GençMÜSİAD Mardin şubesi başkanı Gazi Yıldız yapacakları gezinin amacını ve beklentilerini şöyle dile getirdi:
“KARDEŞ KAVGASI BİTMELİ”
Kardeş kavgasının başladığı zamanlarda birçoğumuz yeni doğmuş birçoğumuz daha çocuk yaşlardaydık. Binlerce kardeşimiz daha o yaşlarda ölmüş veya anne karnındayken yetim kalmış, dünyaya gelmeden hayata veda etmişti. Bu kirli kardeş kavgasından dolayı, zaman geçtikçe öğreniyor ve görüyorduk yanı başımızda sönen fidanları. Ama anlam veremiyorduk neden bu savaş neden bu ölümler, hâlbuki ölen de öldüren de aynı peygambere inanır, aynı kıbleye yönelip dua eder, bir tek Allah’a ibadet eder ve aynı şekilde uğurlanırdı ebediyete. Zaman geçiyordu ve biz gençler büyüyor anlamaya çalışıyorduk.
İçinde bulunduğumuz tarihi barış sürecinin hem tarafları, hem tanıkları olarak cumhuriyet tarihinden bu güne gelişen ve bu gün çözmeye çok yaklaştığımız “Kürt sorunu” ya da daha geniş çerçeveden bakacak olursak “doğu sorunu” ülkemizin gelişmesini sekteye uğratan en önemli problem olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu süreç derin bir geçmişe sahip olup ülke insanlarına zarardan başka bir etkide bulunmamıştır. Bugün geçmişimizde yaşadığımız bu sorundan ders alınmış bir şekilde sağlam, bilinçli ve sağduyulu adımların atılmasını destekliyoruz.
Yaşadıkları ve şahit oldukları olaylar nedeniyle gerek kişisel gerekse toplumsal olarak vatanında yabancılaşan, devlete ve devlete ait kurumlara sırt dönüp, nefret besleyen ve evlatlarını bu fikir ve düşüncelerle yetiştiren, mağduriyeti yaşamış halkın hala şüpheyle yaklaşmalarını doğal karşılıyoruz. Fakat ülkemizin yeni yetişen genç nüfusu, öz eleştiri yapan, gerçeği gören, siyasal akılların kendilerine dikta ettiği fikri sorgulayan, yaşadığımız çağda siyasal sınırların bir anlamının olmadığını bilen ve savaşın bütün taraflara zarar verdiğini gören bir nesil olarak bu sürecin en önemli kilit taşlarını meydana getirmektedir.
Köklü bir tarihe sahip bu ülke insanları asırlarca kardeş gibi yaşamış, hayatı paylaşmış ve beraber ölmüşlerdi. İnandıkları dava uğruna Malazgirt’te, Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nda sırt sırta vererek savaşmış aynı siperlerde şehit olmuşlardı. O günlerden bugünlere nasıl gelindi? Ne oldu da bu kavga başladı? 90 yıl önce yeni bir millet yaratmak hayaliyle yola çıkan ittihat terakki, köklü bir kardeşliğin de unutulmasına neden oldu. Bir milletin geçmişi ile bağları koparıldı.
“BU SÜREÇ NEDEN BİZİM İÇİN ÖNEMLİDİR”
Bu savaşta hayatını kaybedenlerin yaş ortalaması 20-25 dolaylarında olduğuna göre bu süreç en çok gençleri ve gelecek nesilleri doğrudan etkilemektedir. İnsan hayatının en verimli olduğu bu yaşlardır. Gençliğimiz bu yaşlarda bu kavganın getirdiği ideolojik, milliyetçi ve daha birçok fikrin etkisinde kalarak hayatının en verimli yıllarını bu fikirlerin arkasında siyasi aktörlerin ve fikir adamlarının ürettiği komplo teorileri savaş hikâyeleri ve yanlış tarihi süreçler ile heba etmektedir. Ancak biliyoruz ki, ümmetin gençleri bu köklü tarihe sahip Anadolu topraklarında yetişen insanların amacı; insanlığın yararına, ülkesini sosyal-kültürel-ekonomik-teknolojik kalkınmasını sağlayacak, küreselleşen dünyada söz sahibi olacak fikirler geliştirmek olmalıdır. Küreselleşen dünyada, ülke sınırlarının bir anlam ifade etmediği bu çağda, aynı peygambere inanan 600 yıl aynı sancak altında savaşmış kardeşlerin arasına sınırlar çekilmiş, ülkenin gelişimi engellenmiş ve önyargılar yerleştirilmiştir. Bu gün mısırda Libya da olan ve Suriye de ve ülkemizde yapılan sınır politikalarını kabul etmiyoruz.
Barış Süreci sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel bir bütün olarak ilerlemelidir. Bu gün Türkiye nüfusunun %49,88 i 29 yaş altıdır, Mardin ilinde bu oran %66,46 dır. (773026 kişiden 513738 kişisi 29 yaş altıdır.) Bütün Avrupa ve dünyanın daha birçok ülkesi genç nüfusunun olmayışından yakınırken bizler bu hazine değerindeki genç nüfus ile üretmek, tasarlamak, gelişmek yerine kavga uğruna ateşe atıyor hayatlarını alıyoruz.
Değerli Büyüklerimizden beklentimiz, bu güne kadar yapılan yanlışları, makam mevki ve siyasi egoları uğruna yanlışı savunarak bu süreci olumsuz etkilememeleridir.
“BU SÜREÇTEN BEKLENTİLERİMİZ”
Barış iradeleri önümüzdeki dönemde süreçten kaynaklanacak yeni sorunlarla, provokasyonlarla karşı karşıya kalmak istemiyorsa geniş Kürt halk kitleleri ve Türk tarafının temel sorunlarını belirlerken iyi hesap yapmalı, daha cesur ve samimi olmalıdır. En önemlisi süreç soğutulmadan sona erdirilmelidir. Bu ülkede aidiyet duygusunu kaybetmiş bireylerin kazandırılması için gerekli olan sosyal kültürel, ekonomik bütün çalışmaların uygulamaya geçirilmesi gerekmektedir. Bu kazanımların sağlanmasına yönelik sosyal kültürel etkinliklerin arttırılması ülkesel ölçekte kongre, seminerler, toplantılar düzenlenmesi sağlanmalıdır.
Kişinin temel hak ve özgürlükleri çerçevesinde bütün haklarının yasal güvenceye alınarak çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Temel eğitimde her sabah çocuklara okutulan ANDIMIZ’ın kaldırılması ve eğitim-öğretimin sağlandığı okullarda eğitim kalitesinin arttırılması için sınıf sayısının arttırılması gerekmektedir. Güneydoğu Anadolu bölgesindeki illerde, eğimli alanlara ve dağlara yazılmış milliyetçi sloganların dikkat çekici büyüklükte olmasın yöre halkını olumsuz etkilemekte, bunların kaldırılması gerekmektedir. Bölgede KOBİ’lere destek bütçelerinin arttırılarak daha fazla girişimcinin desteklenmesi gerekmektedir. Bölge illerinde yeni kurulan üniversitelerde okuyan öğrencilerin barınma sorunlarının hızlı bir şekilde çözüme kavuşturulması gerekmektedir.
Gelişmemiş ve az gelişmiş doğu, güneydoğu illerinde ulaşım başta olmak üzere altyapı çalışmaları ivedilikle güçlendirilmelidir. Bölgenin temel sosyal altyapılarından eğitim, sağlık ve sosyal kültürel olanaklarının arttırılması, sürdürülebilir gelişimin sağlanması açısından ekonominin gelişimine yönelik mekânsal kararlar alınmalıdır. Bölge kalkınmasının hızlandırılması açısından bölgesel ölçekte yatırımların arttırılması ve teşvik edilmesi gerekmektedir.
Çözüm neslinin gençleri olarak bizler de üzerimize düşen görevi yerine getirecek ve tahriklere, yönlendirmelere, orta doğuda yapılan hesapların oyunlarına gelmeyecek, önümüzdeki dönemin güçlü ve sulh içindeki Türkiye’sini şekillendireceğiz.