MAÜ’de “Tarımsal Gen Kaynakları” Çalıştayı Başladı

Bereketli Topraklarda konuşlanmış kadim Mardin şehrinin akademik yüzünü yansıtan Mardin Artuklu Üniversitesi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve Mardin ilinin bitkisel ve hayvansal yerel genetik kaynaklarını ele alan “Tohum Gen Bankalarının Önemi ve Tarımsal Gen Kaynakları” adlı Çalıştay başladı.

MAÜ’de “Tarımsal Gen Kaynakları” Çalıştayı Başladı
  

MAÜ’de “Tarımsal Gen Kaynakları” Çalıştayı Başladı

Mardin Artuklu Üniversitesi Tohum Biyolojisi ve Genetik Uygulama Merkezi Müdürlüğü koordinatörlüğünde düzenlenen “Tohum Gen Bankalarının Önemi ve Tarımsal Genetik Kaynakları” çalıştayında; Türkiye Tohumculuk Sektörünün muhatabı olan kurum ve kuruluşlardan, ülkemizin farklı üniversitelerinden katılan akademisyen, araştırmacı ve fikir insanlarından oluşan birçok uzman  isim yer aldı.

Jeopolitik konumunun yanında, tarımın beşiği olan ve biyolojik çeşitlilik açısından çok değerli varlıklara sahip  stratejik bir bölgede yaşadığımızı anımsatarak konuşmalarına başlayan Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özcoşar,

“Genel olarak tüm Anadolu ve özelde Güneydoğu Anadolu Bölgesi tarımın ilk başladığı alan olması itibari ile özenle bakılması gereken Karacadağ gibi bir doğal genetik çeşitliliğe ve endemik bitki laboratuvarına sahiptir. Mardin İlimizin belli bir kesimini de içine alan Karacadağ şuanda sadece barındırdığı arkeolojik eserler ile değil aynı zamanda, yabani tahıllar, yabani baklagiller ve birçok endemik bitki bakımından zengin bir alan olup, buna önem vermemiz gerektiğini söylemek istiyorum.” dedi.

Özcoşar, genetik kaynakların kayıt altına alınması, korunması, bu konularla ilgili bir veri tabanı oluşturulması, özelde Mardin iline ait, genelde ise Güneydoğu Anadolu Bölgesine ait özel yerel çeşitlerle ilgili bilimsel çalışmalar yapılması, bu çeşitlerin hak ettiği değeri bulması ve coğrafi işaret işlemlerinin gerçekleştirilmesi amacıyla, MAÜ bünyesinde ‘Tohum Biyolojisi ve Genetik Uygulama Merkezi Müdürlüğü’nün kurulduğunu belirtti.

Mardin ilinde 1.3 milyon dekar tarım arazisine sahip olan Kızıltepe Ovası’nın, başta Irak olmak üzere tüm Ortadoğu’ya tarımsal ihracat yapma potansiyeline sahip olduğunun altını çizen Özcoşar, farklı paydaşlarla birlikte tohum ve tohumculuk gibi konularda akademik çalışmalar yapmanın yanında var olan genetik kaynakların korunması, sürdürülebilir olarak üretimde yer alması ve hak ettiği ekonomik değerleri bulması için yakın zamanda Ziraat Fakültesi’nin Üniversite bünyesinde kurulması için  gerekli çalışmaların devam ettiğini ifade etti.

Genetik kaynakların etkin olarak kullanılması konusunda önemli çalışmaların yer aldığı çalıştayda; Türkiye Tohum Gen Bankaları ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi Serin İklim Tahılları Genetik Kaynaklarıdünya gıda güvenliği için büyük önem arz eden yerel çeşitler,

yabani bitki formları, yerli hayvan ırkları, bunların korunması ve daha etkin olarak kullanılması, ekonomik ve pazar değerinin artırılması ve gelecek nesillere aktarılması, yerel çeşitleri kullanarak üretim yapan kurumların kapasitesinin artırılması, bazı yerel çeşitler için coğrafi işaretleme çalışmalarının yapılması konularının  çok yönlü olarak ele alındığı bildirildi.

Güncelleme Tarihi: 09 Mart 2021, 15:07

ÖMER BEKEN

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER