Diğer yazılarım ile çelişmemek ve demokratik tutum takınma hissiyatımda vazgeçmeyerek tekrardan şunu söyleyeyim. Memlekette herkesin eylemsel protesto haklarına saygı duymak lazımdır. Lakin Ulusal ve Uluslar arası medyanın insani olayları manipüle ederek doğru zeminde ilerleyen aktivist vizyonlu protestoları; isyana, vurdu - kırdıra ve anti demokratik olaylar örgüsüne doğru sürükleyip farklı amaçlara büründürmektedir.
Küresel medya, toplumsal eylemleri bazen aşırı abartarak ve bu aşırılığını da kasten ve bilinçli bir şeklide devam ettirerek olayların büyümesine ve krizin derinlemesine yol açmaktadır. Bazen de yalan haberi, görüntü-ses ve fotoğraflarla ve de maksatlı yorumlarla destekleyerek, krizi yönlendirmekte ve istediği mecrada ilerlemesini sağlamaktadır. Bunu da daha çok gelişmekte olan ülkelerde yapmaktadır.
Son gezi eylemleri bize şunu gösteriyor:
Türkiye’de reel faizin eksilerde olduğu,çözüm sürecinin sancısız ilerlediği, altı aylık büyümenin yüzde üçleri geçtiği, enflasyonun tek hanelerde gezindiği,İMF’ ye olan borcun sona erdiği, Uluslar arası ekonomi derecelendirme kuruluşların Türkiye notunu yükselttiği, Kredi kartı faizlerin indiği, kamu kuruluşların yüksek faiz ile özel bankalara borçlanmadığı, yatırımların hızla devam ettiği ve Borsanın yüz binlere doğru gittiği bir süreçte para patronlarının elinde bulunan global medyanın harekete geçtiğini görüyoruz.
Başta sosyal medya kullanım alanları olan twitter, facebook, youtube gibi sosyal ağlar, diğer yanda New York Times, CNN International, Belçika Ulusal Radyosu, Al Jazeera'ya (El Cezire) gibi kanallar Türkiye’de bir kargaşanın olduğu, istikrar ve güvenin olmadığı, halk ile güvenlik görevlilerin çatıştığının yaygarasını yayarak, uluslar arası sıcak para sermayedarlarına kaosu pompaladığını görüyoruz.
Bu vesile ile Türkiye den çıkacak sıcak ve nakit para miktarının fazlalaşması ile küresel faiz lobisininparadan para kazanma alışkanlıklarına devam etmeleri sağlanacaktır. Para patronları her zaman medyayı kullanmışlar, her zaman bir bankayı da elinde tutmuşlar ve her zaman parasal oyunbozanlık faaliyetlerine iştirak etmişlerdir. Ulusal ve uluslar arası medya patronların da direkt olmasa da, dolaylı yönden Türkiye’deki faiz yanlıları ile birebir yandaşlık veya banka ortakları şeklinde yakın ilişkiler kurmuşlardır.
İşte küresel medyanın bazı yalanları:
Al Jazeera'nin İngilizce yayın yapan kanalı da "AJ Stream" adlı program da yalnız protestoculara yer vermekten geri durmadı. Türkiye'de karasal yayın yapan bir TV kanalını alan Al Jazeera Türkiye'deki Gezi Parkı eylemlerini Arap Baharı hevesiyle canlı yayınına taşıdı.
Türkiye’deki her olaya çanak tutan medyaların başında CNN International geliyor. Üstelik kanalın sahibi Ted Turner bugünlerde Türkiye'de 2 TV kanalı için anlaşmaya vardı ve pazarlığı bitirme noktasına geldi.
CNN’en, Erdoğan'ın toplumun laik kesimini ölümle tehdit ettiği iddia edildi. Protestocuların ABD'nin en büyük gazetelerinden New York Times'ta para toplayıp ilan vererek Türkiye'nin imajını sarsacağı da günlerdir kamuoyunda biliniyor
Ulusal yayın yapan TV'ler ler:
Cem TV ve Cem Radyo ortak yayınında, “Türkiye’de bir darbeye ortam hazırlama amacı güttüğü ortaya çıkan söz konusu eyleme destek veren tüm illerinden canlı telefon bağlantıları yapıldı.” Biber gazına maruz kaldığını ve bir yere sığındıklarını ileri sürerek Cem TV’yi arayan, eylemi planlayan ve gerçekleştiren çevrelerinin, bir halkla ilişkiler çalışması olduğu kesindir.
Hayat TV, aslında demokrat, sanatsal ve işçi eylemlerini ekrana taşıyan bir yayın politikasını kendine ilke eden bu televizyon; son gezi eylemleri ile sınıfta kalmış ve birçok eylemi abartarak, kışkırtarak ve sürükleyerek Türkiye geneline yaydırmaya çalışmıştır.
Güzellikler içinde kalınız.