Bu ayki köşe yazımı 17 Aralık operasyonu ve sonrasında gelişen malum olaylar üzerine yazmayı düşünüyordum. Fakat dün akşam STV de yayınlanan Ayna programı Irak Kürdistan’ını tanıtan belgeseli seyrettikten sonra duyguların etkisiyle, kısa bir araştırma yaparak bu ayki yazımı Irak Kürdistan’ı üzerine kaleme aldım.
Ayna Programı Erbil- Hevlér ‘de konuk olduğu Kürtlerin kültürünü, misafir perverliğini, insani yönleri ve her alanda hoş görü anlayışlarını öve, öve anlatmakla bitiremiyordu.
Ekonomik alanda hızla gelişen, büyüyen Almanya’dan sonra Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı ülke konumunda olan, Avrupa standartlarında eğitim altyapısını geliştiren, Irak Kürdistan’ı aynı zamanda siyasi alanda da ileri demokrasilerde görülen hoş görü ve dayanışma ortamı geliştirdiği görülmektedir.
Irak Kürdistan’ında 29 tane siyasi parti ve grup faaliyet göstermektedir. 21.Eylül 2013 tarihinde yapılan milletvekili seçimine 12 parti katılmış.
Siyasi görüş ve ideolojileri farklı olan bu partiler birbirlerine karşı demokrasi kültürü ve ahlak çizgisi sınırları dışına çıkmadan birbirlerini ötekileştirmeden, dayatmasız özgürce siyasi faaliyetlerini rahatça sürdürmekteler
Sayın Barzani’nin liderliğini yaptığı Kürdistan Demokrat Partisi diğer siyasi partilerin önünü kapatmıyor.Irak Kürdistan’ı Partimizin mücadelesi sayesinde bu günlere gelmiş demiyor. Kendi partileri dışında siyasi parti kuran, siyasi görüş ve fikir beyan eden veya farklı şeyler söyleyenleri ihanet ve işbirlikçilikle suçlamıyor.
Bilakis demokrasi ve özgürlüklerin temel kavramı olan çoğulcu katılımın sağlanması için teşvik edici proje ve faaliyetler geliştirdikleri bilinmektedir.
Seçime katılan 12 partinin iki tanesi muhafazakâr olan İslam birliği ve İslam toplum partilerin yanı sıra Komünist Partisi, Sosyalist Parti, merkezci ve liberal partiler kavgasız, gürültüsüz birbirlerine dinsiz, gerici, yobaz gibi demokrasi ahlakına uymayan söylem ve tavırlar sergilemeden Dünyaya karşı örnek demokrasi dersi verdiler.
Yıllardır birileri Sayın Barzani için zaman zaman aşiret ağası gibi ithamlarda bulunuyordu. Oysa ağa dedikleri Sayın Barzani Irak Kürdistan’ını sosyal, siyasi. Ekonomi, insani ve eğitim alanlarında getirdiği noktaya bakılırsa;
Demokrasi ve özgürlükler alanında Avrupa’nın gelişmiş birçok ülkesini aratmadığı ortadadır.
Diğer önemli bir başarıda birçok etnik kökenden insanların yaşadığı Irak Kürdistan’ı adeta bir hoş görü diyarı olmasıdır.
Aynı Hoş görü hastalığı , tüm siyasetçilerimize bulaşması dileğiyle.
Ülkemiz ve Milletimiz için Cenabı Allahtan aydınlık günler diler ve Siz kıymetli okuyuculara saygılar sunuyorum.