SEYİT-DER, 5. Olağan Kongresi'ni Mitanni Kültür Merkezi Apê Musa Konferans Salonu’nda gerçekleştirdi. Kongreye, BDP İlçe Örgütü, Nusaybin Belediyesi Eş Başkanı Sara Kaya, KURDİ-DER, STK’lılar ile çok sayıda yurttaş katıldı. Seyitlerin tarihi sürecini anlatarak başlayan kongrede konuşan Yönetim Kurulu Üyesi Şahabettin Güler, salonda bulunan misafirleri selamlayarak, eğer halkın birliği yoksa o halkın hiçbir yerde yer alamayacağını belirterek; “ eğer kendimizi sevdiğimizde o zaman tüm dünya halklarını severiz. O yüzden birlik ve beraberlik içerisinde yaşamalıyız. Bundan sonra yönetimimizde kadınlarında yer almasını ve gelip üye olmalarını istiyoruz” dedi. Nusaybin Belediyesi Eş başkanı Sara Kaya ise, SEYİT-DER’e karşı hürmet duyduklarını ifade ederek, “her zaman Seyitlerin olduğu toplumlar daha güçlüdür. Nusaybin’de de bu konu da şanslıyız. Evet, kadın arkadaşlarında yönetimde yer alması yönetimin daha da güçlenecektir. Nusaybin Belediyesi olarak da her zaman Seyitlerin yanlarındayız” dedi.
‘Rojava’da İslam adına yapılanlara ilk tepkiyi bizler vermeliyiz’
SEYİT-DER Başkanlığı’na seçilen Abdullah Öngün; “ çok geçmişte değil daha 30 yıl önceydi. Büyüklerimiz barış için bu topraklara geldi. Ortada bir sorun olduğunda araya girmeleri için barış sağlanıyordu. Komşunun dili, dini, mezhebi, ırkı ne olursa olsun her şeyden önce insan olarak onu tanımaya çalış. Hemen yanı başımızda Rojava’da İslam adı altında camilerde anonslar yapılarak Kürtlerin namuslarının, mallarının, kadınlarının katledilmeleri helal ve Allah-ü Ekber dediler. Bunları yaparken de İslam adına yaptılar. Bu yapılanla inciniyoruz. Eğer İslam adına bu yapılmasaydı elbette konuşma düşmezdi. Ama İslam adına yaptıkları için Alimlerimiz, Şeyhlerimiz, Seyitlerimiz bu olanlara sessiz kalmayıp tepkilerini ortaya koymalıdır. Buradan da bir kere daha o insanları kınayıp lanetliyoruz” dedi.
Kuran’ı Kerimde bile İslam tarihinde halkların arasına sınırın yapılmaması gerektiğinin yer aldığını hatırlatan Öngün,” İslam devletlerini görüyoruz. İslam deyip sınırları çekiyorlar. Hatta ellerinden gelinceye kadar sağlamlaştırıyorlar. Bu olanlardan dolayı öncelikle Seyitler seslerini çıkarıp olanlara razı olmadıklarını söylemeliler. Evet İslam devletlerisiniz fakat bu yapılanlar İslam’a layık olmadığını bilmeleri gerekir” şeklinde konuştu.
Son olarak Öngün, Rojava’daki halkın kimsenin ırzına, namusuna, malına el uzatmadığını hatırlatarak tek suçlarının Kürt ve dillerini konuşmak istediklerini söylemeleri olduklarını söyleyerek, bir an önce Rojava ve dünyadaki halkların arasındaki kanın durması ve barışın sağlaması temennisinde bulundu.
Tek liste ile yapılan seçimde SEYİT-DER başkanlığına Abdullah Öngün, Yönetim Kurulu'na ise Abdulfettah Düzgün, Mahsum Kalay, M. Selim Çoban, Abdussemet Alpaslan, Mahmut Aktaş, Ahmet Irmak, Hurşit Elçioğlu, Behcet Güler, İbrahim Özmen, İsmet Büdün, Yusuf Kızmaz, Lokman Akan, Hüseyin Gündoğdu ve Hüseyin Yüksek seçildi.
Güncelleme Tarihi: 28 Nisan 2014, 12:34