Yayımlanan ilk fragmanıyla dikkatleri üstüne çekerek büyük bir merak uyandıran ‘Bayê Felekê’ (Feleğin Rüzgarı) doğudan batıya, dünden bugüne oluşmuş bir köprünün üstünde;  bildiğimiz, bilmek istediğimiz, fark ettiğimiz veya gözden kaçırdığımız insan hikayelerini TRT 6 ekranına taşıyor.

İstanbul ve Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde çekimleri devam eden ‘Bayê Felekê’; “Bu toprakların dar sokakları hep güneşe çıkar” diyerek; umudu, kardeşliği ve birlikte yaşamayı,  “Bu topraklarda hikayeler yazılmaz, yaşanır” diyerek; yüzlerde tebessümü, gözlerde hüznü ve kalplerde her daim sevgiyi eksik etmemeyi anlatıyor.

İNADINA AŞK

Siverek’te doğup büyüyen Baran, okumak için geldiği İstanbul’da Meryem ile tanışır.  Birbirlerine aşık olan iki genç, ailelerinin ön yargı ve kaygılarıyla karşı çıktığı bu birliktelikte, aşkın onlar için de kolay olmadığını öğrenirler.

Baran ile Meryem, sevginin gücüne ve merhametine sığınırlar ve kendi hayatları için çok önemli bir karar vererek ailelerinin karşı çıktığı bu birlikteliği evlilikle sonuçlandırırlar. Başlarda aşklarının  mutlu sonla bittiğini düşünen Baran ile Meryem’i çok farklı sorunlar beklemektedir.

AYRILIK- BEKLENMEDİK MİSAFİR-SİVEREK

Herkesi karşılarına alarak, her şeye rağmen İstanbul’da bir yuva kuran Baran, annesinin rahatsızlığı sebebiyle Meryem’i de alıp Siverek’e  dönmek ister.

Büyük şehirdeki alışkanlığı ve eşinin ailesinin, kendisini kabullenememesi sebebiyle Siverek’e yerleşmeyi istemeyen  Meryem’in,  Baran ile mutlu evlilikleri sarsılmaya başlar ve büyük kavgalara sebep olur.

Bu süreçte, birbirlerini anlamaktan uzaklaşan çift, kaderin cilvesi sonucunda ayrılırlar. Ayrılık onlar için bir son değil; başka bir hikayenin başlangıcı olmuştur.

Ayrılık sonrası hamile olduğunu öğrenen ve Baran’ın kendisine çocuk yüzünden döneceğini düşünen Meryem,  Baran’dan habersiz çocuğu dünyaya getirerek, bu sorumluluğu tek başına yerine getirmek ister.

Meryem yaşadığı ayrılığa rağmen çocuğunu dünyaya getirir ve ismini Baran koyar. Küçük Baran, kansere yakalanmış, annesinin bütün çabasına rağmen ihtiyacı olan ilik bulunamamıştır.

Doktorun iliğin babadan sağlanabileceğini söylemesi, Meryem’i tekrar yol ayrımına getirmiştir.

Kader, Baran ile Meryem’i tekrar sınar ve feleğin rüzgarı tekrar esmeye başlar.