Hak Adalet ve Hürriyet için Kurdistan İslami Hareketi / AZADİ yaşanan son olaylara ilişkin bir basın açıklaması yayınladı. Açıklama şöyle:
“Değersiz dallarda beni asmanıza pervam yoktur. Muhakkak ki ölümüm Allah ve Din içindir."
"Şu anda fani hayata veda etmek üzereyim. Halkım için feda olduğuma pişman değilim. Yeter ki torunlarım düşmanlarıma karşı beni mahcup etmesinler.”
Bismillahirrahmanirrahim
Basına ve Kürdistan Kamuoyuna
Kürdistan Azadî Cemiyeti’nin öncülüğünde 1925 yılının Şubat ayında tahmili bir şekilde Piran’da Şeyh Said Efendi ve dava arkadaşları tarafından başlatılan kıyam, aynı yılın Haziran ayında Kürdistan’ın aziz şehidleri Şeyh Said Efendi ve dava arkadaşlarının idamıyla son bulmuştur.
İnsani, İslami ve Kürdistani taleplerle Kürdistan’ın Kuzeyinde halkın yoğun katılımıyla gerçekleşen Şeyh Said Kıyamı, Kürdistan’da inkâra, dayatmaya, işgale karşı en büyük itirazlardan biridir. Bu itiraz nedeniyledir ki sonraki Kürdistani hareketlere ilham kaynağı olmuş, Kürdistani taleplerin nelerden ibaret olduğunu da net bir şekilde ortaya koymuştur.
Bu Kıyam; Kemalizm’in Kuzey Kürdistan’ı Türk İli (Türkiye) yapma projesini sekteye uğratmış, Kürdi, Kürdistani ve İslami aidiyetin korunmasına da hizmet etmiştir.
Türkiye’nin Kemalist rejiminin Kürdistan’ın Kuzeyinde Takriri Sükûn Kanunu, İstiklal Mahkemeleri, Tenkil ve Tedip operasyonlarıyla işlediği suçlar insanlık vicdanını kanatır mahiyettedir.
Bu uygulamalar neticesinde 29 Haziran 1925 günü Şeyh Said Efendi ve 46 dava arkadaşları Kürdistan’ın kadim başkenti Diyarbekir’de idam edilmek suretiyle şehid edilmişlerdir. Şehid Şeyh Said Efendi ve davasını unutturmak için kendisi ve dava arkadaşlarına bir mezar taşı dahi çok görülmüştür. Aynı muamele Dêrsim’in yiğit evladı ve Kürdistani bir şahsiyet, önder ve şehid olan Seyyid Rıza ve İslam Âleminin iftiharı olan Kürdistanlı büyük âlim Bediüzzaman Saidê Kürdi hakkında da icra edilmiştir.
Bugün Kürdistan’ın Güneyi özgürlüğü yakalamış ve Batısı özgürlüğe yürürken, Kuzey’de ve Doğu’da da umutlar artmaktadır. Kürdistan’ın özgürlüğü ve halkımızın adalet ve özgürlük talebiyle İslami ve insani talepler arasında bir öncelik veya sonralık sorunu olmadığı gibi, Kürdistani taleplerin İslam’a ve Ümmetin maslahatına aykırı bir yönünün olmadığı da aşikârdır. Kemalistler, Baasçılar ve onlar tarafından zihinleri çelinmiş olanlarca ileri sürülen ve Kürdistan’ın özgürleşmesinin İslam ve Arap Âlemi’nin birliğine zarar vereceği söylemi mesnetten yoksundur.
Kürdistan halkının meşru temsilcisi olan siyasi aktörler ve bir bütün olarak Kürdistan halkı; Kürdistan halkının ekseriyetinin Müslüman olması itibariyle İslami ve aynı zamanda insani sorumluluklarının bilincindedirler. Ancak Kürdistan’ın komşusu ve halkları Müslüman olan ülkelerin yönetimleri kendi sorumluluklarının bilincinde olmadıkları gibi, Kürdistan halkına karşı olan görevlerini yerine getirmede sınıfta kalmışlardır.
Bu vesile ile Kürdistan İslami Hareketi / AZADÎ Hareketi olarak 1925 Kürdistan Kıyamının lideri Şehid Şeyh Said Efendi ve dava arkadaşlarını 90. yıldönümünde bir kez daha hürmet, minnet ve rahmetle anarken, Kürdistan halkının hak, adalet, hürriyet ve eşitlik davasının zaferle sonuçlanmasını, Kürdistan, Ortadoğu ve insanlık âlemi için gelecek günlerin barış, kardeşlik ve huzur getirmesini temenni ediyoruz.
Yaşasın Azadî!
Yaşasın Kurdistan!
Hak, Adalet ve Hürriyet İçin Kürdistan İslami Hareketi / AZADÎ Hareketi
29.06.2015
AZADİ;Şehid Şeyh Said ve Dava Arkadaşları’nı Rahmetle Anıyoruz
AZADİ;Şehid Şeyh Said ve Dava Arkadaşları’nı Rahmetle Anıyoruz
ULUSAL
Kürdistan İslami Hareketi / AZADÎ Hareketi1925 yılının Şubat ayında tahmili bir şekilde Piran’da Şeyh Said Efendi ve dava arkadaşlarının idam edilmesini kınadı.
Paylaş: