MISIRDA SEÇİLMİŞ MEŞRU SİVİL HÜKÜMETE KARŞI YAPILAN ASKERİ DARBEYİ VE DARBECİLERİ LANETLİYORUZ!
Mısır halkı, yüzyıla yakın zamandır, kralların ve ardından gelen darbeci diktatörlerin zulmüne maruz kaldı; ancak özgürlük ve bağımsızlık mücadelesine hep devam etti.
Şanlı halk direnişini sürdüren Mısır halkı 25 Ocak 2011 tarihinde son Mısır Firavunu olan Hüsnü Mübarek’i alaşağı ederek özgürlüğe açılan kapıyı aralamış oldular. Bir yıl önce de Mısır’da ilk defa serbest seçimler yapılarak Muhammed El Mürsi Cumhurbaşkanı seçildi.
Ancak 03 Temmuz günü (yani beş gün önce) darbeci bir geleneğe sahip olan Mısır ordusu, seçilmiş sivil Cumhurbaşkanı ve hükümetine karşı askeri darbe gerçekleştirerek tarihe kara bir leke olarak geçtiler.
“Bu hukuksuz, faşist ve gerici darbe BM, AB, ABD ve İsrail desteklidir. Hüsnü Mübarek dikta rejimine 30 yıl destek verenlerin, özgür seçimle gelen Muhammed Mürsi’ye bir yıl bile tahammül edemediler.
Mısırdaki bu iğrenç darbeyle ne yapmak istedikleri çok açıktır;
Mısırı içsavaşa sürükleyerek İsrail’e nefes aldırmak istiyorlar. Kukla bir hükümet kurdurarak azgın bir azınlık diktatoryasını sürdürmek, ülkenin kaynaklarını talan etmek istiyorlar.
Bu gerici darbeyle; İsraile boyun eğmeyen bölge ülkelerini ve oluşumları sindirmeye çalışıyorlar.
Bu faşist darbeyle; kendi ülkelerindeki dikta rejimlerini yıkan Tunus, Libya ve Cezayir halkına haddini bildirmek istiyorlar.
Bu çağdışı darbeyle; tam bir cinayet şebekesine dönüşen baas diktatörlüğüne karşı kahramanca direnen Suriye halkına göz dağı vermek istiyorlar.
Ve bu darbe; Uluslar arası güçlerin ve Israilin kurduğu bölgesel ve küresel zulüm düzenlerine ram olmayan ‘Edi bese’ ‘Yeter artık’ ‘Ve lis Sabri hudud’ itirazını ‘One Minut’ ile haykıran liderlere ve halklara karşı fatura kesme teşebbüsüdür.
Evet, bu darbe ile verdikleri mesaj çok açık ve işbirlikçileri de çok tanıdıktır. Biz Türkiye’de de bu tür entrikaları çok gördük. Seçilen Başbakanlara ve hükümetlerine karşı kurdukları tuzakların yerli ve yabancı işbirlikçiler eliyle nasıl tezgahlandığına da aşinayız.
Türkiye olarak darbelere zemin oluşturmak içini kaos ve gerginliğin belli odaklar tarafından sahnelendiği bu ahlaksız ve hukuksuz tiyatroyu çok gördük. Seçimle halkın oyunu ve rızasını alamayan odaklar, sokaklarda ve meydanlarda kaos ve şiddet üreterek iktidar olmaya yeltenmektedir.
Maalesef bu lanetli senaryo bugün Mısır’da tekrar sahnelenmektedir.
Oysa demokrasilerde sandık esastır; seçimle gelen seçimle gider. Demokrasiye dair bu en yalın gerçeğe rağmen, iktidarı sandık dışında aramanın hiçbir meşruiyeti olamaz.
Bugün bizler, tarihe not düşecek çok anlamlı ve hayırlı bir iş için buradayız.
Tankların ve silahların namlusunu halkına çeviren paşalara karşı milletin iradesini ve onurunu savunan Muhammed Mursi’ye dua ve desteklerimizi ilan etmek için buradayız.
Halkın özgür iradesiyle seçilen hükümetlere karşı darbe yapan cuntacılara karşı, bu bir iktidar hırsızlığıdır demek için buradayız.
Mısırlı yetkililere sesleniyoruz; hukuksuz bir şekilde tutuklananların hepsi derhal serbest bırakılmalı ve iç savaşa yol açacak provakasyonlardan kaçınılmalıdır. Seçilmiş meşru hükümetin gasp edilen bütün yetkileri derhal iade edilmeli ve demokratik-hukuki yöntemlere geri dönülmelidir.
Bütün ülkelere ve uluslararası kuruluşlara çağrıda bulunuyoruz;
Darbe yapanlarla tüm ilişkiler kesilmeli ve cuntacılara baskı kurularak yapılanların gayrı meşru olduğu açıkça ilan edilmelidir.
Ama maalesef hala BM, ABD, AB ve NATO sözcüleri askerlerin Mısır’ daki iktidar gasbına darbe demeye bile dilleri varmıyor. Yoksa Generallerin Başbakan ve Cumhurbaşkanı atadığı yeni bir demokrasi tarifimi yapacaklar.
.
Mazlum milletler ve İslam dünyası söz konusu olduğunda ikiyüzlü ve sahte yüzleri nasıl da ifşa oluyor!
Bizler; Mardin’de hizmet veren Vakıflar, Dernekler, Odalar, Meslek Teşekkülleri, Sendikalar ve mümtaz topluluk olarak; sahneye çıkarılan Mısırın yeni Firavunu General El Sisi ve işbirlikçilerini kınıyor ve zulüm ile payidar olunamayacağını hatırlatıyoruz.
Mardin ve Türkiye halkı, Mısır’ın seçilmiş Cumhurbaşkanı ve hükümetini meşru görüp desteklemekte; Darbeci generalleri ve kuracakları güruhu da gayri meşru görmekte ve karşısında durmaktadır.
Bu vesileyle bereketi ve manevi atmosferi ile bizleri nurlandıran Ramazan ayının hepimize, bütün İslam alemine kurtuluş, huzur ve bereket; bütün insanlık alemi için de hayırlara vesile olmasını temenni ediyor ve Ramazanınızı kutluyorum.
Kardeşlik ve Hayır-hasenat duygularımızın tavan yaptığı bu mübarek ayda, ilimizde bulunan yaklaşık 30 bin Suriyeli kardeşlerimize her türlü yardımlaşmadan geri durmayacağınıza inanıyorum.
Bugün Ensar olma günüdür
Katılımınız için hepinize teşekkür ederim; sağ olun var olun
07 Temmuz 2013
Mardin STK Platformu
Güncelleme Tarihi: 08 Temmuz 2013, 10:37