79 tanesi eczacı ve eczacı teknisyeninden oluşuyordu.”
SORUNLARINI MADDELER HALİNDE AÇIKLADI
Oral, mesleklerini layıkıyla yerine getirmek istediklerini ancak ciddi sorunları olduklarını belirterek, sorunlarını maddeler şeklinde açıkladı;
Güncelliğini yitirmiş İlaç Fiyat Kararnamesi, doğru bir ilaç temin politikasının olmayışı, yerli ilaç üretiminin yok denecek kadar az olması, uluslararası ilaç tekellerinin ilacı bir kâr aracı olarak görmeleri… Gibi birçok nedenden kaynaklı sürekli olarak ilaç yokları yaşıyoruz. Vatandaşlarımızın ihtiyaç duyduğu ilaçları temin etmekte zorlanıyoruz. Aynı zamanda bu sorunlardan dolayı güncel teknolojilerle üretilen birçok ilaç ülkemize gelemiyor ve hastalarımız bundan yararlanamıyor.
Sürekli artan fiyatlar karşısında eczane kârlılık oranları temel giderlerimizi bile karşılamaktan çok uzak. Eczane ekonomilerimiz ayakta durmakta zorlanıyor.
Eczacılık eğitiminin kalitesi giderek düşüyor. Ülkemizdeki fakülte sayısı, an itibariyle 60’a dayanmakta. ABD ve Hindistan’ın ardından fakülte sayısı en çok olan üçüncü ülkeyiz. Bu fakülte enflasyonuna karşılık ülkemiz, ilaç ihracatında bulunan 20 ülke arasında yok. Üstelik mevcut fakültelerden sadece 14 tanesi akredite durumda. Eczacı akademisyeni bulunmayan, öğretim elemanları eksik, altyapısı yetersiz, fiziki ve sosyal imkânları kısıtlı, bilimsel çalışma yapmaya uygun ortamı olmayan eczacılık fakülteleri, her gün yeni bir trajikomik haberle karşımıza çıkıyor.
Plansız açılan eczacılık fakülteleri hem eczacı işsizler ordusunu oluşturuyor hem de mesleğimizin eğitim kalitesini düşürüyor. Yeni mezun olan genç meslektaşlarımız meslek hayatlarına umutsuz ve birçok kaygı ile başlıyor.
Yeni mezun eczacılarımızın meslek hayatlarına başlamasını zorlaştıran bir faktör de Yardımcı Eczacılık Sistemi… 2013 yılı itibariyle eczacılık fakültesini kazanıp mezun olan eczacıların eczane açabilmesi, bir yıllık yardımcı eczacılık yapması şartına bağlandı. Ancak bu uygulama bugüne kadar eczacılarımızın bireysel çaba, fedâkarlık ve mesleki dayanışma duygularıyla bugüne ulaştı. İçinde bulunduğumuz ekonomik koşullar düşünüldüğünde temel giderlerini karşılamakta zorlanan eczanelerimizin devletin desteği olmadan yardımcı eczacı çalıştırabilmesi sürdürülebilir olmaktan çoktan çıktı. Üstelik 5 yıl temel ve oldukça zorlu bir akademik eğitimden geçen ve çalıştıkları sürece meslek içi eğitim alacak eczacılarımızın bu uygulamaya tabi tutulmaları da yanlış bir karardır. Tıp fakültelerinde intörn doktor uygulamasında olduğu gibi genç meslektaşlarımıza maddi destek sağlanmalı, eczanelerimizde tecrübe edinmelerinin önü bu şekilde açılmalıdır.
Kamuda çalışan eczacılarımızın maaş, özlük hakları ve çalışma koşulları tüm taleplerimize rağmen iyileştirilmiyor. Sağlık reformlarında kamu eczacıları sürekli olarak atlanıyor. Aynı şekilde kamudan emekli olan eczacılarımıza, hakkaniyetli, insanca ve yaşanabilir emeklilik koşulları sağlanmıyor.
Eczane dışı ilaç satışı sürekli olarak uğraştığımız konulardan biri. İlaç, gıda takviyeleri, vitaminler, dermokozmetik ürünler gibi sağlığı ilgilendiren tüm ürünlerin alınabileceği yegâne güvenilir kaynak ECZANELERDİR. Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre internette satılan bu tür ürünlerin büyük kısmı sahte ve denetimden uzaktır. Eczaneden satılan ilaçlar Sağlık Bakanlığı’nın denetimi altındadır ve İlaç Takip Sistemi’ne kayıtlıdır, dolayısıyla sahte olması ya da kişiye zarar vermesi mümkün değildir. Gerek ilaçlar gerek farmasötik formdaki bitkisel ilaçlar ve gıda takviyeleri sadece eczacı inisiyatifinde ve danışmanlığında halka ulaştırılmalıdır.”
YENİ YÖNETİM KURULU ŞU İSİMLERDEN OLUŞTU
Uzm. Ecz. Fatih Oral (Başkan)
Ecz. Seyfi Özdemir (ikinci başkan)
Ecz. Bünyamin Aydın (Genel Sekreter)
Ecz. Sidar Demir (Sayman)
Ecz. Orhan Çoban (Yönetim Kurulu Üyesi)
Ecz. Abdullah Demir ( Yönetim Kurulu Üyesi)
Ecz. Mehmet Sait Kaya (Yönetim Kurulu Üyesi)
Ecz. Abdurrahim Turgut (Denetim Kurulu Başkanı)
Ecz. Yusuf Gül (Denetim Kurulu Üyesi)
Ecz. Botan Şavluk (Denetim Kurulu Üyesi)