Başboğa`dan sonra mikrofona gelen İbrahim Akar, 1373 yıl önce Kerbela`da Resulullah`ın yavrularını, ciğerparelerinin Yezid ve avanesi tarafından katledilişinin yıldönümünde birlikte olduğunu ifade etti.Akar konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bizim hadis kaynaklarımızda `aba hadisi` diye geçer bir hadis. Ümmü Seleme anlatır: Peygamberimiz bana `abamı getirin` der ve ben de getiririm. Sonra Resulullah abasına Hz. Ali, Hz. Zeynep, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin`i alır. Ve ellerini açıp `Allah`ım benim ehli beytim işte bunlardır ve soyumdan bunlardan gelecektir. Ya Rabbim bu ehli beytimi her türlü kinden, günahtan hatadan uzak tut, temizle.` İşte Kerbela`da katledilen Allah`ın sevmemizi emrettiği ehli beyttir. Ve Kerbela`da ehli beyt Müslümanların halifesi fasık, despot, facir, ahlaksız Yezid İbni Muaviye tarafından katledileceklerdir. Ne adına? İslam adına… İslam adına, İslam`ın evlatları, ehli beytin evlatları katledileceklerdir. İşte Yezid İslam adına katletmiştir Resulullah`ın reyhanlarını ve çocuklarını. Aslında onlar İslam`ı katletmişlerdir. Sözde İslam adına… Ve gün gelecek Resulullah Fatıma-tüz Zehra`ya şöyle diyecektir: Ey kızım bir gün gelecek Hüseyin ölecek. Fatıma der: Baba ne zaman? Resulullah der: Benim, senin, Ali`nin, Hasan`ın olmadığı bir dönemde… Fatıma yine der: Baba o zaman tek başına olacak, kim ona ağlayacak? Resulullah der: Bu ümmet onu öldürecek ve yine bu ümmet ona ağlayacak. Sana söz veriyorum kızım, kıyamet gününde ben ona ağlayan erkeklere sen de ona ağlayan kadınlara şefaat edeceksin.` Bu yüzden ağlamak gerekir Hüseyin`e. Ağlayalım da kendimize gelelim. Son olarak tekrar Hüseyin`e selam göndererek ve Resulullah`a taziyelerimizi göndererek sizleri selamlıyorum."
Ey Huseyn Senin Kanın Kurumadı Kurumayacak! Akar`ın ardından katılımcıları selamlayarak konuşmasına başlayan Yazar Nurettin Şirin şöyle konuştu: "Biliyorsunuz İslam`ın ilk yıllarında müşrikler Resulullah`a `ebter` demişlerdi. Yani soyu kesik anlamında… Psikolojik bir baskı uygulamak adına… Fakat Allah sonra nebisine Kevser`i verdi, yani bitip tükenmeyen anlamındaki Kevser`i nasip eyledi. Ve bununla Hüseyin`i tağutların, zorbaların ve tüm zamanların despotlarının karşısına çıkardı. Onun için bir mümin tek başına dahi kalsa, bütün dünyanın güçleri, silahları, orduları o kişinin karşısına gelip birleşse ve o kişi Kuran ehli olsa o mümin diyecektir ki, `Allah ki Kevser`i nazil buyurdu bu yüzden onun rahmeti ve bereketi benimle olacaktır.` Evet, Kerbela bize çok şey hatırlatıyor. İmam Hüseyin damarında taşıdığı kanla o emsalsiz direniş, fedakârlık ve şehadeti ile tüm nesil ve çağlara bir mesaj, bir derstir. Sonra diyeceğiz: Ey Hüseyn senin kanın kurumadı ve kurumayacak ta ki evrensel adalet nizamı kuruluncaya kadar."
" Biz buraya ümmet olarak geldik. Hanefi, Şafii, Maliki, Hanbelî ayrımı yaparak değil." diyen Şirin, "Çünkü ümmetin önderi hazreti Resulullah `ben Hüseyin`den Hüseyin`de bendendir` demiştir. Yani mezhepçilik ayrımı yaparak değil. Buna bakarak şunu soralım o zaman `Filistinliler hangi mezhepten?" Evet, orada Araplar var müslümanlar var. O zaman bir Şii çıkıp desin `size ne Sünni`lerin acısından, eziyetinden?` Ama hayır, sen Hüseyni isen göğsünü Kudüs`e siper edineceksin. Hüseyni isen göğsünü Aksa`ya ve Filistin`in her karış toprağına siper edineceksin. Hüseynilik budur. Yani Filistin`e özgürlük, İsrail`e ölüm! Yani Siyonizm`e savaş. O insanlar ki işgalcilerin o övündükleri, kurşungeçirmez dedikleri tanklarını tenekeye çeviriyorlar. O insanlar ki Siyonist savaş gemilerini batırıyorlar. Uçaklarını indiriyorlar. O kardeşlerimizin Siyonistlerle tek problemi, tek sebebi var. Vallahi eğer Lübnan`daki Hizbullah İsrail`le savaşıyorsa bunun sebebi vallahi Kerbela`da dökülen Hüseyin`in kanı içindir. Eğer o Hüseyin`in kanı olmasaydı bu savaş olmayacaktı." Şeklinde konuştu.
İsrail`siz Bir Dünya Nasip Oluncaya Kadar Mücadelemiz Devam Edecek! İslami kimliklerinin ve Hüseyni kimliklerini merkezinde Kuran`ın olduğunu ifade Şirin, "Resulullah var ve ondan sonra hidayet meşaleleri, Resulullah`ın varisleri var. Bugün büyük şeytan diye tanımladığımız, bu Washington`daki, Beyaz Saray`daki haydutlarla savaşmayı en büyük ibadet biliyorsak eğer ve elbet bir gün Amerikasız bir devlet kurulacak diyorsak eğer vallahi, bu Hüseyin`in kanının hatırınadır. Ümmet Amerika`nın şerrinden kurtulsun diye İsrail`de ırkçı, Siyonist, işgalci, kanser mikrobu birleşmesin diye… Hüseyin altı aylık yavrusu Ali Asgar`ı kaldırdı o susuzluktan çırpınan kundaktaki yavrusunu`ona bir damla su verin` dediğinde boğazına gelen o okla beraber Ali Asgar`ının kanını semaya savurdu ve dedi: Allah`ım, Asgar`ımın kanı senin semanın ziyneti, süsü olsun. Allah`ım bu kurbanımı kabul et. Bu kan ümmetin boynuna vurulan esaret zincirlerinin kırılması içindi. Ümmetin azadlığı, özgürlüğü içindi. Tabi olacak. Demek kalkamasın Hüseyin`in bayrağı, yollarla düşmesin Hüseyin`in takipçileri. O zaman `yaşasın Amerika, yaşasın İsrail.` Ama hayır. Fitne yeryüzünden tamamen kalkıncaya kadar, yeryüzünün her karışında ilahi adalet nizamı kuruluncaya kadar bugün zamanın Firavunluğunu üstlenen Amerika`nın Beyaz Sarayı`nda `La İlahe İllallah` bayrağı dalgalanmadıkça hüseyni feryatlar dinmeyecektir, o bayrak inmeyecektir. O kavga bitmeyecektir`dedi. Şirin `İsrailsiz bir Dünya nasip oluncaya kadar mücadelemiz devam edecek ve durmayacağız"sözlerine son verdi.
(Masum Erden-İLKHA)