1988 Yılı, Mart ayının 16’sında; İran-Irak savaşının kızıştığı bir dönemde, Irak Baas rejiminin Kimyasal Ali lakaplı, Saddam Hüseyin’inin üvey kardeşi ve Irak Ordusunun Kuzey Cephesi Komutanı olan Korgeneral Alî Hasan al-Majîd al-Tikritî'nin komutasındaki ordu tarafından Enfal (Ganimet) adı verilen operasyonla Halepçe’ye saldırı düzenlendi. Japonya’ya atılan ve İnsanlık tarihinin kara lekesi olarak görülen atom bombasından sonra; ilk defa bir millete, bir halka karşı; kitle imha silahı olan kimyasal silahlar kullanıldı.
Halepçe’ ye atılan kimyasal bombalarla binlercesi Kürt olan, Asurî, Keldani ve hatta Ermeni; kadın çocuk ve bebek ayırımı yapılmadan öldürüldü.
Katliam ve acının yıl dönümünde, bir basın açıklaması yapan; Uluslararası Stratejik Tahlil ve Araştırmalar Merkezi (USTAD) Ortadoğu Masası ve Bölge uzmanı Tekin Oruç: “Halepçe’ye atılan Kimyasal gazlar, tüm insanlık onuruna atılan bombalardır. Bu kimyasal silahları atan ve kullananlar kadar; Bu silahları, bu zalimlerin eline verenler de, en az bunlar kadar suçludur.” şeklinde açıklama yaptı.
Oruç, açıklamanın devamında şöyle dedi. Irak Baas rejiminin kimyasal silahlarla yaptığı bu katliamları, bir insanlık sucu olarak görülmesi gerektiğini vurgulayarak; Bölgemizde halen devam eden Suriye savaşında da bu tür saldırıların gerçekleşme ihtimalinin olduğunu, bu tür kirli saldırılarının önlenebilmesi için; uluslararası güçlerin, bölgede yaşayan halkların egemenliğine de saygı duyarak; bir an önce önlem almasının gerekliliğine inandığını söyledi. Aksi takdirde, 1988’deki Irak Baas rejiminin bir türevi olan Suriye Baas’ı; Halepçe katliamına benzer saldırıları geçekleştirebilme ihtimalini yok saymamak lazımdır. Diyerek açıklamasını bitirdi.
USTAD
Bölge Uzmanı
Tekin Oruç
Güncelleme Tarihi: 13 Mart 2013, 20:49