Yüksekdağ konuşmasında, Türkiye'de hiç kimsenin demokrasiyi istemediğini, talep etmediğini belirterek, HDP'yi oluşturan gücün Türkiye'de demokrasiyi kuracak bir yol olduğunu söyledi. "Demokrasiyi biz kuracağız." diyen Yüksekdağ, "Halklarımızla birlikte, HDP'nin çoğul gücü kuracak. Barışın özgürlük ve demokrasinin olmadığı yerde direnenler olacaktır. Kürt sorununu, barışçıl biçimde çözmemekte devam ederseniz ateş sizi de yakacak. Çeteler sizi de helak edecek. Halklarımız barışa barışla birlikte, eşitlikçi çözümün sağlandığı bir ülkede kucaklaşarak yaşasınlar. Bu bizim çağrımızdır. Zemin sağlanmadığı müddetçe direnmeye, halkımızın haklarını söke söke almaya devam edeceğiz." diye konuştu.
"700 BİN DOLARLIK SAAT TAKANLARDAN OLMAYACAĞIZ"
Demirtaş ise konuşmasında, kongrenin ülkenin etrafı kan ve barutla inlediği bir dönemde yaşandığını dile getirdi. HDP' nin artık değişim, özgür geleceğin, barışın hakkın ve adaletin tek umudu haline geldiğini savunan Demirtaş, "Büyük onurun sorumlulukları vardır. İşçinin madem sesi olacağız, ırgatın sesi olacağız, madem onlar kadar yorulacağız, canımızı ortaya koyacağız. Başörtülü ile beraber olacağız. Çalanla çırpınla değil. Helal kazananla olacağız. Biz 700 bin dolarlık saati olanlardan olmayacağız." şeklinde konuştu.
Demirtaş konuşmasında ırkçılığın faşizmin tuzağına düşmeden ortak vatanı özgürlükler cenneti yapmak için vatandaşların birbirine sahip çıkması gerektiğini belirtti. Yüz yıl önce, sınırları çizenlere fırsat vermemek için birlik olmaktan başka çare olmadığını ifade eden Demirtaş, şunları kaydetti: "Bütün kimlik ve mezheplerin eşit olduğu egemenliği paylaştığı modeller, Türkiye için örnektir. Bizler her halkın ve kültürün yaşamını paylaşacağız. İlişkilerin bölge barışına katkı sunması destekleyeceğiz. Engelli yurttaşların haklarının engellenmediği, Müslümanın Müslüman gibi yaşamak istiyorsak bunun yolu birlikte yaşamdan geçer. Toplum özgür oluncaya kadar mücadelemize devam edeceğiz. Yer altı ve yer üstü zenginliklerinin üzerinde yaşayanların kaderini değiştireceğiz. Sırtımızı Batı'nın değerlerine de kendi değerlerimize de çevirerek bütün Ortadoğu'ya örnek olacağız, bizler."
Türk bayrağı asmanın yasal zorunluluk olduğu belirtilen anons üzerine platforma törenlerde ve makamlarda kullanılan ayaklı bayrak konuldu.
"CHP VE MHP'DEN DAHA ÇOK TÜRKİYE PARTİSİYİZ"
Kongrede ilk sözleri mevcut eş başkanlar Ertuğrul Kürkçü ve Sebahat Tuncel aldı.
HDP Eş Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü, "Bize Türkiye partisi öğütleyenlerin Türkiye partisi olduğundan kuşku duymadıkları CHP ve MHP'den çok daha etkin bir biçimde bir ülke partisi olduğumuzu, ülke çapında faaliyet gösteren bir parti olduğumuzu göreceksiniz" dedi.
Türkiye'de sıkça "buyurgan ve yukarıdan bir şekilde" Türkiye partisi olmaktan bahsedildiğini ifade eden Kürkçü, HDP'nin faaliyetlerinin ekseninde bir tek boyut olmadığını, sorunların tamamı ile ilgilendiklerini söyledi. Kürkçü, "Bize Türkiye partisi öğütleyenlerin Türkiye partisi olduğundan kuşku duymadıkları CHP ve MHP'den çok daha etkin bir biçimde bir ülke partisi olduğumuzu, ülke çapında faaliyet gösteren bir parti olduğumuzu göreceksiniz. Biz, ülke çapında faaliyet göstermeyi ve ülke halklarının her birinin evine ulaşmayı önemsiyoruz. CHP'nin ve MHP'nin Kürdistan'ın kapılarında biten etkinliğine mukabil HDP, 30 Mart seçimlerinde Türkiye'nin her yerinde aday gösterdi, her yerinden oy aldı. Faaliyetin çapından söz edeceksek bugün devlet partisi olan Adalet ve Kalkınma Partisinden sonra Türkiye'nin en büyük alanında, her ilinde faaliyet gösteren ikinci parti biziz. İktidarın adayı olmamız bu yüzdendir" diye konuştu.
SEBAHAT TUNCEL: TÜRKİYE DEĞİŞECEK
HDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel de çok kritik bir dönemden geçildiğini belirterek, "Türkiye halkları, barış, adalet ve özgürlük istiyor" dedi. Düzen partilerinin sonuna gelindiğini öne süren Tuncel, artık sıranın halkın kendi sözünü söyleyeceği partilerde olduğunu ifade etti. HDP'nin halkın kendi sözünü söyleyebileceği tek parti olduğunu öne süren Tuncel, şöyle konuştu:
"Biz, bu sistemi beğenmiyoruz, bu şiddet üreten, baskı üreten, toplum üzerinde terör estiren, işçisini emekçisini yok sayan, madencileri Soma'da olduğu gibi madene gömen, Kürdistan'da savaşta gençleri ölüme mahkum eden, kadını ikinci konuma mahkum eden, derelerimize HES'ler yapan bu zihniyeti, bu yönetimi kabul etmiyoruz. O yüzden biz, yönetime adayız. Biz, diyoruz ki Türkiye değişecek, sizlerle, bizlerle, HDP ile değişecek."
Türkiye' özgürleştireceğiz, demokratik özerk Kürdistan'ı inşa edeceğiz ve demokratik cumhuriyeti inşa edeceğiz" diyen Tuncel, Türkiye halklarını birlikte özgürleştireceklerini savundu.
ÖCALAN'IN MESAJI OKUNDU
HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan tarafından Ankara Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu'nda okunan Abdullah Öcalan'ın mesajında, "Değerli yoldaşlar, 1970'lerin çıkışına dayalı olarak ortaya çıkan hareketimizin Türkiye devrimci demokratik ve sosyalist hareketlerinden hiçbir dönemde ayrı düşünmedik. Kendimizi hep bu çıkışın ayrılmaz bir parçası olarak değerlendirdik. Her zaman bütünsel olmaya, hareket etmeye özen gösterdik. Çağrı yaptık, adım attık. Bilinen veya az bilinen nedenlerle ayrı düştük. Şimdi koşarcasına birincil stratejik dostlarla yeniden buluşmaya ve hareket etmeye çalışıyoruz." dedi.
Öcalan'ın mesajı şöyle devam etti: "BDP'ye dayatılan dar, bölgeci, milliyetçi suçlamayı boşa çıkarmak ve en önemlisi devrimci, demokratik sosyalist güçlerin pratik-politik-birleşik partisi HDP'yi TBMM'de grup kurma imkanına kavuşturduk. Unutmamak gerekir ki 1965'teki TİP hamlesinden sonraki en büyük politik çıkış olacaktır. İşçi ve emekçi hareketinin gelişimine katkı sunacaktır. Türkiye'de artık tutacak dikişi kalmayan baştan itibaren kurumsal faşizm ile malul ulus-devlet aşılırken, alternatif model olarak demokratik ulus, demokratik cumhuriyet ve ortak vatan paradigmasını her türlü tekçi anlayışlara karşı sahiplenmek yeniden yapılanmaya bu espri ile gitmek, HDP'yi daha işlevsel ve tarihi kılacaktır." düşüncesini aktardı.