Gülser Yıldırım Kürtçe Öğretmenleri Sordu

 Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2012 yılındaki önerisiyle üniversitelerde açılan Kürdoloji bölümlerinden mezun olan 1000 dolayındaki öğretmenin mağduriyetlerinin hala devam ettiğini, yeterli KPSS puanları almış olmalarına rağmen atamalarının halen yapılmamış olmasının bir haksızlık ve samimiyetsizlik örneği oluğunu belirtti.

Yıldırım, bölge okullarında 150.000 civarında öğrencinin Kürtçe Seçmeli Derslerine kayıt yaptırdıkları halde son öğretmen atamalarında sadece Kürtçe öğretmenlerine 18 kontenjan ayrılmasının gerekçelerinin sorgulanması gerektiğini belirtti. Söz konusu 150.000 öğrenciye hangi branş hocalarının hangi kriterlere göre ders verdiğinin sorulduğu soru önergesinde ayrıca şu sorular yer aldı:

1- Türkiye’de en çok konuşulan diller arasında olan Kürtçenin tanımlanamayan diller kategorisinde değerlendirilip Kürdoloji Bölümlerinin Yaşayan Diller Enstitüsü olarak tanımlanması sizce Türkiye’nin genel siyaset aklı olan Kürt fobisinin bir yansıması değil midir? Bu bağlamda tamamıyla kültürel ve insani bir hak olan anadil konusunun politik bir malzeme yapılıyor olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

2- Sürecin en başından beri sürekli mağdur edilen Kürtçe Öğretmenlerin durumu ve hükümetin sürekli anadil konusunu geçici tedbirlerle erteliyor olmasını göz önüne aldığımızda hükümetin anadil politikası konusunda samimi olduğunu düşünüyor musunuz?

3- Yüzyıllardır aynı topraklarda yaşadığınızı iddia ettiğiniz Kürtlerin en temel insani hakkı olan Anadil’de Eğitim Hakkı’nın bir politik pazarlık konusu yapılmasının ve hükümetin sürekli ‘anadil eğitimi ile ilgili projelerimiz var’ demesine rağmen bu güne kadar somut bir adımın atılmamış olmasının gerekçeleri nelerdir?

4- Sürekli Osmanlı’nın kültürel ve tarihsel mirasını devraldığını söyleyen bir hükümetin kültür ve anadil politikaları bağlamında Osmanlı’nın çok gerisinde bir konumda olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

5- Dünyanın hiçbir yerinde milyonlarca insanın konuştuğu bir anadil sorununun seçmeli dersler uygulamasıyla çözülmeyeceğini hepimiz bilmekteyiz. Sorunun çözümünde küçük bir adım olan bu tarz uygulamaları bile hayata geçiremeyen bir hükümetin çözüm ve müzakere sürecini sağlıklı bir biçimde yürüteceğine dair kamuoyunun inancının sarsıldığını düşünmüyor musunuz?

6- Önümüzdeki dönemlerde Kürtçe Öğretmen atamaları ile ilgili bir planlamanız var mıdır? Söz konusu planlama var ise bu planlamanın içinde hangi tarihte kaç Kürtçe öğretmeni atamayı düşünüyorsunuz? Bakanlığınızın belirlediği Kürtçe öğretmen açığı ne kadardır?

7- Kürtçe derslere giren öğretmenlere yönelik herhangi bir hizmet içi eğitim çalışmanız var mıdır? Kürtçe öğretmenliği normlarının belirlenmesine yönelik yürüttüğünüz çalışmalar nedir? Varsa nelerdir?