İlkokul mezunu 63 yaşında,7çocuk,13torunlu olan Kamile Öztemel; 8 yaşlarındayken babasının memuriyeti gereği 1959 yılında Mardin’in ilçesi olan ve sonrasında Şırnak iline bağlanan gittiği Silopi ilçesi’nde ilkokulu okuduğunu çevrenin baskısı,çevrenin kızsın ayıptır,günahtır okumaman gerekir demesi gibi söylemler yüzünden amcasının okumasına izin verilmediğini,okuma yazmaya çocukluğundan meraklı olup,gizli gizli okuma yazmasını geliştirdiğini ve orada tek ilkokul olması nedeniyle de eğitimine devam edemediğini,16 yaşlarındayken evlendiğinde de okuma yazmalarına ara vermeden gizli gizli sürdürdüğünü,birileri yazdıklarını görmesi halinde sobada yaktığını” belirterek ”Okumayı çok sevdiğimden ne gördüysem gazete,kitap ne olursa olsun hepsini okuyordum.Eşimin vefatından sonra,7 çocuğumun kimi evlenmesi ve yuvalarından uçmaları üzerine tek başıma kalınca 62 yaşlarımda çok etkilendim.Etkilememle beraber çocukluğumda büyüklerimden dinlediğim bir hikayeyi hep anımsadım bunu bir kitap olarak yazmaya karar verdim.Derik ilçesi’nin bir köyünde 1900 tarihlerin başında yaşanan olaylarda ve yöremizde dengbej (ozan) denen kişilerin anlatımlarıyla geçen bir Aşk hikayesi iki gencin birbirlerini sevmesiyle sonlarını birbirine bağlayıp “Aşkın Bağ Bozumu”olarak isim verdim.Torunlarımla ilgilenirken,uyumaları için ayaklarımda salarken,elime aldığımı bir ajandaya elimle yazmaya başladım.Senelerce kendi kendime yazdıklarımı Ajandama tam 365 gün boyunca yazdım.Çocuklarım ajandamı görünce şaşırdılar ”Anne bunu bastıracağız “deyince sevinçten ne yapacağımı bilemedim. 63 yaşıma bastığım gün kitabımı tamamladım.Küçüklüğümde Yaşar Kemal’ı çok okudum.Çocuklarım ilkokula gittiklerinde okumayı onlara aşılamak için onlardan kitap istiyor ve okuyordum.1980 yıllarında gezici kütüphaneler vardı,gezici kütüphane araçları geldiği zaman çocuklarım oradan kitaplar alırdı.Çocuk kitapları Yazar Kemalettin Tuğcu’yu çocuklarıma örnek olmak için çok okudum.Elif Şafak ve Mehmet Uzun,Hasan Eken,Mezopotamya hikayelerini okudum.Yeni genç nesillere tavsiyem kitap okusunlar,kitap okumak,bambaşka bir ayrıcalıktır,okuduğun kitabı yaşıyorsun,bir film seyredilmek gibi değildir,istediğin şekli beyninde canlandırıyorsun,kendini kitabın içinde buluyorsun,yalnızlığın sadık dostu okumak ve yazmaktır.”dedikten sonra ”Aşkın Bağ Bozumu 2’incisini de çıkarmaya hazırlandığını,ayrıca ilerde farklı hikaye ve roman yazacağını,sırf yeni nesillerin de okuma,yazmaya yönelmelerini istediğini” belirti.
MARDİN TİME
EMRULLAH KARAKAŞ
DERİK TEMSİLCİLİĞİ
nurcan 10 Yıl Önce
annem benim seninle gurur duyuyorum
şemal 10 Yıl Önce
dayika kurd û pirtûka tikrî, aferîn ji we re hûn çi jêhatî ne.
Murat sabır 7 Yıl Önce
Sizi tüm imkanı olupta ukuyamayanlara örnek göstermek lazim ellerinizden öperim orhan kardeşimede selamlar sunarım