1960 1970 ve 1990 larda kızıltepenın tanınmış MIRRA"cısı mehmet raci ÇETİN kırk yıla yakın kızıltepede mırra cılık yaptı.
Kızıltepe cumhuriyet meydanındaki parkta onun küçük saçtan yapma bir kulubesi vardı.
Mırrasını o kulubede odun kömürü ateşinde mangalın ustünde kaynatıp mayalardı.
Ve cezvesini doldurup iki fincanla beklerdi çünķü kahveyi fiyatla vermezdi bahşişle verirdi köyden ve dışardan gelen ağalar beyler mıŕasını iki fincan içer ve bahşisini bırakırdı.
Ama o zamanın hürruyet gazetesi muhabiri İbrahim AYDOĞAN özel haber için onunla roportaj yaparak şunu demişti.
O zaman acı kahvesini keyifle içenler bahşişi eskiye göre düşürmüştü pahalılık yüzünde diyordu.
Pahalılık cömertliğide öldürmüş diyordu.
Eskiden bir fincan kahve içen ağalar ve beyler avuç dolusu para veriyordu artan hayat pahalılığı onları bahşişlerde cimrileştirdi.
Şimdiler herkes kendi derdine düşmüş ve kendi yaşam mücadelesini veriyor demişti.
Sayar Mirracı Mehmet Raci ÇETİN kızıltepede çok iyi tanınıyordu.
Onu eskiden tanıyanlar yolda onu gördüklerinde bir Acı kahvesini içmeden (mırra)sını içmeden geçmezlerdi onun son günlerinde dertli Mehmef Raci ÇETİN çünkü bahşiş alamıyordu.
Kazancının önemli bir bölümünü o an başiş yitirmenin özüntüsü ve sıkıntısı içinde derin bir ah çekmişti.
Mehmet Emin KARAKULAK