DOĞU VE GÜNEYDOĞU MEDYA KURUMLARI ADINA MEZOPOTAMYA GAZETECİLER CEMİYETİ BAŞKANI Cemil AYDOĞAN, GÜNEYDOĞU GAZETECİLER CEMİYETİ BAŞKANI Veysi İPEK, BATMAN GAZETECİLER CEMİYETİ BAŞKANI Arif ASLAN ÇÖZÜM SÜRECİ İLE İLGİLİ KONUŞMACI OLARAK KATILDILAR.
Konuşmalarda yaygın medya ve yerel medya adına çözüm süreci ile ilgili herhangi ciddi bir konuşma yapılmadı. Çözüm taleplerinde sanki psikolojik bir korku egemenliği vardı. Sürece uygun çözüm taleplerinde cesur bir konuşma yapan konferansın adeta bir Demokrasi Yıldızı haline gelen MGC Başkanı Cemil AYDOĞAN oldu.
AYDOĞAN konuşmasında Gazeteci ve Medya Temsilcilerinin konuşmaları Barış sürecine cevap vermekten uzaktır açıklamasında bulundu. AYDOĞAN bu meslektaşlarımızın talepleri Sayın BAŞBAKANIN Çözüm taleplerinin de çok gerisindedir. Yaygın ve Yerel medyanın 30 yıllık bir savaş ortamında genelde kirli bir geçmişe sahip olduğunu savunan AYDOĞAN Barış yerine genelde hep savaş yanlısı bir politika izlenmiştir dedi. Bölge halkının herhalukarda barıştan yana olduğunu savunan AYDOĞAN bu toplantıların batının metropol kentlerinde yapılmasınında daha yararlı olur düşüncesinde olduğunu belirten AYDOĞAN bu barış sürecinde Batı Kamu oyunun aydınlanmasının daha önemli olduğunu söyledi.
Kendisinin EKOPOLİTİK adına Barış sürecine katkıda bulunmak amacıyla devletin bilgisi dahilinde PKK’nin Avrupa sorumluları ve iki sefer de kandile giderek PKK Başkanlık Konseyi adına yetkililerle görüşmelerde bulunduğunu açıklayan AYDOĞAN son derece samimi ve çözüm getirici bilgilerle döndüğünü açıkladı. Çözüm Paketinin yetersiz ve çözüm sürecine cevap vermediğini söyledi.
AYDOĞAN bu barış sürecinde mevcut dilin terafuzununda değişmesi gerektiğini söyledi.
Kendisinin bir insan hakları savununcusu olarak Öcalana nezakettin bir gereği olarak Sayın; Silahlı güçlerede; Gerila diye hitap ettiğini söyledi. Barışın amaca ulaşması için PKK ve önderine de terör örgütü ve elebaşı sözlerininde kullanılmamasını istedi. Orta Doğu da ırka dayalı Coğrafyalar içerisinde sadece Arabistan olduğunu Kafkasyadan da Türkistan Coğrafyasının da var olduğunu açıklayan AYDOĞAN Anadolu ve Mezopotamya Coğrafyalarında da Kürdistanın da Coğrafi olarak isminin olduğunu tarihi bir gerçekle karşı karşıya olduğunu belirten AYDOĞAN birkaç tarihi kriterleri belirti.
Tarihte Türkler ve Kürtler arasında önderlik sorunu pek yaşanmamıştır. 1071 ALPARSLAN önderliğinde Kürt ve Türklerin ittifak cephesi Bizansı yenmiştir. 1200 lerde Sellahaddin Eyyübi önderliğinde Haçlı Orduları yenilmiştir. 1514 te Çaldıranda Yavuz Sultan Selim önderliğinde çoğunluğu Kürt olan Ordusuyla Şii Türkmen Ordusunu Çaldıranda yenmiştir.
Bu dönemlerde Kürtler Osmanlının birinci sınıf insanları olmuştur. Kendi paşalarıyla kendilerini idare etmişlerdir. Ulusal Kurtuluş mücadelesi dönemlerinde ise Kürt Önderlerinden Şeyh Sait, Diyap Ağa, Gaziantep, Maraş ve Şanlı Urfa silahlı mücadele önderlerinden Karayılan gibi insanlar kendi özgüçleriyle topraklarını kurtarırken Çanakkalede de Kurtuluş mücadelesine zafere damgalarını vurdukları halde işbaşına gelen Cumhuriyet ve Kemalist Sistemleri başta Kürt Halkına ve Diğer milliyetlere ihanet ederek inkar etme yoluna gitmişlerdir. Kürt Halkı dimyatta prinçe giderken evdeki bulgurdan olmuştur yani Osmanlıdaki Kısmi özerklik haklarıyla beraber Kürdistan Cağrafyasını taşıyan isimlerinide kaybetmiş oldular.
AYDOĞAN geçmişte çok önemli güvensizlik dönemlerinin yaşandığını açıklayarak yeni dönemde Barış seçenekerinde tarafların samimiyetleri ancak Barışı getirebilir. Sayasal ranta dayalı girişimlerin bir sonuç getirmeyeceğini açıklayan AYDOĞAN Sayın BAŞBAKANIN Diyarbakır da Genel Af açıklamasınıda önemsediğini açıkladı. Sayın BAŞBAKAN içinden söylemiş fiiliyatı kastetmediğini açıklamış olsa bile biz bunu ciddi bir söylem olduğunu kabul ediyoruz.
Bende bir barış savununcusu ve Gazeteci bir meslektaşınız olarak çözüm süreci ile ilgili birkaç pratik öneri sunmak istiyorum.
1-Herkesi kapsayan bir afla beraber barış taleplerin alt zemininin doldurulması lazımdır.
2-Anadilde eğitim hakkı hayatta geçirilmelidir.
3-T.C. üst kimliği altında alt kimliklere tanınma hakkı verilmelidir.
4-Bölgesel olarak eyalet sistemleri hayata geçirilmelidir.
Bu talepler olmadan verilecek bir genel afında ayakları havada kalacaktır çünkü PKK gerilaları böylesi bir af durumunda ülkeye gelme şanslarına sahip değildir. Çünkü 30 yıl önce bunlar dışarıdaydılar. 30 yıllık bu savaş ortamından sonra Kürt halkı karşısında büyük bir sıkıntı ile karşı karşıya geleceklerdir. Halk bu 30 yıllık savaş ortamında hangi hakları kazandınız sorularıyla karşı karşıya geleceklerdir. Bu hasas ortamın mutlaka ciddi bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum diyen AYDOĞAN Irak Kürdistanı, Süriye Kürdistanı ve İran Kürdistanın birleşerek bir bağınsız Kürdistan zeminleri mevcuttur. Ancak Türkiye Kürdistanında Bağımsızlık zemini mevcut değildir. Çünkü İstanbul dört milyona yakın bir Kürt nüfusuyla dünyanın en büyük Kürt şehridir ve önemli bazı metropol şehirlerinden de neredeyse çoğunluk olmuşlardır. Böylesi tarihi içiçeliği yaşayan bir ülkenin bölünme zemini çok zordur.
Anadolu ve Mezopotamya Coğrafyasında Demokratik bir Anayasa ile beraber 1000 yıl daha aynı sınırlar içinde bir barış ve Demokrasi ülkesinde her alanda eşit ve güvene dayalı beraber olmak üzere saygı ve sevgilerini sunarak konuşmasını bitirdi.