2013 yıllının Mardin’de Mısır hasat dönemine girmiş bulunmaktayız, ilimiz mısır üretim potansiyeli yıldan yıla artış göstermektedir. Bu vesile ile İlimizde Mısır üretimi ve pazarlanması konusunda Ziraat Mühendisler Odası Mardin İl Temsilciliğimizin görüşlerini kamuoyu ile paylaşmayı uygun görüyoruz.
İlimizde 2012 yılı üretim sezonunda 61.864 hektar alanda 713.204 ton mısır üretilmiştir. 2011 yılına oranla(48.830 ha – 511.516 ton) 2. ürün mısır üretimimiz önemli derecede artmıştır.
Mısır üretimindeki artışın başlıca nedenleri; 2. ürün mısır tarımına alternatif bir ürün deseninin ilimizde yerleşememesi, mısır tarımının daha kolay yapılabilmesi, pamuk tarımının çiftçinin kar olarak beklentisini karşılayamaması ve pamuk üretiminin meşakkatli olması, fiyat politikasının ve piyasa şartlarının mısır lehinde gelişim göstermesi gibi nedenler sayılabilir.
Tahıllar gurubunda buğdaydan sonra 61.864 ha alanla ikinci sırada yetiştirilen mısır(dane) yer almaktadır. Mısır bitkisi bölgede sulu alanların artmasıyla, ekilen alanlar artış göstermiştir. Mısırın bölgede genel olarak ikinci ürün olarak ekim yapılmakta ve elde edilen dane mısır hayvan yemi ve endüstride kullanmaktadır. GAP sulama projesi faaliyete geçmesi ile Mısır bitkisinin ekim alanlarında artış beklenmektedir
Türkiye’nin mısır ekim alanlarının artırılabileceği ender bölgelerden bir tanesi de Mardin ilidir. Özellikle henüz sulamaya açılmamış geniş tarım arazileri mevcuttur. Kalite açısından da Türkiye’deki en kaliteli mısırın yetişebildiği bölge olmasından dolayı Mardin bölgesinin ayrı bir önemi vardır. Mısır, bölgenin ana ürünü olan buğday sonrası 2. ürün olarak yetiştirilen hemen hemen tek üründür.
Ülkede üretilen mısır üretiminin en son hasat edilen halkası olması nedeniyle fiyatın genelin altında olması, çiftçilerimize belirli bir kar payı sağlamamasının yanında arazi tahribatına neden olmaktadır. Bunun yanında bölgeye adaptasyonu uygun olan, rutubeti çabuk bırakan çeşitlerin kullanılmaması, çeşit seçiminde çiftçilerin bilinçli olmaması ve mısıra alternatif ürün olarak 2. bir ürünün bölgede yetiştirilmemesi bölge için bir talihsizliktir. Toprak Mahsulleri Ofisinin fiyat belirlemede (ürün alımında) aktif olarak çiftçilerimize destek olması gerekirken, belirli nemin üzerindeki (%18) ürün alımını yapmadığından bu çiftçilerimiz ürünlerini daha düşük fiyata tüccarlara satmak zorunda kalmaktadırlar. 2. ürün mısırda girdi maliyetlerinin yüksek olması ve kullanılan enerji bedelinin yüksek olması ve bu girdiye ek olarak mazot, gübre, ilaç ve işçilik maliyetlerinin eklenmesiyle çiftçinin bu üründen kazandığı kar payı minimize olmaktadır.
Mısır tohumluklarının satış fiyatları son 2 yıldır aşırı bir artış göstermiştir. İthalatta getirilen kısıtlamalar, tohum arzını neredeyse tamamen yerli üretimin tekeline bırakmıştır 2012 yılında üretici firmaların yaptıkları üretimlerdeki düşük verimlerden dolayı mısır tohumu arzının çok düşük seviyede görülmektedir. 2011 üretim sezonunda çiftçiye satış fiyatı 120 TL- 160TL olan bir paket hibrit mısır tohumunun, 2013 yılı üretim sezonunda çiftçiye satış fiyatı 230TL – 300TL aralığına yükselmiştir bu da üreticinin kar oranının önemli bir kısmını tohumluğa ödemesine yönlendirmesine neden olmaktadır.
2013 yılı hasat sezonunda danelik mısır serbest piyasada 0,450-0,470 TL/KG satılmaktadır Toprak Mahsuller Ofisinin Destekleme alım fiyatı 0,640 TL/KG olarak açıklanmasına rağmen, piyasa fiyatı bunun çok altında kalmaktadır, bu da üreticinin satış fiyatı beklentisini karşılamamaktadır. Mardin’deki T.M.O ların siloları civar illerden gelen mısır ile dolumu gerçekleştirilmiştir, silo yetersizliğinden dolayı alım beklentileri karşılamamaktadır.
2. ürün mısır üretiminin sürdürülebilir bir tarım politikası ile yönetilmesi gerekmektedir. 2. ürün mısır üretiminde çok yüksek verimlere erişen bölgemizde ülkenin mısır ihtiyacını karşılamada önemli rol düşmektedir. Bu anlamda 2. ürün mısır üretiminde ödenen ürün desteğinin artırılması gerekmektedir.
Hibrit mısır tohumu talebinin karşılanması amacıyla acil tedbirler alınmalıdır. Spekülatif fiyatların oluşmaması ve tohum arzının sağlıklı ve yeterli oranda olması için, yerli üretimin desteklenerek artırılması ya da ithalat yolu ile sıkıntının ivedilikle çözülmesi gerekmektedir.