Türkiye'nin bulgur üretimi ve ihracatında önemli pay sahibi olan Mardin bulgurunun markalaşması için ilk adım atıldı. Coğrafi işaret tescili başvurusu yapılan Mardin bulgurunun hem yurt içi hem de dış pazarda kendi adıyla anılan özel bir ürün olarak yer alması amaçlanıyor.
Mardin, Türkiye'deki bulgurun 4'te birini üretirken, ihracatın da yüzde 35'ini tek başına karşılıyor. Mardin Organize Sanayi Bölgesi'nde hizmet veren 15 adet bulgur fabrikası buluyor.
Bulgur ihracatında en büyük payı Irak, Suriye, Ürdün, Suudi Arabistan gibi Ortadoğu ülkeleri alıyor. Son zamanlarda Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkelerine de Mardin bulguru ihraç edilmeye başlandı. Dünyanın en büyük bulgur üretim tesisi olma özelliği taşıyan İpek Bulgur'un bu yılki ihracat hedefi Avrupa'ya 5 bin ton bulgur satmak.
Mardin Bulgurcular Derneği Başkanı Faysal Sun, ürünün doğal tadı ve aromasıyla Mardin bulgurunun farklı bir yere sahip olduğunu belirtti. Sun, yurt dışında yeni pazarlar ararken Türkiye içinde de pazar paylarını büyütmek için yeni ürünler geliştirmeye önem verdiklerini söyledi.
Türkiye'nin, yüzde 25'i Mardin’de olmak üzere yıllık bir milyon ton bulgur ürettiğini ve bunun 250 bin tonunun ihraç edildiğini anlatan Sun, "Mardin Ovası, Mezopotamya Ovası, bu topraklar medeniyetlerin beşiği olmasının yanında dünyanın en verimli topraklarını da barındırıyor. Bizler de dünyanın en kaliteli bulgurunu, bu topraklarda yetişen en kaliteli buğdaylardan üretiyoruz. Protein değeri çok yüksek bir gıda olan bulgur, ıspanaktan daha çok demir içeriyor. Gelişen vegan yemek kültürü de özellikle Avrupa'da bulguru daha popüler hale getiriyor. Bulgur aynı zamanda bütün ülkelerin askeri stoklarında kolay pişirilmesi, uzun süre dayanması ve tok tutması nedeniyle başköşede yer alıyor. Dünyanın en kaliteli bulgurluk buğdayı burada yetişir. Kaliteli buğday kaliteli bulgur demektir. Bugün Mardin'de 15 tane bulgur fabrikası bulunmaktadır. Türkiye'nin bulgur üretiminin yüzde 15'ini Mardin yapmaktadır. İhracatının ise yüzde 30'unu Mardin karşılamaktadır. Stratejik olarak Ortadoğu pazarına, Irak ve Suriye ile komşu olmamız bizim için avantajdır. Bulgur çok ileri teknolojik fabrikalarda el değmeden, hijyenik bir ortamda üretilmektedir. Modern çağın hastalıkları olan obezite, diyabet, kolon kanseri gibi hastalıkların artması bulgura olan talebi artırmıştır. Çocuklarımızın sağlığına önem veriyorsak bundan sonraki yaşamımızda sofralarımızda bulgura daha fazla yer vereceğiz." dedi.
"Mardin bulgurunu dünya markası haline getirmek istiyoruz"
Amaçlarının, bulgurun anavatanı olan Mezopotamya'da dünyanın en kaliteli bulgurluk buğdayını yetiştirip, son sistem makinalarla dünyanın en kaliteli bulgurunu farklı ülkelerin sofralarına ulaştırmak olduğunu dile getiren Sun, şunları söyledi: "Mardin'de üretilen kaliteli bulgur, tanıtım yetersizliğinden dolayı maalesef dünya pazarında hak ettiği yerde değildir. Yaptığımız tanıtımlarla temel amacımız Mardin bulgurunu bir Türkiye ve dünya markası haline getirmek ve hak ettiği yere taşımaktır."
"Avrupa'da bulgur tüketimi artıyor"
Avrupa'da Ortadoğulu göçmen nüfusun çoğalmasıyla beraber bulgur tüketiminin arttığına dikkat çeken Sun, "Avrupalılar bu kültürden etkilenerek, bulgura yönelmeye başladılar. Avrupa'da evde yemek yapma alışkanlığı düşüktür. Paket yemek sektöründe en çok satılan ürünlerden olan ve kısıra benzemekle birlikte daha çok yeşillik içeren tebbule salatasında bulgur kullanımı ihracattaki artışta rol oynadı." ifadelerini kullandı.
Coğrafi işaret tescili için başvuru yapıldı
Bulgurun uzun yıllar fakir yiyeceği olarak görüldüğüne ancak son yıllarda sağlıklı beslenme bilincinin artmasıyla birlikte hak ettiği ilgiyi görmeye başladığına değinen Sun, "Yurt içinde de bulgur kullanımının artışı için Mardin'deki bulgur üreticileri olarak projeler geliştiriyoruz. En önemli girişimlerimiz, kendine has özelliği olan Mardin bulguruna Kızıltepe Ticaret ve Sanayi Odası ile iş birliği içinde coğrafi işaret tescili almaktır. Söz konusu girişimin kısa vadede sonuçlanacağını umuyoruz. Böylelikle tadı, su çekme oranı, lezzeti gibi noktalarda diğer bölgelerdeki bulgurlardan ayrılan Mardin bulguru tescil edilecektir." şeklinde konuştu.
Ayrıca Sun, Mardin bulgurunun ulusal market zincirlerinin raflarında da yerini aldığını sözlerine ekledi.
"Bulgur, tahıl ürünleri içerisinde en sağlıklı kabul edilenlerin başında gelir"
Mardin bulgurunun son zamanlarda yükselen bir trend izlediğini söyleyen Gıda Mühendisi Bahattin Tunç ise bunun sebeplerini şu şekilde anlattı: "Mardin bulgurundaki lif ve protein oranı, glisemik indeksin düşük olması Mardin bulguruna rağbeti artırıyor. Diyabet hastalarının tercih etmesinin sebebi glisemik indeksinin düşük olmasıdır. Özellikle son zamanlarda anne adaylarının da bulguru tercih ettiğini görüyoruz. Bunun da sebebi folik asit içermesindendir. Folik asit gebeler için önemli bir vitamindir. Bulgur, bir tahıl ürünü olarak tahıl ürünleri ailesi içerisinde en sağlıklı kabul edilenlerin başında gelir. Hazırlanma sürecinde, pişirildiği suyun geri çektirilmesi nedeniyle vitamin kaybı oldukça azdır. Kan şekerini yavaş yükselttiğinden ötürü, tokluk süresini uzatır. Bulgur, herkesin gönül rahatlığıyla tüketebileceği sağlıklı bir üründür." (M. Salih Keskin - İLKHA)