Nusaybin’de ”Ekoloji Ve Doğanın Sömürüsü” Konulu Panel Düzenlendi

Mitanni Kültür Merkezi’nde ”Ekoloji ve Doğanın Sömürüsü” konulu panelde düzenlendi.

Nusaybin’de  ”Ekoloji Ve Doğanın Sömürüsü”  Konulu Panel Düzenlendi

 Moderatörlüğünü Prof. Dr. Beyza Üstün’ın yaptığı panelde,  Ekolojist Trude Muyrath, Ekolojist Urike Brown Mezopotamya Ekoloji Hareketinden Zeynep Akıncı katıldı. Onlarca kişinin katıldığı panelin açılış konuşmasını yapan Nusaybin Eş Başkanı Sara Kaya, Rojava devriminde mücadele eden ve sınır nöbetinde bulunan tüm kadınları selamlayarak, "Rojava devrimi kadın ile başladı ve yine kadınların özgürlüğü Kürt kadınların özgürlüğüyle gelecektir. Biz kadınlar bu yılı Sayın Abdullah Öcalan'ın özgürlüğünü kazandığı yıl olarak kutlayacağız. Sakine Cansız, Arin Mirxan, Kader Ortakayalara söz veriyoruz ki onların mücadelesini yücelterek, kadın özgürlüğünü getireceğiz" dedi. 

 

'Ekoloji komisyonu oluşturulmalı'

 

Açılış konuşmasının ardından KJA'nın hazırladığı sinevizyon gösterimi yapıldı. Özgürlük mücadelesinde yer alan kadınları anlatan ve kadın çalışmalarının yer aldığı sinevizyon gösteriminin ardından ilk sunumu yapmak üzere söz alan Mezopotamya Ekoloji Hareketinden Zeynep Akıncı,'doğa ve kadın' ilişkisi, 'Eril zihniyet ve faşizm ' üzerine sunumunu yaptı. Zeynep,ekolojide kadının nerede durduğunu anlatarak, kadının bir ağacın yeşeren yapraklarında doğanın her alanında yer aldığını ifade etti. Panele katılanlara öneri sunan Zeynep, Dünya Kadın Yürüyüşüne gelen kadınlardan bir 'Ekoloji

 

Komisyonu'nun oluşturulmasını istedi.

 

Almanya Ekoloji alanından gelen Trude Mayrath ve Urike Brown ise, 'Doğa ve tahribatı', 'Nükleer santrallerin tehdidi', 'Sağlıklı yaşam nasıl olur' üzerine sunumlarını yaptı. Trude Mayrath, kadın devriminin gerçekleşebilmesi için ilk aşama olarak kadınlar arası birlikteliğin sağlanması gerektiği vurgusu yaptı.

 

'Egemenler bizden korkuyorlar, biz onlardan korkmuyoruz'

 

Prf. Dr. Beyza Üstün ise, Mezopotamya topraklarında hayata geçirilen 'barajların tehlikelerine' ve 'Barajların yapımının nedenleri' üzerine sunumunu gerçekleştirdi. Beyza, "Kapitalist sistemler kendi krizlerinden kurtulmak içi doğal suları kapatarak krizlerini aştılar. Yaptıkları meşru değildi ve bunu bildikleri için çok süratli yaptılar" şeklinde konuştu. Kürdistan topraklarında oluşturulan barajların amaçlarından birinin güvenlik yollarının artırılarak egemenlerin korunmak istendiğini, ikincisinin ise egemenlerin sermayelerinin kârı için su üzerindeki hakimiyetlerini sağlamak olduğunu belirten Beyza, "İki isteklerini de barajlar yaparak gerçekleştirdiler. Egemenler bizden korkuyorlar ve biz onlardan korkmuyoruz.Mücadelemiz her alanda olduğu gibi doğa katliamı karşısında da olacak. Onların yapmak istediği katliamlara asla izin vermeyeceğiz" dedi.

 

Beyza, sunumunu yaparken 'Kaya Gazı' çalışmasının çevreye yaydığı kanserojen ve kirliliği anlatan bir sinevizyonu gösterimi yaptı. Diyarbakır, Silvan ve Hozat arasında yapılmak istenen kaya gazı çalışmasına izin verilmesi halinde büyük bir tehlikenin Kürdistan halkını beklediğini söyledi.

Güncelleme Tarihi: 06 Mart 2015, 17:33

derik47

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER