AZADİ:Türkiye Devleti 1925 Kıyamından Dolayı Özür Dilemesi Gerekir

ULUSAL

Kürdistan İslami Hareketi (AZADÎ), Türkiye Devleti 1925 Kıyamından Dolayı Özür Dilemesi Gerektiğini belirti.

Basına ve Kamuoyuna

Bugün; Kürdistan’ın hak, adalet ve hürriyeti için Kürdistan topraklarında uygulanan zulme, işgale ve inkara karşı kıyam eden Şehid Şeyh Said Efendi ve dava arkadaşlarının 13 Şubat 1925 tarihinde başlatmış oldukları, Darahênê (Genç) merkezli kıyamın 90. yıldönümüdür.

Türkiye Cumhuriyeti, kurucu iradesi olarak Türklüğü baz alarak, Kürdistan’ı hem milli hem de dini değerleriyle topyekun imha ve yok etmeye çalışırken; Şehid Şeyh Said Efendi, dava arkadaşları ve Kürdistanlılar buna rıza göstermediler. Kürdistan’ın milli ve dini değerlerine pervasızca saldıran Türkiye Cumhuriyeti’nin Kürdistan’daki askeri, siyasi ve diğer bütün alanlardaki varlığı, Kürd ve Kürdistan halkının rızası hilafına, maslahatı ve menfaatine uygun olmadan tesis edilmiş olmakla birlikte gayrimeşrudur.

Azadî örgütü liderleri şahsında siyasi ve askeri kadroları esir alınan Kürdistan halkının temel İslami, insani ve milli olan hak, adalet ve hürriyet taleplerinin savunuculuğunu üstlenen Şehid Şeyh Said Efendi ve dava arkadaşları, 13 Şubat 1925’te Diyarbekir Piran’da (Dicle) fitili tutuşturulan Kürdistan Milli ve İslami Hareketi’ni başlattılar. 1925’te Piran’da başlayıp 1938’de Dersim’de tamamlanmak istenen Kürdistanlıların iradesinin kırımı tarihi tam anlamıyla zulümler, katliamlar, yıkımlar ve başkaldırılar tarihidir. Şark Islahat Planları ve bunlarla bağlantılı olarak yakılıp yıkılan bir coğrafya ve sürgünlere tâbi tutulan binlerce aile bu zalim, inkarcı ve tekçi zihniyetin sonuçlarının birer örnekleridir.

1925 yılından sonraki Zilan, Dersim, Mahabad, Halepçe, Roboski, Şengal ve Kobani gibi onlarca katliam, Kürdistan halkının; hak, adalet ve hürriyet talebine zalim ve gayrimeşru rejimlerce verilen cevaplardır. Bilinmelidir ki Kürdistan’ın kadim bir halkı olan Kürdlerin ve bütün Kürdistanlıların temel hak, adalet ve hürriyet talepleri hiçbir şekilde engellenemez.

Bu vesile ile; 1925 Kıyamı’ndaki tarihi gerçeklerin açığa çıkarılmasını, katliam ve yıkımlarda rolü olan başta Türkiye devleti olmak üzere sorumluluğu olan bölgesel ve uluslararası güçlerin özür dilemesi, gasp edilmiş tüm hakların iade edilip, maddi ve manevi hakların tazmin edilmesi amacıyla hakikatlerin araştırılacağı bir komisyonun kurulmasını talep ediyoruz.

Yine Şehid Şeyh Said Efendi şahsında diğer dava arkadaşlarının, Şeyh Said Meydanı’nda bulunan mezar yerlerinin ailelerine ve halkımıza teslim edilmesini talep ediyoruz. Onlara vasiyetleri olan bir mezar taşı dikerek; milli, İslami ve insani olan vazifemizi yerine getirmek istiyoruz.

Torunları ve haklı davasının takipçileri olan bizler; Şehid Şeyh Said Efendi’nin son sözlerini asla unutmayacağız; "Şu anda fani hayata veda etmek üzereyim. Halkım için feda olduğuma pişman değilim. Yeter ki torunlarım düşmanlarıma karşı beni mahcup etmesinler.”

1925 Kürdistan Kıyamı’nın 90. yıldönümü vesilesi ile 1925 Kıyam Şehitleri şahsında; Şehid Şeyh Said Efendi ve dava arkadaşları ve hayatlarını hak, adalat ve hürriyet şiarıyla feda eden tüm Kürdistan şehitlerini rahmet ve minnetle anıyor; hatıralarına bağlılığı, umut ettikleri onurlu, adil ve özgür bir Kürdistan’ı gerçekleştirme kararlılığımızı belirtiyoruz. 13.02.2015

Hak Adalet ve Hürriyet için Kürdistan İslami Hareketi / AZADÎ Hareketi

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.