DEDAŞ ile yaşadıkları enerji sorunundan dolayı buğdaydan verim alamayan çiftçiler, mısır konusunda da endişeli. İLKHA’ya konuşan çiftçiler, bölgenin önemli geçim kaynaklarından biri olan çiftçiliğin bitme noktasına geldiğini ileri sürdüler.
650 bin dönüm mısır ekimi yapılacak
Çiftçiler Derneği Başkanı Mikail Erbeyi, buğday biçiminin sona ermesinin ardından ikinci ürün olan mısır mahsulünün ekilmeye başlandığını hatırlattı.
Mardin’in çiftçilik aşısında çok önemli bir bölge olduğunu kaydeden Erbeyi, sözlerine şöyle devam etti: “Kızıltepe Ovası’nda bu sene yaklaşık 650 bin dönüme yakın ikinci ürün olan mısır ekilecek. Buğdaydan sonra ikinci ürün olan mısır ekimi bölgemizin tek gelir kaynağıdır. Çiftçilerimiz tarafından bize iletilen sorular var. ‘Şimdi mısır ekeceğim yarın gene elektrik kesilecek mi, gene mağdur olacak mıyım?’ diye endişeleri var.”
“Çiftçilerimiz mısır ekmese aç kalacak”
Enerji ve Tarım bakanlarına seslenen Erbeyi, “Bölgemizde ekilen ikinci ürün olan mısıra önem verilsin. Seçimden önce Enerji Bakanı Berat Albayrak Mardin’de bir dizi ziyaretlerde bulundu ve su yetmiyor diye ‘burada ikinci ürün mısır ekilmesin’ dedi. Burada mısır ekmesek çiftçilerimiz aç kalacak! Çiftçilerimiz ne iş yapacak? Zaten zar zor geçimini yapıyor. Mısır, pamuk, buğday ekmese geçimini neyle sağlayacak? Zaten enerji sıkıntısı var. Alt gübre bir 600 lira olmuş, tohumun torbası 350-400 civarında, mazot almış başını gidiyor. Onun için çiftçilerimiz zor durumda, beklentimiz çiftçilerimiz için mazotun yarına fiyatına inmesidir.” dedi.
“Çiftçinin eklektiğe değil suya ihtiyacı var”
Çiftçilerin eklektiğe değil suya ihtiyacının olduğunu, bu yüzden GAP’ın bir an önce bitirilmesini talep eden Erbeyi, şunları söyledi: “Biz artık enerji istemiyoruz. Bize elektrik lazım değil, GAP yani su lazımdır. Yıllardan beri Mardin Ovasına ‘su getireceğiz’ diyorsunuz ama maalesef GAP bir türlü bitmiyor. Akabinde ikinci ürün mısır ekmeyin diyorsunuz. O zaman alternatif bir ürün getirin çiftçimiz mısır ekmesin onu eksin. Bu bölgeden herkes bundan ekmek yiyiyor.”
“Ülkeyi bölge besliyor”
Bölgenin ülkeyi belediğini kaydeden Erbeyi, “Bir milyon üzeri dekara sahip Kızıltepe’mizde çiftçilerimizin yüzde 80’i bir kuruş destek olmadan kendi imkânlarıyla kuyu kazmış ve bu şekilde arazilerini suluyor. Çiftçim 45 derece sıcaklığın altında üretim yaparken, ülke ekonomisine katkıda bulunurken, devletin verdiği ödül desteklemelerine bloke koymak mıdır? DEDAŞ’ın da ekinin döllenme döneminde elektriği kesmesi etik bir şey değildir. Biz her zaman söyledik; buğdayın, pamuğun, mısırın kuruması ne ülkenin ne Dicle EDAŞ’ın ne de çiftçilerin faydasınadır. Böyle devam ederse artık bu nesilden kimse çiftçilikle uğraşamaz. Buda ülkenin kaybınadır. Sayın Cumhurbaşkanı diyor ki; bugün dünyada gıda silah olmuştur’ gerçekten öyledir. Üretim gıda olmadan hiçbir ülke ileriye gidemez. Onun için yetkililerden ricamız; çiftçilerimize sahip çıksınlar. Çiftçilerimizin desteklerine bloke koymasınlar. En azında bu onları bir nebze rahatlayacak ve yaptığı işten zevk alacak. Nasıl ki yeni hükümet geldi, yeni başkanlık sistemi geldi, yeni bir Türkiye diyoruz inşallah çiftçilerimize de gerek mazotta gerek gübrede yeni bir düzenleme gelecek. Enerji konusunda istirhamımız, tam mahsulün döllenmesinde elektriğin kesilmemesi ve sağlıklı bir enerjinin verilmesini istiyoruz.” diye konutu.
“Mazot fiyatı bizi perişan etti”
Mısır ekmek için ücret karşılığında Ceylanpınar’dan geldiğini söyleyen Ahmet Çoban, mazotun pahalılığından yakındı. Çoban, “Ben traktörümle ücret karşılığında tarlaya mısır ekimi yapıyorum. Sabah 05.00’ten akşama kadar çalışıyorum. 2 gündür ekime başladım. Bin dönüm araziyi ekeceğim inşallah. Günde 120-130 dönüm civarında ekiyorum, erken bitirmek için bazen fazladan mesaide yapıyorum. İnşallah 7-8 gün içerisinde bitireceğim. Mazot fiyatının yükselmesi bizi perişan etti. Mazot çok pahalı olmuş, işimiz mazotla olduğu için bizi çok etkiliyor. Eskiden daha iyiydi. Traktörümüzle, mibzerimizle akşama kadar güneşin altında çalışıyoruz ama kazandığımızın yarısını mazota veriyoruz. Mazotun fiyatını indirseler çok iyi olur.” dedi.
“Geçim kaynağımızın ana damarı çiftçiliktir”
8 nüfuslu ailesini geçindirmek için tarlada sulama yaptığını belirten Mehmet Arap ise şunları söyledi:
“Bin dönüm araziyi yüzdelik ile suluyorum. Dönüm başı gelirin yüzde 8 ile almışım. Biz ve nasibimiz artık ne gelirse. Elektrik olsa ve kesilmese iyi kar elde ederiz ama elektrik kesilse verimde olmaz, o zaman de perişan oluruz. Bu sene buğdayda bu sıkıntıyı yaşadık. Tam mahsulün suya ihtiyaç duyduğu sırada elektriği kesitler. Çiftçi, sulamacı, fakir ve fukaranın yani herkesin kapısını kapattılar. Bölgemizin kaderini elektrik belirliyor. Bu bölgenin geçim kaynağının ana damarı çiftçiliktir. Çiftçilikten başka bir geliri yok. Tabi Allah’tan umudumuzu kesmiyoruz. Cumhurbaşkanı’ndan isteğimiz ektiğimiz bu mahsulden bir gelir elde edebilmemiz için elektriğin kesilmesine müsaade etmemesidir. Nasıl ki seçimi kazandı ve sevindiyse inşallah bizde bu sene güzel bir mahsul alıp sevineceğiz.” (M. Salih Keskin, Mehmet Aslan – İLKHA)