Ak Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu, Mardin de özel bir otelde gazetecilerle kahvaltılı basın toplantısında bir araya geldi. Gündemi değerlendiren Miroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Gazetecilerle yaptığı toplantı ile ABD´nin 2 numarası Joe Biden ile yapılan toplantıları ve bölgedeki gelişmeleri değerlendirdi.
Mardin genelinde Ulusal ve Yerele basında görev yapan gazetecilerin katıldığı toplantıda, ABD´nin 2 numarasının Ankara temaslarında tüm siyasi partilerden temsilcilerin katıldığı toplantıyı çok anlamlı bulduğunu belirten Miroğlu, ABD´nin 2 numarası ile tüm siyasi partilerin verdiği fotoğrafın, ABD yetkilisi olmadan da verilebileceğini söyledi.
Mardin Milletvekili Miroğlu, çatışmaların yaşandığı ilçelerden yoğun bir göçün söz konusu olduğunu belirterek, “ İdil’de bile nüfusun yüzde 80 oranında evlerini terk etti. Nusaybin’de, Cizre’de de durum bu. Yüzde 15-20 oranında bir nüfus kalmış. Bu aslında doğru hesaplanmamış yanlış hesapla yola çıkılmış bir siyaset tarzı oldu. Nusaybin, Cizre, Silopi, Sur ve diğer yerlerde yaklaşık 2 aydan fazladır süren çatışmalar, saldırılar en yakın zamanda sona ermesini umut ediyoruz." şeklinde konuştu.
Bölgedeki Hendek ve özyönetim siyasetinin bölgede yaşayan halk tarafından benimsenmediğini ve onay görmediğini ifade eden Orhan Miroğlu, Mardin ve çevresinde yaptıkları inceleme ve araştırmalarda halkın acı çektiğine, öğrencilerin okullarından uzak, ailelerin perişan olduklarına tanık olduklarını söyledi. Miroğlu “Hendekler kazılarak ve özerklik ilan edilerek Tahran ve Şam´ın istekleri yerine getirilmek isteniyor. Kürt Halkı bu stratejiye destek vermedi. Hendeklerin içerisinde militanların direnişi oldu, halk bunu desteklemedi ve içerisinde olmadı. Bölge halkının seçimlerde verdiği destek yüzü parlamentoya dönmüş bir harekete verilmişti. ” Diye konuştu.
Cizre, Silopi ve Nusaybin´deki olaylardan ilçelerini ve evlerini terk eden vatandaşların en fazla Midyat ilçesine yerleştiğine dikkat çeken Miroğlu, Midyat ilçesi ve çevresinde yaptıkları araştırmalarda üzücü olaylarla karşılaştıklarını belirtti. Miroğlu “Midyat ilçesine yerleşen ailelerin acı hikayeleri ile karşılaştık. Bir liseli kız, Nusaybin ilçesinde beyaz bayraklarla evlerinden çıkıp başka yere gitmek istediklerini, yanındaki kız arkadaşının gözleri önünde vurulduğunu, bunu unutmanın mümkün olmadığı bize aktardı. Acı bir durum. Öğrencilerimiz okullarından ayrı kaldı. Ama milli eğitimden kaynaklı bir sorun değil. İsteyen çocuklarını okula kaydedebiliyor.4-5 aile bir araya gelip bir dairede yaşıyorlar. Kaymakamlık temel ihtiyaçlarını karşılıyor. 400-500 Öğrencimiz için telafi uygulamaları başlatıldı. Bu süreci atlatınca yaraları saracağız demiyoruz. Hükümet olarak her türlü desteği veriyoruz. Çatışma bitsin demeden, ama çatışma bitince hazırladığımız yol haritasını devreye sokacağız. Evleri yıkılan, işyerleri zarar gören vatandaşlarımızın zararlarını devlet karşılayacak” şeklinde konuştu.
Mecliste yaptığı bir konuşmada HDP Saralarından “Makul Kürt “ sözleri ile eleştirmek isteyenlere seslenen Miroğlu “Makuliyet gösterecek Kürtlere ihtiyaç var. Leyla Zana´nın Cumhurbaşkanı ile görüşmesini olumlu buluyorum. Demirtaş görüşmenin kendilerini bağlamadığını söyledi. Sayın Zana bağımsız bir aktör değildir. AK Parti ile HDP yeni bir diyalog başlamalı. Hendek politikalarından vaz geçilerek kendi içlerin bir muhasebe yapmalı ve meclisteki siyasi zemine dönülmelidir. Yapılacak görüşmeler ve diyalog halkın rahatlamasını sağlayacak. ABD´nin 2 numarası ile görüşürken tüm siyasi parti temsilcileri bir araya gelebiliyorsa, kendi aralarında da bu diyalogu sağlayabilir “ şeklinde sözlerini sürdürdü.
Miroğlu, hükumetin demokrasi ve özgürlükler konusundaki yaklaşımı ile ilgili olarak da şunları söyledi:
"Hükümetimizin 90'lı yıllardaki gibi çatışma bitsin ondan sonra demokrasi ve ilerleme gibi bir anlayışı asla yoktur. Tam tersine biz terörizme karşı mücadelede demokrasinin ve özgürlükler alanının en büyük silahımız olduğuna inanan bir hükümetiz. Buna karşın hala Brüksel'den, Kandil'den eylemler gerçekleştirileceği yönünde açıklamalar yapılıyor."
Sorunun hendek konusundaki ısrardan kaynaklandığına da dikkati çeken Miroğlu, "Dolayısıyla HDP'nin de meclisteki siyasi zeminine dönmesi çok önemli ama PKK buna izin vermiyor. HDP sadece basit bir propaganda aparatına dönüşmüş" dedi.
Amerika’nın PKK’yi ayrı PYD’yi ayrı tuttuğunu, ancak PYD’nin ayrı PKK’nin ayrı bir örgüt olmadığını, ABD´nin PKK ile PYD ayrıştırmasının temelinde yanlış ve eksik bilgilendirme olduğuna dile getiren Miroğlu, PYD´nin PKK´nin uzantısı ve destekçisi olduğunu ABD´nin görmesi gerektiğin belirterek, “ PKK terör örgütüdür ama PYD bizim için farklı bir örgüttür dediğin zamanda size şunu söylemek gerekir, madem böyle PKK ve PYD arasındaki normalleşmesini talep etmek lazım. PYD sadece Suriye´de bir örgüt kalacaksa o zaman PYD´ye verilen silahların Cizre´de, Nusaybin´de ortaya çıkmaması ve Türk güvenlik güçlerine karşı kullanılmaması lazım. Siz ayrıdır diyorsunuz ama batının PYD´ye verdiği silahlar Cizre´de, Silopi´de çıkıyor. Bunda büyük bir hata var. Bu Türkiye´nin kabul edebileceği bir şey değildir. İkincisi siyasi manada iki örgüt farklıdır diyorsunuz ama bugün PKK´nın Türkiye´nin Kürtlerine dayattığı model aslında bir PYD modelidir. Yani Nusaybin bir Kobani gibi olmalıdır, Diyarbakır bir Afrin gibi olmalıdır. Mardin, Kızıltepe yine Rojava gibi yönetilmeli ve Rojava gibi olmalıdır. O zaman burada büyük bir problem var. Bu iç içe geçmişliğe karşı Türkiye´nin milli hassasiyetler ortaya koymasına, tabi bütün dünya kamuoyuna ve en başta Amerikalıların anlaması gereken bir durum.“ dedi.
Miroğlu yerel basının güçlendirilmesi için meclise öneriler sunacağını ve bölgenin genel durumunu sürekli olarak gündemde tutarak ekonomik kanalların açık tutulmasını sağlamaya çalışacağını sözlerine ekledi.
Güncelleme Tarihi: 30 Ocak 2016, 21:21