TEDAŞ İlçe Müdürü açıklama yaptı ve bu dalgalanmaların tümünün nedeninin Su kuyuları olduğunu söyledi. Şehir şebekesinin çok eski olmasına, yamalama yöntemiyle tadilatların yapıldığına, kayıp elektriğin bu nedenle ortaya çıktığına hiç değinmedi.  Bu açıklama hiçbir zaman yaşadığımız sıkıntıya gerekçe olamaz.

 O suçlu kuyular bölge insanımızın temel geçim kaynağı,  tek Ekmek kapısı olan tarımcılık yapmak içindir.

 O suçlu kuyuları cefakâr çiftçilerimiz kendi imkânlarıyla kazıp, yerin 800 metre altından su çıkarıp tarlasını suluyor. Oysa yani başımızdaki Fırat ve Dicle nehirlerinin suları Basra körfezine akmaktadır.

Bölgenin sosyal,  ekonomik potansiyelini hayata geçirmek amacıyla 1975 yılında kurulan GAP, Mardin ovasına Fırat suyunu getirip bölge tarımını şahlandıracaktı. 37 yıl geçti ve hala su kanalları tamamlanmadı.

 Oysa Seyhan barajını Türkiye Cumhuriyeti 1950 yıllarında ekonomik olarak en güçsüz, yoksul olduğu dışarıdan kredi bile alamadığı dönemde olağan üstü durumlar için muhafaza edilen hazinenin altınları satılarak 974 günde tamamladı. 1470.000 dönüm arazinin suya kavuşmasıyla Çukur ovanın çehresi değişti ekonomisi gelişti, şahlandı.

 Bu günkü Türkiye Cumhuriyeti’nin ekonomik olarak Çin den sonra Dünyada büyüyen ikinci ülke olduğu söyleniyor. İsterse Fırat suyunu Mardin ovasına kısa sürede getirebilir.

Suçlu Su kuyuları devre dışı kalır ve yer altı su kaynaklarımız eski seviyesine ulaşır. Bölge ekonomik açıdan kalkınır, sosyal huzura,Barışa  katkısı olur. Elektrik işkencesi bitmiş olur.

 Aslında bölgemizde yaşanan sorunlar, sıkıntılar yalnızca elektrik değil. Mevsim sıcak olduğundan birde mübarek ramazan dönemi olması nedeniyle günlük hayatımızı ilk sırada elektrik dalgalanması olumsuz etkilemektedir.

 Buradan sorumlulara, yetkililere sesleniyorum. Elektrik dalgalanması neden yalnızca Urfa, Viranşehir, Kızıltepe ve Nusaybin de yaşanıyor? ALLAH’TAN revamı?

 Batı illerimizde yol çalışmaları başladığı zaman gece bile çalışmalar sürdürülürken, kısa sürede tamamlanıyor. Kızıltepe de aylarca, yıllarca devam ediyor. ALLAH’TAN revamı?

 250 yataklı Kızıltepe devlet hastanesi girişinde güvenli bir geçiş olmadığından kaza sonucu üç vatandaşımız hayatını kaybetti. ALLAH’TAN revamı?

Doğru dürüst alt, üst geçitlerimiz, sinyalizasyonlu kavşaklarımız yok İlçe içindeki yollar içler acısı, trafik akışı sağlıklı değil. ALLAH’TAN revamı?

 Tüm bu yaşananlarda ihmal vardır. İnsanlarımızı önemsememe vardır,  Bölgeler arası ayrımcılık vardır.

Bölgemizde üretilen elektriği batı illerine verip insanlarımızı 45 derece sıcaklarda klimaların çalışmaması sonucu çocukların, yaşlıların havale geçirmesi, camilerde teravih namazlarında insanların ter içinde namaz kılması, buzdolapların çalışmaması, elektronik malzemelerin yanması. İnsanlarımıza yaşatılan tüm haksızlıkları bu mübarek ayda Yüce Rahmanın Adaletine havale ediyorum. Hizmet paylaşımı noktasında eşitliği sağlamayan ayrımcı davranan bize bu zulmü REVA gören sorumluluk noktasında bulunan en alt memurdan Hükümete kadar tüm yetkililer sorumludur. Adil idareciler Vatandaşları arasında sözle değil icraat ile  eşit paylaşımı sağlayandır.

 Yazımı Bir atasözüyle tamamlamak istiyorum. Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar demişler. Bence biri aydınlıkta serinlikte sefa içinde, biride karanlık sıcaklar ve cefa içinde ise isyanlar çıkar. ALLAH ülkemizi, milletimizi eşitsizlik zulmünden esirgesin.

Bu ay ki yazımı devletimizin ağaları üzerine hazırlıyordum. Yaşanan elektrik sıkıntısından dolayı erteledim.

                                                                     M. Şerif ÖTER