Bakan Soylu konuşmasında, referandumun sadece ülke değil bu bölge ve coğrafya içinde önemli olduğunu belirterek “biz medeniyeti unutan bir toplum değiliz birileri medeniyet görmek istiyorsa Mardin’e gelsin. ” dedi.
Mardin Kızıltepe ilçesine gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 16 Nisan’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi referandumuna destek vermek amacıyla Ak Parti Kızıltepe ilçe teşkilatı tarafından düzenlenen mitinge katıldı. Kızıltepe Belediye hizmet binası arkasında bulunan ilçe Otogar Miting alanında düzenlenen mitingde Bakan Soylu’dan önce Ak Parti Kızıltepe ilçe başkanı Faruk Kılıç, Ak Parti Mardin İl başkanı M.Ali Dundar ve Ak Parti Mardin Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı birer konuşma yaptılar.
Düzenlenen mitinge AK Parti Mardin Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, İçişleri eski bakanı Muammer Güler, eski milletvekilleri Süleyman Bölünmez, Nihat Eri ve A.Rahim Akdağ, il ve ilçe başkan ve teşkilatları hazır bulundu.
Özel uçağı ile saat 14.00 sıralarında Mardin Havaalanı’na inen Bakan Soylu ve beraberindeki heyeti Mardin Valisi Mustafa Yaman, milletvekilleri ve il protokolü karşıladı. Havaalanı yolu boyunca ve miting alanında geniş güvenlik tedbirleri alan güvenlik güçleri miting alanını gören binaların üzerine keskin nişancılar kondu.
7’den 70’e her yaştan Kadın,erkek ve çocukların katıldığı mitingi yaklaşık 15 bin vatandaş takip etti. Bakan Soylu’ya Mardin Seninle gurur duyuyor diye haykıran kalabalık sık sık Cumhurbaşkanı Erdoğan lehinde de sloganlar attılar.
Miting alanında toplanan halka hitap eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, selamlamadan sonra Kızıltepelilere iki selam getirdiğini belirterek, “Geçen hafta beraber olduğunuz ve muhteşem bir karşılama yaptığınız Cumhurbaşkanımız ile Mardin’deydik. Bir gelincik tarlası gibiydi Mardin. Burada da Kızıltepe’de de aynı anlayışı gösteriyorsunuz. İşte geçen hafta beraber olduğunuz birlikte olduğunuz ve sizin sevgiliniz olan benim Kürt kardeşlerim deyin, herkesi ama herkesi kucaklayan Kıymetli Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın sizlere selamını getirdim. Yine 15 yıldır millet davasına ülkeye sadakatle hizmet eden ve bir taraftan bölünmüş yolları, tünelleri, köprüler yapan, havalimanlarını yapan onları yenileyen milletimizin hizmetine sunan kıymetli Anadolu’nun güzel insanı Başbakanımız Binali Yıldırım’ın selamını getirdim sizlere.” Diyen Bakan Soylu, Bugün bir başka güzel, bir başka anlamı var bugün o kadar güzel duruyorsunuz ki sanki Fırat ile Dicle’nin kardeş kardeş akmasını seyreden güzeller gibi o kadar anlamlı duruyorsunuz ki sanki bu ülkede Kızılırmak ile Yeşilırmak’ın iki sevgili gibi birbirine varması iki sevgili gibi akması gibi. Kızıltepe, sana söylüyorum; biz buraya sadece 16 Nisan’da yapılacak referandum için bir şeyler konuşmaya, anlatmaya gelmedik. Allah şahittir Biz buraya sevgimizi paylaşmaya ve hasretimizi dindirmeye geldik. Biz buraya gayrılık yapmaya çalışanlara muvaffak olamazsınız diye Kızıltepeden haykırmaya geldik. Bütün Türkiyede bu coğrafyada Kürt kardeşlerimizle beraber gelecekte güçlü, kudretli, özgür, zengin bir Türkiye olmaya başı göğe değen onurlu insanların yaşadığı bir Türkiye olmaya bu asrı geleceğe taşımaya geldik. Bu memleket on yıllardan beri büyük badireler geçirdi. Büyük sıkıntılarla karşı karşıya kaldı. Bu ülkede başbakan astılar, darbeler yaptılar, bu ülkede terörle her birimizi terbiye etmeye çalıştılar. Bu ülkede ekonomik krizlerle terbiye etmeye çalıştılar, bu cennet vatanda her bir yeri bize bir güç veren kuvvet veren her bir insanı geleceği bize taşıyan yüzde 7 bin 500 gecelik faizlerle bizi fukaralaştırmaya çalıştılar, terbiye etmeye çalıştılar. Bu ülkede seçtiğiniz insanlara Bize Kürt, Türk, Alevi, Sünni dediler. Bir gün Başörtülü başörtüsüz dediler Bir gün siyasi düşüncemizde dolayı sağcı solcu dediler. Bir gün her birimizi birbirimizden ayırmaya çalıştılar. Ülkemizi güçsüz yapmaya çalıştılar. Yarınlara yönelik büyük anlayışlarımızı engellediler. 1960 darbesiyle terbiye etmeye çalıştılar. 1971 muhtırasıyla bizi terbiye etmeye çalıştılar. 1980 darbesiyle, 28 Şubat’la bizi terbiye etmeye çalıştılar, Bankaların içerini bir gecede boşaltarak irtica bahanesiyle bu ülkeyi soyup soğana çevirerek bizi terbiye etmeye çalıştılar. Gezi olaylarıyla, 6-7 Ekim olaylarıyla terbiye etmeye çalıştılar. 6-7 Ekim olaylarında da, 25-27 Aralık’ta bu ülkenin hakimi biziz istersek karıştırırız istersek birbirine düşürürz istersek yargılarız size darbe yaparız demeye çalıştılar. Ey Kızıltepeliler, bu memleketin doğusunda, batısında bu ülkenin her insanına aynısını yaptılar. Aleviyim diyene de sünniyim diyene de yaptılar. Türküm diyene, Kürdüm diyene yaptılar. Sağcıyım diyene solcuyum diyene ben inanıyorum diyene yaptılar. Güçsüz bir Türkiye istediler Yarın ne olacak endişesi yaşayan bir toplum istediler. En son 15 Temmuz F16’larla, helikopterlerle, tanklarla bu masum üzerine ölüm yağdırıp bu ülkeyi istila edeceğiz dediler. Ey Kızıltepeliler bizi on yıllardan beri terbiye etmeye çalışıyorlar. Bizim en önemli meselemiz birliğimizdir. Beraberliğimizdir, kardeşliğimizdir. Bizim en önemli meslemeiz zengin olmak istiyorsak birbirimize sıkı sarılmamız, bir arada olmamız demektir. Bu ülke yarına umutla bakmaya çalışınca dost ve müttefik demekten vazgeçtiler. Bu coğrafyada zayıflık bize yakışmaz. Bu coğrafyada ayrılık bizi değil başkalarını güçlendirir. ” dedi.
“Çocuklarımızı Kandil’e götürüp onlardan terörist yapmak istiyorlar”
7 Haziran’da hükümet kuramayınca ellerini ovuşturup PKK’yi DEAŞ’ı,FETÖ’yu, DHKP-c’yi musallat ederek yarına, geleceğimize umutla bakmayı engellediler diyen Bakan Soylu,
konuşmasına, Bu ülkede faiz yüzde 4 tü son yılların en düşük faizi idi. Bu ülkede gezi olaylarından önce İMF borcunu kapatmıştık, hastaneler, yollar, köprüler hastaneler yapılıyor ülke dolu dizgin gidiyordu. Bunlarla beraber İMF’ye borcu sona ermiş ve Türkiye rahat bir nefes almıştı. İMF’ye borç verecek duruma gelmiştik. Bizi PKK terörü ile zayıflatmaya çalıştılar. Siyasal kaoslarla bizi zayıflatmaya çalıştılar. Bizi bir birimizi düşürmeye çalıştılar. Bende bir babayım, bir kız çocuğum var. Doğu ve Güneydoğu’dayım. Cumhurbaşkanımızn, Başbakanımızın verdiği talimatla arkadaşlarımızla çalışmalar yapıyoruz. Herkes elinden geleni yapmaya çalışıyor. Terörü tasfiye etmeye çalışıyoruz. Kardeşliğimizi güçlendirmeye çalışıyoruz. Ekonomik olarak bir cazibe merkezi haline getirmeğe çalışıyoruz.
“İçişleri Bakanlığım bana haram olsun”
12-13 yaşlarındaki çocuklarımızı Kandil’e götürüp onlardan terörist yapmak istiyorlar. Her annenin en büyük isteği çocuğunu dizinin dibinde büyütmektir, sevmektir. Her babanın en büyük anlayışı yorgun haliyle eve geldiğini çocuğunun kokusuyla bütün yorgunluğuyla alabilmektir. Bakan olabilirsiniz, milletvekili olabilirsiniz, devleti idare edebilirsiniz ama şunu bir evladınız olarak söylüyorum. Yüksekova’da koluma girip ‘Süleyman Bey, 13 yaşındaki kızımı dağa kaçırdılar. Benim kızım terörist olmak istemiyordu. Benim kızım doktor, eczacı, hemşire, mühendis olmak istiyordu. Ne olur beni kızımla buluşturun’ diyen anneye ben ne demeliydim. Bu ülkenin bir evladı olarak, yöneticisi olarak ne demeliydim. İşte onu Kızıltepe meydanında söylüyorum; sizlere, anne ve babalara söylüyorum; eğer bundan sonra bizim çocuklarımızı Kandil’e götürüp terörist yapmaya çalışırlarsa benim İçişleri Bakanlığım bana haram olsun. Bakın terörü zayıflattık sadece Mardin’e 4 milyar TL yatırım geldi, 28 bin Mardinli, Savurlu, Midyatlı, Kızıltepeli evladımız iş bulacak. Bilesiniz ki terör tasfiye edilecek, huzur, iş ve zenginlik gelecek” şeklinde konuştu.
“Bu referandum sadece Türkiye için değil etrafımızdaki coğrafya için de önemlidir”
Bakan Soylu 16 Nisan’da halk oyuna sunulacak referandum ile ilgili olarak da şunları söyledi,
“17 Nisan’da yepyeni bir sayfa açıyoruz. 6-7 aydır İçişleri Bakanlığı yapıyorum. Sabah akşam acaba bu terör nasıl biter diye düşünüyor, Cumhurbaşkanımızla, Başbakanımızla, arkadaşlarımla istişare ediyorum. Bu PKK terör örgütünü tanıyan birisi olarak, Bu meselenin artık bitmesini isteyen biri olarak söylüyorum. Bu PKK terör örgütü korku endişe satmaktan başka gücü olmayan, kandildekilerin bu milletle bir ilgileri olmayan, ülkenin kalkınmasını istemeyenler sadece Kürt kardeşlerimizi istismar eden, bir maşa olan, Avrupa’dan izin almadan adım atamayan, Kürtlerin savunucusu olmayanlardan, bu coğrafyaya, size, ailenizle ülkeye yaptıklarını hesabını tek tek sormasak namerdiz.
Bu referandum sadece Türkiye için değil etrafımızdaki coğrafya için de önemlidir. Bir oyunuz çok kıymetlidir. Bugün baskı yapamıyorlar, musluklardan kan akıtmayı gösteremiyorlar. Bize köylü, şalvarlı, kasketli diyerek hor görenlere cevap vermek için bu büyük bir fırsattır, buraya gelecek yatırımlar için büyük bir fırsattır. Mardin Turizminin gelişmesi daha çok Turist gelmesi için büyük bir fırsattır. Bunun için 16 Nisan’da yargının tarafsız olacağını huzurunuzda söylemek istiyorum. Bugün burada muhteşem bir tablo oluşturdunuz. 16 Nisan’da hep beraber yeni yola çıkıyoruz, hep beraber yeni sayfa açıyoruz. Herkesin imrendiği bir sayfa açıyoruz”
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun neyin ne olduğunu maddeleri bilmediğini de ileri süren Bakan Soylu, son olarak alanı dolduran vatandaşlara, “Ey Kızıltepeliler, bu yeni sayfaya hazır mısınız? Çocuklarımızın mühendis, doktor olmalarına hazır mısınız? Mardin’de, Kızıltepe’de sandıkları patlatmaya hazır mısınız?” diye sordu, miting alanını dolduranlar ise kadınlı erkekli hep bir ağızdan ‘Evet’ diye cevap verdi.
İçişleri bakanı Süleyman Bakan Soylu, yaptığı konuşmasının ardından ilçeden ayrılmak ve İstanbul’daki mitinge katılmak üzere Mardin havalimanına hareket etti.