Her geçen gün daha fazla gündeme gelen uyuşturucu haberlerinden geriye kalanlar düşünmeye değer. Dağılan yuvalar, yetim kalan çocuklar, acı ve gözyaşıyla dolu hayatlar. Buna en iyi örnek Mardin’de yaşandı.
Kızıltepe ilçesi Atatürk Mahallesi’ndeki metruk bir evde yaşayan 37 yaşındaki Hülya Can, eşinin uyuşturucu kullanmaya başladıktan sonra 4 araç, ev ve evdeki tüm eşyaları satarak kayıplara karıştığını söylüyor.
Çocuklarıyla ortada kaldığını dile getiren Anne, yetkililerden ve hayırseverlerden yardım talebinde bulunuyor. Eşinin uyuşturucu madde kullanmasından dolayı yuvasının dağıldığını belirten Anne Can, başka yuvaların da yıkılmaması için devletin uyuşturucu maddeyle daha fazla mücadele etmesi gerektiğini söyledi.
Hurdacılık yapan eşi Mehmet Can’ın madde bağımlısı olmadan önce maddi durumlarının çok iyi olduğunu belirten Anne Can, eşi madde bağımlısı olduktan sonra hayatlarının karardığını söyledi.
Eşinin evlerini, 4 arabayı ve son olarak mevsimlik işçi olarak çalışmaya gittiklerinde evde bulunan tüm eşyaları, oturdukların evin kapı ve pencere kanatlarını dahi sökerek satıp uyuşturucuya verdiği iddia eden Anne Can, 3 çocuğuyla ortada kaldıklarını belirterek, yardım talebinde bulundu.
Elektriklerinin kesildiği için 15 gündür karanlıkta oturduklarını söyleyen Anne Can, komşuların yardımıyla ayakta durmaya çalıştıklarını söyledi. Yetkililere ve hayırseverlere çağrıda bulunan çaresiz anne, evde yiyecek bir şeyin bulunmadığını söyledi. Yatacak bir döşek ve üzerlerini örtecek bir yorgan veya battaniyenin dahi evde bulunmadığını belirten Anne Can, evin kapı ve pencere kanatları olmadığı için kışı nasıl geçireceklerinin derdine düştüklerini söyledi.
“Yuvamız dağıldı, başka yuvalar dağılmasın”
Uyuşturucu nedeniyle yuvasının yıkıldığını belirten Anne Can, başka yuvaların yıkılmaması için uyuşturucu madde ile daha fazla mücadele edilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Anne Can, “2 erkek bir kız 3 çocuğum var. Eşim eskiden hurdacılık yapıyordu, maddi durumumuz çok iyiydi, evimiz ve 4 arabamız vardı. Sonradan eşim eroin ve esrara başladı ve artık evimizde huzur kalmadı. Her gün kavga vardı, çocuklarımı dövüyordu. İlk önce evimizi sonra 4 arabayı da sattı. Beni ve çocuklarımı bu hale soktu, Rabbim benim çocuklarımın hakkını ona bırakmasın. Eroin, esrar yuvamızın yıkılmasına sebep oldu. Allah rızası için başkalarının evini yıkmasın. Lütfen devlet uyuşturucu madde üzerinde daha çok dursun. Okul önlerinde sokaklarda her yerde satılıyor. Eskiden paramız da huzurumuzda vardı, hiçbir ihtiyacımız yoktu. Sadece Allah’ın (Celle Celaluhu) rahmetine ihtiyacımız vardı.” dedi.
“Evdeki tüm eşyaları sattı”
Çocuklarıyla geçimlerini sağlamak için mevsimlik işçi olarak İzmir’e çalışmaya gittiklerini, döndüklerinde ise boş bir evle karşılaştıklarını söyleyen Anne Can, konuşmasına şöyle devam etti:
“Eşim bize bakmadığı için çocuklarımla İzmir’e üzüm toplamaya gitmiştik. Yaklaşık 15 gün önce eve döndüğümüzde evde hiçbir eşya kalmamıştı. Eşim buzdolabını, çamaşır makinesini, fırını, koltukları halıları, yorganları ve kapı ve pencere kanatlarını dahi söküp satmış hepsini eroine vermiş. Ne oturacak ne nede yatacak bir şey kalmış. Bizi terk ettin gittin neden eşyalarımızı sattın? Bulunduğumuz ev bir hayırseverindir bizden kira almıyor. Adamın bize yaptığı iyiliğe karşılık bu yapılır mı? Evin kapı ve pencere kanatlarını dahi satmış. Sattığı tüm eşyaların parası uyuşturucuya gitmiş. Evin anahtarını ev sahibine bırakıp çalışmaya gitmiştik. Ev sahibine ‘elbiselerim içeride çıkaracağım’ diye anahtarı onlardan almış ve tüm eşyaları çıkarıp satmış. Yarın Allah’a nasıl hesap vereceksin? Ne bu dünya da nede öbür dünya da ona hakkımızı helal etmiyoruz. Allah hakkımızı yanına bırakmasın. Ayrıca birçok kişinin parasını yemiş millet gelip benden parasını benden istiyor.”
“Elektrik yok, 15 gündür karanlıktayız”
Elektriklerinin kesildiğini ve 15 gündür karanlıkta olduklarını söyleyen Anne Can, “Devletin ve hayırseverlerin bize sahip çıkmasını ve elektriğimizin bağlamalarını istiyoruz. Çocuklarımı ne zorluklarla büyüttüğümü sadece Allah bilir. Çocuklarım üzerlerini örtecek bir battaniyeleri yok. Çocuklarımın psikolojisi bozulmuş, ev bomboş bir komşumuz bize bir yolluk verdi bazen yemek yapacak bir şey bulamıyorum. Komşular bir şey getirdiğinde yiyiyoruz. Cumhurbaşkanından, milletvekillerinden, validen, kaymakamdan, belediye başkanından ve hayırseverlerden yardım bekliyoruz. Kimin gönlünden ne koparsa o yardımı yapsın. Buzdolabı, çamaşır makinesi, fırın, klima, vantilatör, çocuklarım için elbise dolabı, çünkü elbiseleri yerde halı, yorgan, battaniye, yastık, kapı, pencere kim ne yardım yapabiliyorsa bekliyoruz.” dedi.
“Ne kapı ne de pencere var”
Kış mevsiminin yaklaştığını, oda kapılarının ve pencere kanatlarının olmadığını söyleyen Anne Can, kışı bu şekilde geçirmenin mümkün olmadığını söyledi. Anne Can, “Yağmur yağarsa hepsi pencereden içeriye girecek. Gördüğünüz gibi her şey ortadadır. Şuan komşuların yardımıyla idare ediyoruz oda bir yere kadardır. Bir yan gelirimiz yok bir yerden maaş almıyoruz.” dedi.
“Boşanma davası açacağım ama avukat tutacak param yok”
Anne Can, “Bu çocuklarla nereye gideceğim? Çocuklarına babalık yapmayan birini ne yapacağım, bir insan çocuklarını bu hale sokar mı? Çocuklarım o kadar üzülüyor ki bazen sabaha kadar uyumuyorlar. Boşanma davası açacağım ama avukat tutacak, dilekçe yazacak param yok. Maddi durumumuz biraz iyi olsa gidip boşanma davası açacağım.” diye konuştu.
“Yetkililerden ve hayırseverlerden yardım bekliyoruz”
Yetkililer ve hayırseverlere kendilerine sahip çıkılması için çağrıda bulunan Anne Can, “Biraz empati yapmalarını istiyorum. Allah etmesin onlar ya da bir yakını bu halde olsaydı ne yapacaklardı? Bende onların bir kardeşiyim, beni bu ateşten kurtarsınlar. Tüm yetkililerden ve hayırseverlerden yardım bekliyoruz. Şimdiden yardım yapacak yapmayacak herkesten Allah hepsinden razı olsun.” dedi. (Mehmet Aslan-İLKHA)
Güncelleme Tarihi: 19 Ekim 2018, 09:23