Türk milletinin demokrasiyle yaşama özgürlüğüne, Türkiye Cumhuriyeti‘nin içte ve dışta bağımsızlığına, ülkemizin huzur ve refahına göz dikenlerin bir temmuz gecesinde yapmaya çalıştığı kalkışmayı, sokaklara dökülen genç yaşlı, kadın erkek, Türk milletinden milyonların bastırdığı bir destandır 15 Temmuz.
Bizler o gece, demokrasimizi kimsenin eline bırakamazdık. Milletimizin refahını ve huzurunu, darbeyle başa geçmeyi düşünenlere terk edemezdik. İman gücümüz, millet olmanın verdiği inanç ve devlet büyüklerimizin verdiği güvenle bayrağımıza, bağımsızlığımıza ve devletimize sahip çıkarak, Türk milletinin gücünü yeniden gösterdik.
Üzerimizde hain emelleri olan yapılanmalar, ülkemizde kaos ve kargaşa ortamı yaratmak isteyerek, bu milletin bağımsızlığına, demokrasisine göz dikmişlerdi. Fakat biz, millet olarak el ele vererek köprülere, havaalanlarına, açık meydanlara koşarak, bayrağımıza sahip çıktık. Tarihimizde defalarca ortaya çıkardığımız o asil ruhu, 15 Temmuz’da Türkiye’nin dört köşesinde yeniden gösterdik.
Herkes gördü ki, Türk milleti asil kanlarıyla suladığı bu vatan toprağının bir karışını bile teslim etmez. Ve yine gördüler ki, demokrasiye göz dikenlerin asla hâkimiyetine girmez bu millet. Aramızda ayrılıklar yaratmak isteyen tüm güçler gördüler ki, Türk milleti gerçekten büyük ve asil bir millettir.
Bu uğurda canlarını veren şehitlerimize yüce Allah’tan rahmet diliyoruz. Demokrasi şehitlerimiz, tarihin şerefli sayfalarına adını yazdırarak ölümsüzleştiler. İnşallah bu millet böyle bir tehlikeyi bir daha yaşamaz.”