Alevi Kültür Dernekleri Genel Merkezi tarafından bölgede ilk defa Mardin'de ''İnançların ve Kültürlerin buluşması'' konulu çalıştay toplantısı düzenledi. Mardin Büyükşehir Belediyesi'nin katkıları ile düzenlenen çalıştay Mardin Maridin Otel'de yapıldı. Çalıştaya HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım, DBP, HDP Mardin il Eş başkanları, Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkan Danışmanı, Artuklu Belediyesi EŞ Başkanı Sevinç Bozan, Süryani, Arap, Mıhallemi,Protestanlar,DTK İnanç Komisyonu, Êzidîler, Kürt din adamlarının yanı sıra STK'lar ve çok sayıda kişi katıldı.

Moderatör Vedat Kara'nın toplantının yapılışına ilişkin yaptığı kısa konuşmanın ardından çalıştay toplantısı  Alevi Dedesi Hasan Kılavuz tarafından yapılan dua ile başladı.

Kılavuz'un ardından söz alan Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Doğan Demir, Türkiye'de ki inançların yaşamış olduğu sorunlara dikkat çekti. Demir, bulunan din ve inançlara ilişkin yaptığı gözlemlere dikkat çekerek "Sinagokları, Kiliseleri ve daha başka inanç yererine ait bazı yerleri gezdiğim zaman şunları gördüm. Çoğunun etrafı çitlerle kapalı adeta bir hapishane gibiydiler. Böylece adeta ibadetlerimizi hapsettikleri gibi inançlarımızı da hapsettiler" dedi.

"Türkiye'de baskı altında yaşayan bir toplumuz"

Türkiye'de zorunlu din derslerinin yanı sıra giyim tarzına bile baskı yapıldığını ifade eden Demir, Türkiye'de toplumların  baskı altında yaşadığını söyledi. Demir, herkesin bir inancının olduğuna işaret ederek sadece herkesin ibadet tarzının farklı olduğunu ve herkesin bu şekilde kabul edilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Özelikle Aleviler olarak Türkiye'de çok zor şartlar altında olduklarını ifade eden Demir, "21'inci yüzyıl da halen devlet Cem Evleri'nin açılmasına izin vermezken belediyeler ruhsat vermemektedir. Bu devlet adeta Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan fetva alarak inançları zora sokuyor. Halbu ki 3 bileri bulan alevilerden de vergi alınıyor.Ama bu vergi ile sadece Sünni dostlarımıza hizmet yapılıyor. Bunun yanı sıra bizim de orucumuz var. Ama sadece farklı zamanlarda tutuyoruz. Buna rağmen çocuklarımız okullarda oruç tutmuyor diye darp ediliyorlar.81 tane vali var. Baktığımız zaman bir tane alevi bile yok. Aleviler adeta kurum ve kuruluşlarda fişleniyorlar" şeklinde konuştu.

"Herkesin birlikte yaşadığı bir ülkenin özlemini yaşıyoruz"

Ortadoğu'da yaşanan DAİŞ vahşetine dikkat çekerek bunun Türkiye'ye yansımaması için dua ettiklerini söyledi. Kobanê ve Rojavada, DAİŞ çetelerinin Süryanileri, Êzidîleri katlletiğini ve bir vahşet yaşattıklarının altını çizerek "Daha öncede Aleviler katledildi. Oysa Aleviler hiçbir zaman devlete karşı gelmedi. Sadece sisteme karşı geldi. Şimdi söylüyorum. Eğer bizler burada bu devlette ölen her kişi için sokağa çıkmazsak haykırmazsak bu böyle devam edecektir. Terör sadece eline silah almak demek değildir. Burada yaşanan en büyük terör devlet terörüdür. Devlet terörü halklar arasına ayrıcalık sokarak halkları birbirine düşürüyor. Ve devlet terörü yüzünden bizler bu hale geldik. Oysa bizler gerçekten herkesin birlikte yaşadığı bir ülkenin özlemini yaşıyoruz" dedi.

"Yarında sırf alevisin diye içeri alacaklar"

"Biz bir bütünüz" diyen Demir, 2009 yılında yapılan KCK operasyonlarına sözü getirdi. Demir, KCK operasyonlarında tutuklanan Kürtlerin sadece Kürt oldukları gerekçesi ile alındıklarını ifade ederek yapılanlara ses çıkarılmadığı takdirde yarın sırf Alevisin yada Süryanisin diye tutuklanma tehlikesi ile karşı karşıya olduklarını vurguladı.

" Bizim mücadelemiz tüm halklar içindir"

HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım ise Mardin'in çok renkliliğine dikkat çekerek böyle bir çalıştayın burada olmasından dolayı memnuniyetlerini belirtti. Yıldırım, Kürt halkının mücadelesinin de tüm halkların özgürlüğü için olduğunu belirterek "Kürt halkının Önderi Sayın Abdullah Öcalan'ın felsefesi bizim gönüllerimize işlenmiş. Bu felsefede eşitlik demokrasi vardır. Ama DAİŞ ve DAİŞ yandaşlarında ise kin ve kan vardır. Bizler artık rengin, kimliğin ne olursa olsun bizler ona bakmıyoruz. Bizler demokrasi için tüm yaşayan halklar için mücadele ediyoruz" dedi. Umutlarının Kürt halkının yanı sıra tüm halkların özgür, eşit bir şekilde bir araya getirmek olduğunu vurgulayan Yıldırım, son olarak bu faşizme karşı tüm halkların bir araya gelerek mücadele etmesi gerektiğinin altını çizdi.

Çalıştay, diğer din adamları ve katılımcıların konuşmaları ile devam ederken yayınlanacak sonuç bildirgesi ile sonlanması bekleniliyor.