BASIN AÇIKLAMASI

Türkiye aile meclisi olarak diyoruz ki insanlığın bütünleştiği temel ve son kalesi Aileyi diriltmek için aileyi tahrip eden yasalar ve sözleşmeler acilen iptal edilmeli. Aileyi Yıkan Faiz, kumar, İçki, fuhuş̧, feminizm ve her tür cinsi sapkınlık insanlığa karşı suç̧ kapsamına alınmalı ve terör suçundan cezalandırılmalı.(Çünkü bu çirkin fiiller terör kadar insanlığa zarar vermekte)

Öter “Türkiye’de ve dünyada aile kurumunu yok etmekiçin küresel topyekûn bir saldırı var. Aileyi korumak tüm insanların insani ve ahlaki vazifesidir. Ailesiz ahlaksız toplum küresel SAVAŞ’ına karşı; Ailenin korunması ve ahlak medeniyeti inşası için elbirliğiyle mücadele etmeliyiz. Kınayanların kınamasından ve linç̧ girişimlerinden korkmadan “Aile birliğini yok etmeye çalışanlara karşı toplumsal tepkimizi ortaya koymalıyız,..

Cinnet ve cinayetleri engellemek ve Ahlak medeniyetinin inşası için alınması gereken tedbirlerden bazıları;

1. Cinsi sapıklık ve savunuculuğu terör kapsamına alınmalı, faaliyetleri yasaklanmalı, Fuhşiyat yoluyla elde edilen her türlü mal varlıklara el konulmalı.

2. Fıtrata, hukuka ve Aile Hukukuna aykırı “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği“ , “cinsel tercih” ve “cinsel yönelim” maskesiyle eşcinselliği teşvik edici politikalar derhal durdurulmalı.

Ailesiz, ahlaksız ve “cinsiyetsiz toplum” projesi olan CEDAW, İstanbul Sözleşmesi ve bağlı uygulamaları acilen iptal edilmeli.

3. Kadını  putlaştıran” aynı zamanda değersizleştiren, “cinsel meta” haline getiren “6284 Sayılı Yasa iptal veya ıslah edilmeli. “2014'den bugüne her yıl 550 bin kişi evden uzaklaştırma alıyor,ailelerin yıkılmasına, dağılmasına neden olan yasa ve uygulamalara son verilmeli.

4.Şiddetin İnsandan insana, insandan hayvana her türlü̈ haksızlığa, zulme karşı çıkılmalı. İnsana ve diğer bütün canlılara şiddet uygulayanlara caydırıcı cezalar verilmeli. Aile içi ihtilaflarda “Allah’ın emri” olan “hakemlik” ve “arabuluculuk” ve “nasihat” müessesesi yeniden hayata geçirilmeli. 

5. Cinayetleri engellemek Boşanmalarda çocuk velayetini istismar edenlerden Ebeveyne yabancılaştırma sendromu (EYS) uygulayanlardan velayet hakkı alınarak karşı tarafa verilmeli.

6. “Nafaka hapsi” ve “süresiz nafaka zulmü̈” durdurulmalı. 1988 öncesine dönülmeli. Nafakayı mirasçılar öderse boşanmalar da önlenir. TMK 364 maddesi uygulanmalı. Yeni düzenlemeler tam ve eksiksiz bir şekilde Kadın/erkek mağdur edilmemeli. Türkiye’de boşanma oranları %22’ler civarında nerdeyse 4 evlilikten birisi boşanıyor.

7. Çocuk Haczi travması çocuğa karşı uygulanan bir şiddettir. Çocuk istismarısonlandırılmalı. Her yıl 150 bin kişi velayet istismarı mağduru oluyor, bu acilen önlenmeli.

8. İslam’da evlilik konusundaki esas ölçü “Akil - Baliğ” yani biyolojik ve zekâ düzeyi olarak olgunluk yaşıdır. Aslolan budur. Bu ölçü esas olmak üzere, Genç̧ akran evliliği yapan gençler cezalandırılmamalı. (İllaki eza verilecekse zina suçu işleyenlere verilmeli) Güya özgür yaşamın yolunu açan uygulamalar ve yasalar nedeniyle her geçen gün gençler evlilikten uzaklaştırılıyor; evlilik dışı beraberlikler artıyor!

9. Aile yıkan Faiz, İçki, Kumar, Her türlü fuhşiyat ve LGBT ve benzeri Fuhşiyatı özendiren hareketler yasaklanmalı. Her türlü bağımlılıkla mücadele edilmelidir. Aile’nin yeniden ihyası ve inşası için, yasama, yürütme, yargı, yerel yönetim, TSK, Medya, Sermaye grupları, Cemaat, STK lar oda ve sendikalar seferber olmalıdır. Aileyi kaybedersek, toplumsal değerlerimizi ve geleceğimizi geri döndürülemeyecek bir şekilde kaybederiz!

Aile birliğinin yeniden kurulması ve temsili yetin yeniden sağlanması gerekir.

Tüm medya; çocuk gençlik aile yönünden kontrol altına alınmalı, Cinselliği, şiddeti teşvik edici hiçbir yayına ve kamu spotlarına izin verilmemeli.

10. Aile kurma teşvik edilmeli, Aile kurana faizsiz kredi verilmeli, her çocuk için aileye en az 7 yıl boyunca yarım asgarî ücret verilmeli…

11. Asgarî ücrete ve emekli maaşına vergi ve her tür haciz nafaka dâhil haciz yapılamamalı. Asgari ücret ile yaşamak ve evlenmek mümkün olmadığından vekillerin yıllık maaşlarına endekslenmeli vekile verilenin ¼ dörtte biri verilebilmeli...

12. 6284 Nolu yasa; erkeği kendi evinden, çocukları önünde sokağa atan, toplum önünde aşağılayan ve aileleri geri dönülmez noktaya götüren yasa ve uygulamalar şiddet ve cinayetlerin başlıca sebebidir. 2011'den bugüne kadar 3 milyon kişi tek taraflı beyan üzerine evden uzaklaştırılmış bu bir afettir/felakettir!

Unutulmamalıdır ki, beraber ihtiyarlayabileceği bir hayat arkadaşı, yaşlandığında sığınabileceği çocukları olmayan yapayalnız kadınlar için de bu dünya Cennet olmayacak. “Güçlü̈ kadın” sloganıyla ailesi ile bağı koparılmaya, eşi ile rakipleştirilip, düşmanlaştırılmaya, çocuktan koparılıp bireysel bir yaşama yönlendirilmeye çalışılan kadın, kapitalist sermaye karşısında yalnız ve çaresiz bırakılmıştır.

Süreç̧ böyle devam ettiği takdirde; toplum olarak erkek, kadın, çocuk, devlet hepimiz kaybedeceğiz. TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ MASKESİYLE EŞCİNSELİK SAPIKLIĞI TEŞVİKİ ve genç̧ değil GEÇ evlilik sebebiyle Geleceğimiz ve milli güvenliğimiz tehlikededir. Aile birliği ülke birliğinin temelidir, teminatıdır, diyoruz ve çağrıda bulunuyoruz; Gelecek nesillerin hakkı adına, kendi çocuklarımızın ve torunlarımızın hakkı adına, huzur evlerinde ölüme terk edilmiş̧ ihtiyarların hakkı adına, intihar noktasına gelmiş̧ depresyon hapları müptelası yalnızların hakkı adına, sokaklara terk edilmiş̧ çocukların hakkı adına, geleceğimiz adına, insanlık adına; önce aileyi savunabilmeli ve sahiplenmeliyiz.

İnsanlığa ve Aileye savaş̧ açmış̧, toplumu ve aileyi terörize eden Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Projesi’nin ve bağlı uygulamalarının Avrupa ülkeleri gibi geri dönülmez aşamalara gelmeden iptal edilmesini istiyoruz. AİLEYE, DEVLETE,ZARARLI bütün yasalar ve sözleşmeler Macaristan Bulgaristan Romanya Ukrayna Rusya Ermenistan Azerbaycan İspanya İngiltere’nin çöpe attığı gibi! Aileyi yıkan ve geleceğimizi tehdit eden her türlü uygulamaları biz de çöpe atmalıyız. Bu sözleşmelerin yerine AİLE MEDENİYETİ’mize uygun “AİLE ANAYASASI” “ANADOLU SÖZLEŞMESİ, FITRAT SÖZLEŞMESİ” HAZIRLAMALI.Aileyi savunmak İnsanlığın geleceğini savunmaktır.

Ailenin Yeniden Dirilişiiçin meşru zeminde Türkiye aile meclisi olarak mücadelemiz devam edecektir”