CEMİL AYDOĞAN ; AK PARTİ 'DEN NEDEN ADAY ADAYI OLMADIM

AYDOĞAN;
2003 Tarihinde DEHAP Parti Meclisi ve Üyeliğinden istifa etiğim zaman önemli bazı gerekçelerim vardı; inanca dayalı vicdan muhasebesine dayalı olarak o dönemin genel merkez ve il başkanlığının anti demokratik uygulamalarına karşı çıkarak DEHAP Genel Merkezine Karşı Mardin İl Kongresinde alternatif liste çıkardık Mardin Halkının desteği ile Seçimi kazandık.

İHD döneminde 6 yıl Başkanlığını yaptığım Kurumun Saymanlığını yapan bir arkadaşımızı il başkanılğına getirmeyi başardık

Tüm Baskılara Göğüs gererek bu sürece Demokratik bir Muhtuva kazandırmış olduk. Bu sıkıntılar DEHAP Büyük Kongresine kadar devam etti. 2007 den sonra barış ve demokrasi mücadelesinde AK PARTİ önemli bir Demokrat kesimin desteğini almış bulunuyordu bende onlardan biriydim

ŞİMDİ MANZARANIN İNSAN HAKLARI BOYUTUNA İNMEK İSTİYORUM

2012 Ramazan Ayında Ekopolitik kurumunu temsilen çözüm ve esir askerlerin alınmasıyla ilgili PKK 'nin Avrupa Sorumlularıyla yararlı görüşmeler yaptık 01-03/ 12/ 2012 tarihinde kandilde PKK başkanlık konseyi adına Sayın Sabri OK 'la 3 Saatlik bir görüşme yaptık makul ve değerli olan ilk çözüm önerilerini Ekopolitik yetkililerine Kızıltepe 'de teslim ettik bu öneriler Devlet Yetkililerine teslim edildi.

Bu görüşmelerle Sayın Abdullah ÖCALAN ve BDP Yöneticilerinin görüşmelerine büyük katkı sağlamış olduk; daha sonra ateş kes ilan edildi

Her 3 yılda bir yapılan Mezopotamya başarı ödüllerinde kongre önerileri doğrultusunda Sayın Başbakana ve muhataplarına barış ve kardeşliğe katkılarından dolayı teşekür plaketlerini sunmayı tarihi bir görev olarak kabul ettik. Arkasında akil adamların çalışmaları barış ve demokrasi taleplerinde bizlere yeniden büyük bir umut verdi.

Sayın Başbakanın çözüm için Paketini beklemeye başladık ancak paket bizim gibi insan hakları savunucuları ve duyarlı demokrat insanları hayal kırıklığına uğratmıştır.

Bir insan hakları kriteri olan ana dilde eğitim talebi bile bu pakette yer almamıştı; eğer Sayın Başbakan Barış mücadelesinde Kürt Halkının demokratik taleplerinin önemli bır kısmını yerine getirmiş olsaydı ne pahasına olursa olsun gene demokrasi kılıcı ve kalkanını elimize almayı tarihi bir görev olarak kabul etmiş olacaktık. ve bu barış adımı AK PARTİ içinde bölgede muhteşem bir siyasal zemin oluşmasınıda beraberinde getirmiş olacaktı; Ancak bunların hiç biri olmadı

İnançlı bir insan hakları savunucusu bu saatten sonra kürt halkının haklı talepleri karşısında nasıl ak partiden aday adayı olacaktı; üstelik barış ve çözüm taleplerinde fiili olarak yer alan ve bu çalışmaları kitaplarda yayınlanan bir şahsiyet nasıl aday olabilirdi;

Duyarlı halkımızın demokratik taleplerine nasıl bir cevap verebilirdi

Ak PARTİ nin duyarlı ve demokrat tabanına söylüyorum Allahtan emin olunuz ki Halkın doğal ve demokratik taleplerine çözüm için verilecek bir cevabım olsaydı hiç çekinmeden Ak PARTİ' nin Büyük Şehir Belediye Başkan Aday Adayı olurdum ve bu aday adaylığıyla barış sürecine de önemli bir katkı sunmuş olacaktık.

Sayın Başbakan Türkiye' de Ekonomi hususunda muazam bir hizmet getirmeyi başarmıştır. Ergenekon hususunda risk ve bedel vererek büyük bir cesaret örneği göstermiştir bu hizmetler için kendilerini taktir etmek lazımdır. Ancak 100 yıldır. kronikleşmiş olan kürt sorunun özünde çözüme gitmemiştir. sadece bu sorunun çözümü için cila ve boyama çalışmalarına ağırlık verilmiştir. bu uygulamarda aksine çözümü değil çözümsüzlüğü beraberinde getirmiştir.

Ne Pahasına Olursa Olsun bu ateşkes süreci devam etmelidir. Barış ve demokrasiden yana olan siyasal partiler, sivil toplum kurumları, kanaat önderleri ve duyarlı şahsiyetler bu çoğrafyada halkların eşit bir şekilde aynı sınırlar içinde yaşamlarını sürdürmesi için bir demokrasi cebhesinde yer alarak seferber olmaları gerekiyor. Böylesi bir demokrasi cebhesi barış ve kardeşliği zorda olsa beraberinde getirmeyi sağlamış olacaktır.