GELİN BU YAZIYI OKUMAYIN!


Benim AKP hükümetiyle ilgili yaptığım en değişmez tespitim halkın algılarıyla oynamasını bilmesidir. Bundan dolayı da her tarafı allak bullak eden idare yöntemine rağmen oylarının azalmamasıdır. Anketleri parayla yaptırıyor ama yine de seçimlerde %50’ler civarında oylar alıyor. Bu kadar tuhaf ve tekçi anlayışın halkın beğenisine mazhar olması siyaseten olanaksızdır. Bir gerçek var, AKP ne yaparsa yapsın ilelebet dünya var oldukça iktidarda kalacak. Ortadoğu’yu dizayn etmeye de kalksa üçüncü dünya savaşını çıkarsa da bu halkın oylarını alacak. Görünen bu. Sosyal bilimciler ne der buna bilmem. Bu toplumun çıldırmış olmasına mı karar verirler, halkın illüzyona uğratıldığına mı karar verirler, canları ne istiyorsa o belirlemeyi yapsınlar.
Evet, AKP hükümetini en iyi yaptığı iş algı yanılsaması (yanılgısı) yaratmaktır ve bunu her daim başarabilmesidir. Şimdilerde bir numaralı Türk milliyetçisi ve İslamcısı olduklarını aşırı sağa inandırmışlardır. Kürtlerin sağcı ve feodal gruplarına da sistemle uyuşmanın çıkarsal amaçlar için en iyi yol olduğuna inandırmış olmalarıdır. Ağa, şeyh, bey yönetimindeki Kürt feodal yaşamına “Siz para kazanmaya ve yaşamaya bakın!” deyip bunun en sağlıklı yol olduğuna inandırmış olmasını da eklemek gerekir. Böylece oyu artıyor ya da en azından azalmıyor.
Medyaya tehdit, yazara tehdit, aydına ve entelektüele baskı bir zebunluk yaratmıyor. 2071’e kadar garantisi var bu işin. Yemin billâh etmem ama benden söylemesi, ona göre hesabını yapın. Benim söylediklerime kulak verin, sonra söylemedi demeyin. Diziler miziler, televizyonlar falan filan Asya’dan Adriyatik’e kadar ancak at üstünde koşturabilirler. Öyle uzaydan yayın filan, uydu kanal, öyle rahatlık yok, ya haddini bileceksin ya da bileceksin işte. Bu iş 3071’e kadar giderse sakın sürpriz olmasın. Think tank’lar beni dikkate alsın, zaten artık çok sayıda düşünce kuruluşları türemiş, köylerde bile kontör karşılığı fikir veriyorlar.
Sosyologlar ve özellikle siyasal bilimciler beni dinlemelidirler. Resmi devlet ideolojisinin kalabalıklar tarafından harfi harfine benimsenmesi, buna canla kanla inanması, hayatın bile numarasının kalmadığı algısını ortaya çıkarır. Önemli olan yönetim erklerinin sağlığıdır, kalabalıkların sağlığı ise beş para etmez bir olgudur. Ha bu aralar da işsiz mişsiz kalan yazarlara da bir önerim olacak, kendilerini buzhanelerde 3071’e kadar dondursunlar. Bakarsınız o tarihlerde ölüme çare bulunur. Sanırım ipin ucunu kaçırdım ve çok saçmaladım. O halde kimse bu yazıyı okumasın!
Güvenlik, siyaset, politika, ekonomi vesaire işleri uluslararası, ulusiçinde yapan strateji ve politika üreten think tanklar! Ordu emeklisi, sivil bürokrat, akademisyen ve zevk için bu işi yapan zengin, işi tıkırında olan işadamlarına mütevazılıklerinden ve vatan-millet adına yaptıkları hizmetlerden dolayı teşekkür etmemiz gerekir. Fazlaca think tank’çılara kafayı yordum ve kimyam bozuldu. Bu yazı ciddi bir yazıya da döndüremedim ve mizah olarak ta sunamadım. Bu yazıyı ve beni lütfen yok sayın!
 
YORUM EKLE