AK Partinin Kaçınılmaz Yenilgisi

Seçimden sonra ne yapılırsa yapılsın seçime etkili olmaz. Yapacağın herşey seçimden önce olmalı. Kimlerle konuşulacaksa, kimlerle çalışılacaksa seçimden önce olmalı. Dolayısıyla seçimden önce yapılan hataları seçimden sonra dile getirmek partiye pek faydalı olmasa da gazetecilerin boş zamanlarını doldurur.
İşte Mardin merkez ilçesinin seçim sonucu da biz gazeteciler için bir dönem boyunca konuşulacak bir konudur.  Yeni bir döneme kadar gazeteciler kendi pencelerinden ne kadar haklı olduklarını anlatacaklar. Tabiki buna zemin hazırlayan ve buna sebebiyet veren AKP beş yıl boyunca hep hatırlanacak. Çünkü Mardin’de de AKP’nin mağlubiyeti öngörülen buna rağmen engellenemeyen bir sonuçtu. Hatta sanki AKP’nin kazanmaması için hem rakipler hem de Mardin’deki AKP il teşkilatındakiler birbiriyle paralel çalışarak sonucu kaçınılmaz kıldılar.
Bunu daha evvel dile getiren gazetecilerle alay edildi. Artuklu ilçesi için AK Partisi ve Saadet Partisi dışarıdan rakipmiş gibi gözükseler de aslında bu seçimde sanki BDP’nin gelmesi için yarıştılar. Bunun için ellerinden geleni yaptılar. AK Partisi teşkilatını yenileyeceğine, daha  yeni yüzlerle yola çıkacağına, Mardin’de sözü geçen, güvenilir birileriyle devam edeceğine sırf para zengini olduğu için ve  pek kimsenin tanımadığı ve hizmetini görmediği birini tercih etti.   Mardin halkının BDP’nin kazanmasını sağlayacak kadar oy vermeyeceğini bildiklerinden bunun kendilerine yeteceklerini sandılar. 35 bin paket oylarının hazır olduğunu ve yaptıkları çalışmanın yalnızca bu oyları artıracağından kapıldıkları gurur ve kibir önlerini görmelerini engelledi. Halkın değişmeyen teşkilattan mustarip olduğunu ve adaya güvenmediklerini göremediler.
Görmelerini de zaten beklemiyordum çünkü etraflarında bunu onlara anlatacak ve gösterecek biri yoktu. Menfaat ilişkisi hakikatı görmeyi engelliyordu. Çünkü etraflarındaki güvendikleri gazeteciler kendilerine herşeyi pembe gösteriyordu, herşeyin yolunda gittiğini anlatıyorlardı. Hatta partinin basından sorumlu arkadaşlarımız onları yanlış yönlerdikleri gibi diğer gazetecilerle görüşlemelerine imkan sağlamadılar. Böylece basına taraflı kaldılar. Kendilerini yanlış yönlendiren basını kendilerini eleştiren basına tercih ettiler.
Saadet Partisi için fazla yazacak bir şeyim yok. Kazanamayacağını bile bile bu işe girdi. Yanına aldığı AKP’li küskünlerle başarılı olacağını sandı ama nafile. Çünkü kazanmaktan çok kaybettirmeye çalışıyordu ve bu konuda da başarılı oldu.
Bu yüzden Mardin’de bilhassa merkezde sonuçta BDP kazanmış olsa da aslında AKP yenildi. Çünkü BDP’nin galibiyeti AKP başarısız bir seçim taktiği ile Saadet Partisinin intikam hırsının sonucudur.

YORUM EKLE