Bunun üzerine Nusaybin Cumhuriyet Başsavcılığınca, Nusaybin Cumhuriyet Başsavcısı, avukat meslektaşımız, adli tahkikat merkezi görevlileri tarafından 23.04.2016 tarihinde olay yerlerinde düzenlenen tutanağa göre özetle;
“Nusaybin İlçesinde iki İşhanı’nda bulunan 15 avukat meslektaşımızın avukatlık bürosuna kapılarının bir daha kapanmayacak şekilde kırılmak sureti ile girildiği ve içerisinin kısmen dağıtıldığı ve kapıların açık vaziyette durduğu” tespit edilmiş ve olay yeri fotoğraflanmıştır.
24.04.2016 tarihinde olay yerinde; Baro Başkanımız ve meslektaşlarımız tarafından yapılan gözlemde ise; 15 avukat meslektaşımızın avukatlık bürosuna kapılarının bir daha kapanmayacak şekilde kırılmak sureti ile girilmiş olduğu, içerisinin kısmen dağıtıldığı, avukat bürolarındaki bazı evrak ve dosyaların yerlere atıldığı, bazı avukat bürolarının kullanıldığına dair emarelerin olduğu (halıların girişe serilerek üzerine oturulduğu, çay demlendiği ve içildiği v.s) ve kapıların açık vaziyette durduğu tespit edilmiştir.
Yine Nusaybin ilçesinde avukat meslektaşlarımızın evine girildiği ve evlerin kullanıldığı, bazı eşyalarının yerinde olmadığı meslektaşlarımız tarafından ifade edilmiştir.
Bu eylemlerle ile ilgili olarak öncesinde veya sonrasında Nusaybin Cumhuriyet Başsavcılığına bilgi verilmediği gibi, Baro Başkanlığımıza da herhangi bir bilgi verilmemiştir. Yapılan eylemlere ilişkin olarak ta, avukat bürolarına girme eylemini gerçekleştiren güvenlik güçleri tarafından herhangi bir tutanak tutulduğuna dair de bir bilgi bulunmamaktadır.
Meslektaşımız Avukat Nevaf ASLAN’IN Nusaybin’de bulunan evinin tamamı yakılmıştır.
Yine 25.04.2016 tarihinde saat 16:25 sıralarında mesleki işleri için özel aracı ile Midyat’a gitmekte olan Baro Başkanımız Av. Çelebi ARAZ, Midyat’ın girişinde emniyet ve jandarma tarafından oluşturulan uygulama noktasında durdurulmuş ve aracı aranmak istenmiştir. Baro Başkanımızın, kendisinin avukat ve Mardin Baro Başkanı olduğunu ispatlayan avukatlık kimliğini ibraz etmesine rağmen, Baro Başkanımızın aracı Cumhuriyet Savcısının talimatı var denilerek ısrarla aranmak istenmiş ve mesainin dolmasına çok az bir zaman kalmasına rağmen Baro Başkanımızın mesleki işlerini yürütmesi için arabayı ve kimliğini uygulama noktasında bırakması şartı ile dahi ayrılmasına izin verilmemiş ve Baro Başkanımız alıkonulmuştur. Akabinde Baro Başkanımızın avukatlık kimliğine el konulduğu halde Baro Başkanımız ve aracı polis zoru ve refakati ile Midyat Emniyet Müdürlüğünün önüne çektirilmiştir. Burada da Baro Başkanımızın mesleki işlerini ifa etmek için arabasını ve kimliğini bırakarak ayrılmasına izin verilmemiştir. Midyat Emniyet Müdürlüğü önünde bu defa Baro Başkanımıza aracın aranmayacağı ifade edilmiş ve Baro Başkanımızın GBT sorgusu ve aracının sorgusu yapılmış ve gidebileceği söylenmiştir. Güvenlik Güçleri, tüm eylemlerin Midyat Nöbetçi Cumhuriyet Savcısının talimatı doğrultusunda yapıldığını ifade etmiş, Baro Başkanımız olaya ilişkin bir tutanak talep etmiş olmasına rağmen, kendisine tutanak verilmeyeceği ifade edilmiştir. Baro Başkanımıza uygulanan hukuksuz ve çirkin eylem, yasalara ve protokol adabına uymadığı gibi, açıkça fiili bir gözaltı işlemidir.
Baro Başkanımız, olayla ilgili olarak aynı gün saat:17.30 sularında Midyat Adliyesine giderek ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunmuştur.
Ceza Muhakemesi Kanunu ve Avukatlık Kanunu gereğince; avukatların büroları, evleri, arabalarında arama işlemi ancak Mahkeme Kararı ile ve Cumhuriyet Savcısının denetiminde ve Baro Başkanının hazır olması ile yapılabilir.
Devlet, her türlü suç ve suçlu ile mücadele ederken aynı zamanda bu mücadele etme yetkisini de kendisine tanıyan, kendi anayasasına, kanunlarına ve uluslararası hukuk kurallarına sıkı bir şekilde uymak zorundadır. Hiçbir zorlu süreç devleti hukuk yolundan saptırmamalıdır. Aksi takdirde devletin, mücadele ettiği kişilerden bir farkı kalmayacağı gibi, yürüttüğü mücadelenin de meşruiyetinin sorgulanmasına da sebebiyet verecektir.
Meslektaşlarımıza, Baro Başkanımıza ve mesleğimize karşı yapılmış olan bu hukuksuz eylem ve son zamanlarda avukatlık mesleğine karşı yapılmış olan diğer tüm hukuksuz eylemler; suç olmasının yanında, bir hukuk devleti için kabul edilemez ve utanç vericidir.
Mardin Barosu olarak meslektaşlarımıza ve Baro Başkanımıza karşı gerçekleştirilen bu hukuksuz eylemleri lanetliyor ve kınıyoruz.
Bu eylemlerle ile ilgili olarak Mardin Barosu, Baro Başkanımız ve bürosuna girilen meslektaşlarımız adına ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunulacak olup, her türlü kurum ve mercii önünde konu Baro Başkanlığımız ve meslektaşlarımız tarafından sonuna kadar takip edilecektir.
Beklentimiz ilgili merciler tarafından, bu hukuksuz eylemleri gerçekleştiren ilgililer hakkında derhal soruşturma başlatılması ve kamuoyunu ve baromuzu tatmin edecek bir açıklama yapılmasıdır.
Kamuoyuna Saygı ile Duyurulur"denildi.