Özellikle Irak'a yük taşıyan ağır tonajlı araçlar, İpekyolu'nu kullanırken tek geçit güzergâhları olan Mardin'in Kızıltepe ve Nusaybin ilçelerinden geçiyor. Günde ortalama 10 bin civarında araç, özellikle Kızıltepe'nin tam ortasından Irak başta olmak üzere Ortadoğu ülkelerine geçiş yapıyor.
Bu araçlar, 300 bin nüfusa yaklaşan bir ilçede hem çevre kirliliğine hem trafik yoğunluğuna hem de kazalara bağlı can kaybına yol açıyor. Araçların egzozundan çıkan duman adeta insanları zehirliyor. Zaman zaman yaşanan trafik kazalarında maddi hasarın yanında can kayıpları da yaşanıyor.
Türkiye'de 40 ilden daha büyük olduğu belirtilen Kızıltepe ilçesinde en büyük sorunu olan trafik sorununun çözümü için sivil toplum kuruluşlarının farklı çalışmaları oldu.
Çevre yolunun şehrin dışına çıkarılmasını talep eden STK temsilcileri, 2018 yılının mart ayında bir imza kampanyası başlatmıştı. Mardin Toplumsal Dayanışma Federasyonu (MTDF) öncülüğünde başlatılan kampanya kapsamında toplanan yaklaşık 100 bin imza yetkilere gönderilmişti.
Kente gelen Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum da Mardin'in Kızıltepe ilçesinde bir çevre yolunun yapılması için çalışmalarının olduğunu söylemişti.
Ancak aradan geçen uzun zamana rağmen konuya ilişkin bir çalışma yapılmış değil.
Duruma tepki gösteren MTDF Başkanı Öter, Çevre Yolu'nun yapılıp insanların tekerlekler arasında ezilmesin diye açlık grevine gireceklerini söyledi. Öter, gerekirse Ankara'ya yürüyeceklerini sözlerine ekledi.
"İmzalar Cumhurbaşkanına iletilmedi mi?"
Öter, "Biz sadece 'Çevre Yolu' ile ilgili imza toplamadık, yaklaşık 2 ay Mardin ve Kızıltepe'deki sivil toplum kuruluşları, eğitimciler, yaşlarımız, gençlerimiz, öğrencilerimizle seferber olduk. 92 bin 832 adet imza topladık ve Cumhurbaşkanımıza gönderdik. İade-i taahhütlü imzaları gönderdik, fotokopileri hala bizde duruyor. Cumhurbaşkanımızın özel kaleminde teslim alan yetkilinin de orada imzası mevcut, teslim edildi ama ondan sonra o imzaların Cumhurbaşkanımıza iletildiğini dair bizim endişelerimiz var. Çünkü böyle önemli hayati bir konuda ve 92 bin 832 tane vatandaşın imzasını umursamayacak kadar Cumhurbaşkanımız böyle bir şahsiyet değildir. Biz biliyoruz ki; kendisine iletilen en ufak bir sorunuyla dahi ilgileniyor, talimat veriyor. Öyle bir tereddüdümüz var. O imzaları özel kalemden, danışmanlardan kendisine iletilmedi." dedi.
"Her ay iki insanımız araç tekerlekleri arasında eziliyor"
Çevre yolunun yapılmasının hayati öneme sahip olduğunu kaydeden Öter, şunları söyledi:
"Bu çevre yolunun yapılması Mardin ve Kızıltepe için çok önemli, çünkü saniye başı bu yoldan ağır tonajlı araçlar geçiyor. Bu araçlar Ortadoğu ülkelerine gidip dönüyor ve giderken de ilçemizin tam ortasından geçiyor. Hiçbir hafta geçmiyor ki; bir kaza olmasın. Bazen kazaları ölümle sonuçlanıyor, bazen yaralanmalarla, bazen de hasarla, yani ortalama 2 insanımız her ay araç tekerlekleri arasında eziliyor. Cumhurbaşkanımıza gönderdiğimiz dilekçeyi üzerine 9. Karayolları Bölge Müdürlüğü bize ilk gönderdiği yazıda, çevre yolu ile ilgili projelerinin mevcut olduğunu, fakat çevre yolu koridorunun açılması için Büyükşehir ve Kızıltepe belediyelerinin görevini yapması gerektiği şeklindeydi. 4 ay sonra bu ölümler devam edince tekrar yazı yazdım. Bu sefer aynı karayolu müdürlüğü gönderdiği yazıda, taslak projenin hazır olduğu, bunun da ilgili genel müdürlüğe ve bakanlığa sunulacağı ifade edildi."
"Gerekirse Ankara'ya yürüyeceğiz, açlık grevine gireceğiz"
Yetkililere çağrıda bulunan Öter, çağrılarının karşılıksız kalması durumunda gerekirse Ankara'ya yürüyeceklerini ve açlık grevine gireceklerini söyledi.
Öter, "Türkiye'nin 300 bin nüfuslu benzeri ilçe değil, 5 insanın yaşadığı köyde trafik yoğunluğu olan yerlerde çevre yolu yapılmış, yerleşim dışında araç yoğunluğu çıkarılmıştır. Neden burası bu kadar ölümlere sebebiyet vermesine rağmen, bu araçlar insanlarımızı zehirlemesine rağmen, milli servet kaybına rağmen bir çevre yolu yapılmıyor? Kimse mazeret üretmesin. Her yerde yapılıyor, bize üvey evlat muamelesi mi yapılıyor? Buradan bir kez daha sizin aracılığınızla sesleniyoruz: Eğer yakın zamanda bu çağrılarımız dikkate alınmazsa ve yetkililer duyarsız ve ilgisiz davranırlarsa, devlet erkânının dikkatini çekmek ve Türkiye'de herkesin dikkatini çekmek için bundan sonra yapacağımız işlem sivil toplum olarak duyarlı halkımızla gerekirse Ankara'ya kadar yayan yürüyeceğiz. Bu işin peşini bırakmayacağız. Gerekirse artık insanlarımız bu tekerlekler arasında araçlar arasında demirler arasında ezilmesin diye açlık grevine gireceğiz. Belediyeler, siyasiler, yerelde ve merkezde olanlar vicdani ve ahlaki sorumlulukları vardır. Bir an önce bu işe el atsınlar." diye konuştu.
"Allah için dümdüz bir ovada 25 kilometrelik bir yol yapmak çok mu zor?"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İstanbul-İzmir otoyolu açılışında yaptığı konuşmada, "Biz dağları deldik, Ferhat'la Şirin'i buluşturduk" şeklindeki sözlerini hatırlatan Öter, şunları söyledi:
"Biz burada dağların delinmesini istemiyoruz, denizlerin altından geçitlerin yapılmasını istemiyoruz, yüksek köprüleri istemiyoruz, sadece dümdüz bir arazide 25 kilometrelik bir çevre yolu istiyoruz. Allah rızası için istiyoruz. Yani bu kadar mı zor? Sivil toplum olarak ve sorumluluğumuz gereği olarak bu işin peşini asla bırakmayacağız. Bunun takipçisi olacağız. Gerekirse sesimizi duyurmak için farklı eylemler yapacağız." (M. Salih Keskin-İLKHA)
Güncelleme Tarihi: 29 Ağustos 2019, 13:14