DEDAŞ kaçak ekiplerinin abonelere verdikleri cezalara ilişkin çok fazla şikâyetin geldiğini belirten sivil toplum kuruluşu ve siyasi parti temsilcileri ile hukukçular, elektrik abonelerinin sayaçlarının bağımsız kişi ve kurumlar tarafından kontrol edilmesi gerektiğini söylediler.
Konut dokunulmazlığına ve kişinin özel hayatına müdahale edercesine uygulamaların olduğunu belirten hukukçular, kaçak elektrik denetimlerinde DEDAŞ ekiplerinin şirketleri lehine ne ölçüde adım atıp atmadıklarının şüpheli olduğunu, bu nedenle de kaçak elektrik kullanım tespitinin ve verilecek ceza miktarının belirlenmesinin bağımsız kurumlarca yapılması gerektiğini kaydettiler.
Kaçak elektrik cezası verilen vatandaşların mahkeme yoluna gittiğinde aldığı cezaya yakın bir masrafla karşılaştıkları için mecburen cezayı ödeme yoluna gittiklerini söyleyen Türkiye Hukukçular Derneği Mardin Temsilcisi Muhlis Alkan, mesken dışına alınan elektrik sayaçların ise rahat müdahale edilebilir durumda olmaları nedeniyle vatandaşlarda endişe yarattığını belirtti.
Verilen cezalara yönelik açılan davalarda da büyük sıkıntıların yaşandığını söyleyen Alkan, şöyle konuştu:
"Bir diğer husus yargı yoluna olan güvensizliktir. Açtığımız davalarda bunu gördük. Maalesef bu aşamada yargıya biz de güvenmiyoruz. Abonesi olmadığı gerekçesiyle kaçak cezası kesilen bir müvekkilimiz için DEDAŞ'a dava açtık. Bu müvekkilimizin abonesinin olduğu tespit edildi, davayı kazandık, tahakkuk iptal edildi. Dosya Yargıtay'a gittiğinde şu şekilde bir değerlendirme yaptı. Dedi ki; 'Endeksleri kontrol et. Sayaçtaki endeks ile evde kullanılan elektrik aynı miktarda mı? Ölç, ona göre belirle.' Tutanak abone olmadığına yönelikti, ama Yargıtay bunu dikkate almıyor. Abonesi olduğu tespit edildiğinde olayın kapanması gerekirken bir şekilde Yargıtay da DEDAŞ'ın yaptığı usulsüzlüklere ön ayak oluyor. O yüzden yargı ayağına gidemiyoruz."
ÇKS kaydı olan 7 bine yakın çiftçi icraya verildi
Yaşadıkları bir diğer soruna da işaret eden Alkan, "Bölgemizde en büyük sıkıntı ise Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) ile ilgilidir. Çünkü DEDAŞ, ilçe Tarım Müdürlüğünden sulu arazilerle ilgili aldığı bilgiye dayanarak şöyle bir yöntem belirlemiş; 'Şahıs sulu arazi kullanıyor. Bu şahsın abonesi var mı? Yok. O zaman bu kaçak elektrik kullanıyor' diye ceza kesiliyor. Bununla ilgili geçen yıl yaklaşık 7 bine yakın çiftçi icraya verildi ve Ziraat Bankası'ndaki ÇKS hesaplarına haciz konuldu. Bunlarla ilgili itirazlar ettik. Dedik ki, İlçe Tarım'da kaydı kendi adına olmasına rağmen abone kendi adına olmayabilir. Eşinin, kardeşinin, babasının ya da çocuğun adına olabilir veya söz konusu yerde kuyu yoktur. Komşu parseldeki kuyudan yararlanarak sulamasını gerçekleştiriyor olabilir. Maalesef DEDAŞ, bununla ilgili itirazlarımızı reddetti. Bununla ilgili hiçbir avukat mahkeme sürecine gidemiyor." ifadelerini kullandı.
Bölge halkına bakış açısı: Siz potansiyel kaçak elektrik kullanıcılarısınız!
7-8 bine yakın usulsüz tutanak olması ve kesin davayı kazanacak olmalarına rağmen yargıya güvensizlik nedeniyle kimsenin dava açamadığını ifade eden Alkan, "Yöremizde maalesef kaçak elektrikten dolayı DEDAŞ'la ilgili ciddi bir sıkıntı var. Biz çözüm ararken, tam tersi sürekli 'Kaçak elektrik kullanan bir bölge, yüzde 90'ı kaçak elektrik kullanıyor. Siz potansiyel kaçak elektrik kullanıcılarısınız.' muamelesi görüyoruz. Hem DEDAŞ hem yargı yönünde umarım bu sorun çözülür. Ama bu aşamada açıkçası çözümsel bir noktaya gelinmemiş. Biz de bundan rahatsızız. Avukat olarak da maalesef bir çözüm bulamıyoruz. Hukukçular Derneği Mardin temsilcisiyiz, bu konuda çok şikâyet alıyoruz. Bunları her yerde de dile getiriyoruz. Ama maalesef çözüm noktasında ön yargı var. 'Kaçak elektrik kullanıyorsunuz, bundan dolayı da sizin itirazlarınız, açtığınız davalar dikkate alınmaz' görüşüyle karşı karşıya kalıyoruz." dedi.
"DEDAŞ görevlileri prim almak için 'gelişigüzel kaçak tespit tutanağı yazıyorlar' şeklinde şikâyetler geliyor"
Türkiye Hukukçular Derneği üyesi Avukat Yılmaz Fidan da DEDAŞ'ın verdiği kaçak elektrik cezalarında düzenleme beklerken, şikâyetlerin daha çok arttığını ve vatandaşlara ciddi anlamda para cezaları verdiğini belirterek, şöyle konuştu:
"100, 150 ve 200 bin lira gibi, çiftçiyi ciddi anlamda mağdur edebilecek cezalar verilebilmekte. Dava açtığımız zaman, ispatladığımız halde bu sefer hukuki uygulamalarda sıkıntılarla karşılaşmaktayız. Bir şekilde bu kişinin sanki kaçak kullandığı varsayılarak hareket edilmekte, bu da mağduriyetler yaratmaktadır. Son dönemde özellikle hem vatandaşların hem de müvekkillerin şikâyetleri DEDAŞ görevlilerinin kaçak tespiti başına prim aldığı, prim almak için de 'Herhangi bir yere gelişigüzel kaçak tespit tutanağı yazıyor' şeklinde şikâyetler gelmektedir. Her insanın konutu kendisine özeldir. O yüzden konut dokunulmazlığına, bazen kişinin özel hayatına müdahale derecesine varır şekilde uygulamalar olduğunu hepimiz bilmekteyiz. Hatta muhtar bir müvekkilim, bir ara bana bir görüntü gönderdi. Akşam vakti apartmanın dış kapısı kapalı iken o görevliler kapıyı bir şekilde açıyor, kameranın varlığını fark edince yüzlerini gizliyorlar. Ondan sonra içeriye giriyorlar, panonun kilidini kırıp sayaç kontrolünü yapıyorlar. Tabi müvekkilim kaçak kullanmadığından emin, hırsız girdiğini düşünüyor. Sonra kayıtlardan o sonuca ulaşabiliyor. Tabi bu tespit edilebilen bir örnektir. Konut ihlalinin aşıldığı ve özel hayatın gizliliğine müdahalenin ihlal edildiği yönünde birçok şikâyet var. Bu konuda uygulamalar var. Bu işin sadece dışarıdan alınan personelle değil, daha kurumsal bir kimlikle yürütülmesini sağlayacak bir uygulama olması lazım. Polis bile bir eve girdiği zaman elinde arama kararı, mahkeme kararı olmadan girememekte, ama elektrik sayacı kontrolü için gelişi güzel bir eve gidilmesi günümüz şartlarında kabul edilmesi güç bir durum."
"Yaptığımız saha çalışmasında binlerce kişiye ceza kesildiğini gördük"
Konu hakkında değerlendirmede bulunan HÜDA PAR Kızıltepe ilçe Başkanı Abdullah Kavan, son dönemlerde DEDAŞ'ın vatandaşlara haksız elektrik cezaları verdiği yönünde kendilerine çok sayıda şikâyetlerin geldiğini ve çok vahim iddiaların olduğunu belirterek, "Bölgemizin, halkımızın sıkıntılarını yakından takip ediyoruz. Bunlardan bir tanesi de son dönemlerde yoğunlaşan kaçak elektrik bahanesiyle kesilen cezalardır. Biraz daha geriye gittiğimizde DEDAŞ özelleştirildikten sonra bu sıkıntılar zaman zaman halkımızdan bize iletiliyordu. Fakat son dönemlerde öyle bir hal aldı ki artık şikâyetler çok arttı, içinden çıkılmaz hale geldi. Bazen 2-3 kişi beraber şikâyet etmeye geliyor. Bu, az çok bildiğimiz bir konuydu ama yine de irdelenmesi gerektiğini düşündük. HÜDA PAR olarak saha çalışması yaptık. Saha çalışmasında yaptığımız tespitte çok ciddi mağduriyetlerin olduğunu ve mağdurlar sorunlarını bakanlara, milletvekillerine anlatamadıklarını belirtiyorlar. Çünkü herhangi bir haksızlık, mağduriyet olduğunda işte 'Bölgede kaçak elektrik kullanılıyor' şeklinde bir izlenim vardır ve bu izlenim adı altında bu özel şirketler, bunu hizmet endeksli olmaktan ziyade ticari meseleye dökmüşler. Bu, bölgemizin bir gerçekliğidir. Hiç elektrik kaçağı ile ilgisi olmayan kişilere, hatta onlarca yüzlerce değil, binlerce aileye ceza kesilmiş. Bu kişiler, mahkeme yoluna gidildiğinde ise ekstra bir masraf çıkacağı ve aylarca, yıllarca mahkemelerde koşacaklarına inanıyorlar. Çoğu da olumsuz neticelenecek bu süreci yaşamak istemediklerini dile getiriyorlar." şeklinde konuştu.
Özellikle hasat mevsimi dönemlerinde çiftçilerin mağdur edildiğini ve mahsulünün suya ihtiyacı olduğu dönemde elektrik kesintilerinin yapıldığını belirten Kavan, çiftçilerin bütün alın terini, yıllık gelirlerini, beklentilerini, borçlarını o mahsule endekslediğini ve mağduriyetler yaşadıklarını söyledi.
"Hangi gerekçelerle ceza verildiği bilinmiyor"
Elektrik kaçağı tespitinin devletin görevlendirdiği kişilerin gözetiminde olması gerektiğini belirten Kavan, "Hatta sahada çok farklı iddialar var. DEDAŞ'ın özel elemanlara yüzdelik verdiği, kaçak elektrik tespit ettikleri zaman yüzdeliğin şu kadar olacağı gibi, iddialar var. Bunlar vahim iddialardır. Yetkililerin, bu konuyu soruşturması, inceleme yapmaları gerekir. Halkın mağdur edilip edilmediği ile ilgili adımların atılması gerekir. Örneğin, yeni yapılmış 20 dairelik bir apartmanda 3-5 aile oturuyor, diğer dairelerde daha kimse oturmamış, boş dairelere dahi cezalar kesilmiş. Bu sadece bir örnektir, buna benzer ve farklı birçok mağduriyet vardır. Herhangi bir eve arama için giden polis memurları bir muhtar gözetiminde gidiyor. Oysa DEDAŞ personelleri gece gündüz demeden, ellerinde bir belge olmadan evlere gidiyor, cezalar kesiyor. Hangi gerekçelerle ceza verildiği bilinmiyor. Bu tür mağduriyetler vardır ve bu mağduriyetlerin giderilmesi gerekir." ifadelerini kullandı.
"Savcılık, kaçak elektrik cezaları hakkındaki şikâyetlerin fazlalığı nedeniyle dilekçeleri işleme almıyor!"
Birçok abonenin, kendilerine haksız yere kaçak elektrik cezası kesildiğini savunarak savcılıklara başvuruda bulunduklarını, ama bu konuda oldukça fazla şikâyet olduğu için dilekçelerinin kabul edilmediği yönünde şikâyetler aldıklarını belirten Mustazaflar Cemiyeti Kızıltepe Şube Başkanı İbrahim Bahadur ise şöyle konuştu:
"Şu anda öyle bir seviyeye gelinmiş ki; adeta ceza almayanlar parmakla sayılır hale gelmiş. Şu anda halkın 'Ceza yiyoruz, şikâyet için savcılığa gittiğimizde savcılık bu şikâyetlerin fazlalığı nedeniyle dilekçelerimizi işleme almıyor.' gibi şikâyetleri de bize geliyor. Gece vakti bina sakinlerinin haberi olmadan binalara girildiği ve ceza verildiği ve hatta boş dairelere dahi kaçak elektrik cezası kesildiği belirtiliyor. Bazı vatandaşların başka şikâyetleri ise kaçak kullanmamalarına rağmen kendilerine ceza verildiği, kaçak kullanmadığı tespit edildiği halde DEDAŞ'ın bu cezaları iptal etmediğidir. Yetkililer, hükümet maalesef bu soruna kulak tıkamış durumda. Bu kadar mağduriyetlerin olmasına rağmen şu anda bir şey yapılmıyor."
"Elektrik sayaçları bağımsız kurumlar gözetiminde kontrol edilmesi gerekir"
Güneydoğu denildiğinde yetkililerin zihninde oluşmuş olumsuz bir algı olduğunu, herkesin potansiyel kaçak elektrik kullanıcısı anlayışının hâkim olduğunu ve bu nedenle de yaşanan sorunlara duyarsız kalındığını belirten Bahadur, "DEDAŞ, ceza vermekte çok rahat davranıyor ve kimseden çekinmeden bunu yapıyor. Halk ceza ala ala ne yapacağı şaşırmış durumda. Müfettişler ya da bağımsız kurumlar gözetiminde gidilip elektrik sayaçlarının kontrol edilmesi gerekir. Yani, kaçak elektrik tespiti ve bu yöndeki cezai işlem bağımsız kurumlarca yapılmalıdır. Yoksa bu mağduriyetler devam edecektir. Çiftçilerimiz de bu konuda çok mağduriyetler yaşıyorlar. Ekinlerinden kaldırdıkları mahsul, kendilerine kesilen cezayı karşılamıyor. Bir an önce yetkilerin bu konuya el atması gerekir. Kaçak elektrik kontrollerinin ve ceza tutarlarının sadece DEDAŞ elamanlarınca tespit edilmesini adil görmüyoruz. Halk çok mağdur oluyor, bu mağduriyetlerin artık görülmesi gerekiyor." dedi. (Mehmet Aslan - İLKHA)
Güncelleme Tarihi: 07 Aralık 2017, 22:42