Türkiye Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmetleri Kolu Kamu Çalışanları Sendikası, Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin "öğrenci andı" başlıklı maddesini yürürlükten kaldıran yönetmeliğin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay'da dava açmıştı.
Milli Eğitim Bakanlığının Danıştay 8. Dairesine gönderdiği savunmasında, andın kaldırılmasının Atatürk'ün gösterdiği çağdaş uygarlık düzeyinin göstergesi sayılan demokratikleşmenin gereği olduğu, andın pedagojik olarak ilköğretim çağındaki çocuklar için uygun olmadığı, bu nevi yeminlerin demokratik toplumlarda söz konusu olamayacağı belirtildi.
Davayla ilgili ilk incelemesini yapan Danıştay 8. Dairesi, yönetmeliğin yürütmesinin durdurulması istemini oy çokluğuyla reddetti.
İdari işlemin uygulanması halinde giderilmesi güç veya olanaksız zararların doğması ve idari işlemin hukuka açıkça aykırı olması koşullarının birlikte gerçekleşmesi durumunda yürütmenin durdurulmasına karar verilebileceği hatırlatılan kararda, bu koşulların birlikte gerçekleşmediği anlaşıldığından yürütmenin durdurulması isteminin reddedildiği bildirildi.
İki üyenin karşı oy gerekçesi
Karara katılmayan iki üyenin karşı oy gerekçesinde, idarenin işlem tesis ederken takdir hakkına sahip olduğu, ancak bu takdir hakkının serbestçe kullanılacak bir keyfiyeti ifade etmediği belirtildi.
Kararda, "uzun yıllardır uygulanan genç nesillerin ülkesine anayasal vatandaşlık temelinde aidiyetini güçlendiren ve öğrencilerde değer oluşumuna olumlu yönde katkı sunan öğrenci andının kaldırılmasını gerektirecek idarece yapılmış eğitim biliminin gerekleri ve pedagojik formasyon ilkeleri bakımından değerlendirmeler içeren dava dosyasına sunulmuş araştırma, inceleme ve tespit bulunmadığı" ileri sürüldü.
Danıştay 8. Dairesi'nin aynı konuya ilişkin daha önce verdiği kararın anımsatıldığı karşı oy gerekçesinde, o günden bu yana öğrenci andı içeriğinde herhangi bir anayasal ve yasal değişiklik yapılmadığının anlaşıldığı savunuldu.
Karşı oy gerekçesinde, şunlar kaydedildi:
"Anayasamızın başlangıç kısmında ve 1739 sayılı yasada belirtilen konular doğrultusunda, Türk devletini ve milletini ebediyete kadar yaşatacak, çağdaş uygarlığın ve medeniyetin ortağı, öncüsü yapacak, toplumun ve kişilerin refah, huzur ve mutluluğnu sağlayacak yeni nesillerin yetiştirilmesi olan milli eğitim sistemimizin temel amaçların gerçekleştirmesini içeriği itibarıyla sağlamaya yardımcı olabilecek nitelikteki öğrenci andının yasal ve hukuksal gerekçeleri iradece ortaya konulmaksızın kaldırılması üst hukuk normlarına aykırılık teşkil etmektedir. Bu nedenlerle dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulması gerektiği görüşüyle çoğunluk görüşüne katılmıyoruz."
Davacı sendikanın karara itiraz hakkı bulunuyor. İtirazı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu görüşecek. Danıştay 8. Dairesi, düzenlemenin iptal istemini daha sonra esastan karara bağlayacak.
Daha önce kaldırılması için dava açılmıştı
Danıştay 8. Dairesi, 2009'da okullarda öğrenci andının okutulması uygulamasının "ırkçı söylemler içerdiği" gerekçesiyle kaldırılması istemiyle açılan davayı oy birliğiyle reddetmişti. Kararda, öğrenci andında geçen "Türk" kelimesinin bir ırkın değil, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan dili, ırkı, rengi, cinsiyeti, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi ne olursa olsun tüm vatandaşların bir araya gelerek oluşturdukları, herkesi kapsayan ve kucaklayan milletin ortak adı olduğu belirtilmişti.
Danıştay'dan 'Andımız' Kararı
Danıştay'dan 'Andımız' Kararı
ULUSAL
Danıştay 8. Dairesi, okullarda öğrenci andının okunması uygulamasını kaldıran Milli Eğitim Bakanlığı yönetmeliğinin yürütmesinin durdurulması istemini oy çokluğuyla reddetti.
Paylaş: